Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fatih Bağıt

Fatih Bağıt
@Minimalistbirgenc
Bandırma 17 eylül üniversitesi Lisans (Uluslararası ticaret ve lojistik)4/4
Balıkesir/Bandırma
6 okur puanı
Ocak 2020 tarihinde katıldı
Reklam
Az gelişmiş aşklar ülkesi olarak dünya milletleri arasında ön sıraları işgal ediyoruz. Birleşmiş Milletler istatistiklerine göre ancak Nijerya ve Gana bizden daha az gelişmiş. Aşık olma oranı yüzbinde kırkiki.
Sayfa 450 - iletişimKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kötü hatıralar insanın aklından kelime olarak çıksalar bile görüntü olarak kalırlar.
iletişimKitabı okudu
Öğreneceksiniz. Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz, o bilmeden başkaları veriyor. Ama yapışıp kalıyor ona. Onsuz olamıyor. (Sustu. Bir sigara yaktı) Bakın, şimdi adımdan daha önemli bir şey biliyorsunuz: Sigara içtiğimi. İşte bir başkası: Bütün bu "siz"ler, "iz"ler, "uz"lardan sıkılırım ben. Yapmacık, fazlalık gibi gelirler bana. İkinci konuşmamda sen diyemeyeceğim biriyle bir daha konuşmam. Ne dersin(iz)? - Galiba sizi anlıyorum. - Yanılıyorsun. Siz anlanamaz, sen anlanır. Bazı kitaplarda sizi seviyorum u okuyunca gülerim. Sanki siz sevilirmiş! Sen sevilir, değil mi? - Seni anlıyorum. (Kızardı.)
Reklam
Doğru denilen şey de neydi, doğru; ortam, yetişme biçimi, tutku ve bir önyargı sorunuydu.
Sayfa 6 - keops
Ölmek için çok genç, yaşamak için fazla telaşlıydık...
Kimsenin yaşantısını beğenmedim. Kendime uygun bir yaşantı da bulamadım.
Bize hiçbir şey yapılmadı, yalnızca tam bir hiçliğin içerisine koyulduk, çünkü bildiğiniz gibi dünyada hiç bir şey, hiçlik kadar insanın üzerinde baskı yapmaz.
Hesaplaşma günü geldi. Şimdiye kadar yalnız din kitaplarında yargılandınız. Biz fakirler,zavallılar,yarım yamalaklar,bu kitapları okuyup teselli olurken içinizden güldünüz. Ve çıkarınıza baktınız . Hatta gene sizlerden,sizin gibilerden ,büyük düşünürler çıktı ve bu kitapların bizleri uyuşturmak için yazdıklarını ileri sürdüler. Biz zavallılar , ya bu düşüncelerden habersiz kaldık , ya da bunları yazanları bizden sanarak alkışladık. Yani uyuttular alkışladık, uyandırıldık alkışladık. Her ne kadar bugün siz suçlu , biz yargıç sandalyesinde oturuyorsak da gene acınacak durumda olan bizleriz . Esasında , sizleri yargılamaya hiç niyetimiz yoktu; sizin dünyanızda , o dünyayı bizlerin sanıp yaşarken , hepinize hayrandık. Sizler olmadan yaşayabileceğimizi bilmiyorduk Ayrıca , dünyada gereğinden çok acıma olduğuna ve bizim gibilerin ortadan kaldırılmamasının sizlerin insancıl duygularına bağlandığına inanmıştık. Bu çok masraflı dünyada bir de bizlere bakmanız katlanılması zor bir fedakarlıktı. Arada bir bize benzeyen biri çıkıyor ve artık yeter diyordu .Onunla birlikte bağırıyorduk:artık yeter! Bazen kazanıyorduk , bazen kaybediyorduk ve sonunda her zaman kaybediyorduk . Onlar da sizler gibi onlardı. Düzeni çok iyi kurmuştunuz. Hep bizim adımıza , bize benzemeyen insanlar çıkarıyorduk aramızdan . Kimse bizim tanımımızı yapmıyorduki biz kimiz bilelim. Gerçi bazı adamlar çıktı bizi anlamak üzere ; ama bizi size anlattılar, bizi bize değil
Sayfa 225 - iletişimKitabı okudu
Reklam
Çalışmanın Önemi
Bana büyük işler yapma olanağı verselerdi, neler yapmaya gücüm olduğunu gösterirdim, deriz. Önce siz kendi hayatınızı düşünmeyi, yoluna sokmayı becerdiniz mi? Bunu yapabildiyseniz , bütün işlerin en büyüğünü yapmışsınız demektir. Kendini göstermek ve önemli işler yapmak için büyük fırsatlara ihtiyaç yoktur; hangi mevkide olursa olsun , perde arkasında da , perde önünde de insan kendini gösterir.
Sayfa 59 - Keops yayınlarıKitabı okudu
İlk uyuşmazlığa düştükleri zaman birbirlerinden ayrılmalı insanlar sonra bir çıkmaza giriliyor kendimi hoşgördüğüm her an başka aptallıklar için fırsat yaratıyor başından kesmeli ilk yanılmada ilk hayal kırıklığında son vermeli bu işe sonra başarısızlık bir alışkanlık oluyor sıkılganlık bir huy oluyor burnunu çekmek gibi bir huy ilk yalanı söyledikten sonra bir daha konuşmamalı insan.
Sayfa 496Kitabı okudu