Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hera

Hera
@Purelight
Görsel Sanatlar Öğretmeni
Gazi Üniversitesi
599 okur puanı
Mart 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
304 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Frida'nın dedikoduları ve popüleritesi dışında hayatıyla tanışmam 5-6 ay önce Frida filmini izlememle başlamıştı. Ama filmde çektiği acılara çok yer vermediklerini düşünüyorum. Ya da renkli kişiliğini çok daha ön plana çıkardılar. Kitapta ise acıları, kaza sonrası, resme başlayış hikayesi çok daha ayrıntılı anlatılıyor ki yazarın dilinin de gayet
Frida Kahlo
Frida KahloRauda Jamis · Everest Yayınları · 20184,703 okunma
Reklam
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hayvan Çiftliği, Bir Peri Masalı. Kitabın alt başlığı böyle. Bana göreyse Hayvan Çiftliği, Bir acı gerçek... Kitap tamamıyla allegorik bir eser olmasına rağmen sizi içinde yaşıyormuşsunuz duygusundan alıkoymuyor. İnce bir kitabın içine ardı arkası kesilmeyen içler acısı olaylar sıralanmış gibiydi. Öyleki anneme kitabı anlattığımda kalın bir kitap sandı. Böyle kitapları okurken ister istemez üzülüyorum, ruhum daralıyor. Çünkü gerçekler rahatsız edicidir. Hayvanlara yüklenen anlam çok zekice işlenmişti. Her hayvanın neredeyse ayrı bir görevi vardı. Boxer şakşakçı, Benjamin gerçekleri görse bile etliye sütlüye karışmayan, Squealer laf ebesi,.. Sanırım bir koyunlar kendi rollerinde oynuyorlar. Kitabın sonuna kadar bekledim, bir isyan, bir ayaklanma çıkar mı diye... Ama hazin sonla bitti. Yine de verdiği mesaj açısından gayet etkileyici bir sondu.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Can Yayınları · 2020246,9bin okunma
484 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
57 günde okudu
Bu şiir kitabını kütüphaneden almamın sebebi Ankara'daki Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun Sevmek Güzel Meslek adlı retrospektif sergisine gitmeden önce onu daha iyi tanımaktı. Hâlâ da gidemedim ama gideceğim kesin.. Asla kaçıramam! Neyse tanıdın mı derseniz eğer tanıdım, Bedri Rahmi içinde samimiyeti yaşatan dolu dolu bir adam! Tam bahar adamı, çiçekler
Dol Karabakır Dol
Dol Karabakır DolBedri Rahmi Eyüboğlu · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2010780 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
124 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yaşar Kemal'in hangi kitabını alsam elime içimde bir mutluluk bir coşku oluyor nedense. Nitekim Ağrıdağı Efsanesi'nde de böyle oldu. Bu kitabı lisede edebiyat hocam okutturmuştu da sanırım okumamıştım ben. O zaman okusaydım bu kadar sevebilir miydim bilmiyorum. Çünkü bir kitabı kendi iradenle okumayınca sevmek güçleşiyor. Kitap esrarengiz bir atın Ahmet'in evine gelmesiyle başlıyor. Ve bu at yüzünden Ahmet'in başına neler gelmiyor neler... Bu Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin gibi bir hikaye... Anadolunun bağrından, Ağrının geleneklerinden kopmuş bir hikaye. Yaşar Kemalin okuduğum ilk kitabı Bu Diyar Baştanbaşa Nuhun Gemisi idi. Onda da Ağrı dağının efsanesinden bahsedip Nuhun Gemisini anlattığı kısımlar vardı, Küp gölünden, yaylalardan bahsediyordu. O gerçek hayattı ama bu bir efsane. Yani anlayacağınız Yaşar Kemal gittiği gezdiği özümsediği mekanı, kişileri yine kendine has üslubuyla bize aktarmış. Ne de güzel yapmış! :)
Ağrıdağı Efsanesi
