Felsefe okumalarınızda eğer akademik kaygı gütmüyorsanız belirli bir süre sonra elinizden tüm tutunduğunuz dayanakların, ayağınızın altından bütün bastığınız zemin taşlarının kaydığı hissine kapılırsınız. Sürece dayalı bu okuma macerasında, çoğu şeyden ümidini kesmiş, beklentilerinizi yitmiş, hakikatin her ağızda başka başka biçimler aldığına şahit olmuşsanız, bireysel deneyim ve edimlerin herkesin kendisi için referans postulatı olduğuna karar vermişseniz, üzülmeyin siz postmodernizm kıskacına yakalanmışsınız demektir. Yazarımız bu kıskaca nasıl düştüğümüzü bu sürecin mihmândârı filozoflarla çok iyi aktarıyor, fakat her ne kadar kendisi için bir çıkış yolu bulmuş olsa da herkes için kabul edilebilirliği kolay olan bir kapı aralayamıyor. Nietzsche'den mülhem bir şekilde siz uçuruma uzun süre bakarsanız uçurum da size bakacaktır. Bakalım paradigmalarımız ne zaman mutmain dolu bir gökyüzünde kanat çırpacaklar? Kitabın ismini okuduktan sonra, bu kesinlikle cevaplanması gereken bir soru, çözülmesi gereken bir sorun olarak telakki eden herkese tavsiye ediyorum.