Ağrıdağı EfsanesiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202227,4bin okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Kitabı okumaya başladığım ilk andan bunun sıradan bir kitap olmadığını anlamıştım ve sayfalar git gide daha eğlenceli bir hâl alıyordu. Çevirdiğim her sayfada bir tebessüm ve "işte bu be!" diye iç geçiriyordum. Chuck'la bu kitapla tanıştım ve şimdiden diğer kitaplarına da gözümü diktim. Helen Hoover Boyle pembe bulutlara benzeyen saçları olan hayaletli evlerin emlakçısıdır. Ve Carl Streator da ani bebek ölümleri üzerine yazı dizisi hazırlamakla meşgul bir gazeteci. Onları bir araya getirense bir ninni. En ölüm getireninden hem de. Karakterleri, anlatımı, olay örgüsü kesinlikle övgüyü hak ediyor bence. Mizah, taşlama ve fantastik dünyayı çok güzel harmanlamış. Aferin böyle devam Chucky! Merak edenler için kitabın ayrıntılı konusu ve ilk 16 sayfasının pdf'i ayrintiyayinlari.com.tr/kitap/ninni/425
Ninni
NinniChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 2013752 okunma
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Yaşar Kemal'in Çukurovası'nda bu defa kan var! Üstüne üstlük ortasında küçücük Hasanla... Bu hikayesinde kan davalarını ele almış sevgili Yaşar Kemal. Öylesine gerçekçi anlatıyor ki insan okurken "BATSIN KANINIZ DA DAVANIZ DA! YETER!" dedirtiyor. Ortada kalmış Hasan'ı da olaya karıştırmaları, beynini yıkamaları da ayrı bir köpürtüyor insanı. Hurafeler, dedikodular diz boyu... İnsanın içi açıyor. Ah cahillik! Kör cahillik diyorum. Velhâsıl Yaşar Kemal ne yazarsa içinde de yaşatıyor.
Yılanı Öldürseler
Yılanı ÖldürselerYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202019,1bin okunma
64 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Uzun zamandır dergi almıyordum açıkçası. Zaten alsam bile bir yerden sonra sıkılıp yarım bırakıyordum. Sonra sitede Tuhaf'ın ilk sayısıyla ilgili yorumları ve kadroyu görünce dergiyi alma isteğiyle doldum. Gayet keyifli bir dergiydi benim için. İlk sayfalardaki yazıları daha bir merakla okudum sonrasında tempo düşse de genel itibariyle aradığımı çokça buldum. Bu sayıda Dostoyevski'den bahsediyordu 15. Sayfaya kadar. Dostoyevski'nin torununun torunu olan Dmitry Dostoyevski'yle olan röportajda güzel detaylar vardı. Zülfü Livaneli, Etgar Keret, Selahattin Duman, Levent Kazak, Ömür İklim Demir, Hakan Günday ve Ahmet Mümtaz Taylan'ın bölümlerini okumak da çok büyük bir zevkti. Zaten yaptığım alıntılarla bunu çokça gösterdiğimi düşünüyorum... Temennim her sayının bu sayı gibi dolu dolu ve dozunda olması. Bir sonraki sayıyı merakla bekliyor olacağım.
Tuhaf Dergi - Sayı 2
Tuhaf Dergi - Sayı 2Tuhaf Dergi · Tuhaf Yayıncılık ve Yapımcılık · 2017182 okunma
112 syf.
9/10 puan verdi
·
12 saatte okudu
Kitabı elime alınca bile mutluluk duydum. Bu kitabın sahibi kısmına ismimi yazarken çocukluğuma döndüm ve çocuk ruhumla okudum kitabı. Yazar sanki gerçek bir olay gibi anlatıyordu hikayeyi, benim bile inanasım geldi koyun resminin bir gülü yiyeceğine... Resim demişken bana kalırsa kitaptaki resimler hikaye kadar önem taşıyordu. Yoksa kimin aklına fil yutan boa yılanının şapkaya benzeyeceği gelirdi. Anlatımında bile küçük prensimizin hassaslığını hissedebiliyordum. Belki çevirmenlerin güzelliğindendir... Kitabı okurken aklıma geçen yıl HÜTİ'nin oynadığı oyun gelmişti. Orda da kitaptan sahneler vardı. Küçük prensin ince sesi aklımdan gitmiyor. Öylesine naif, öylesine kırılgan hissettiriyor ki sorduğu soruların birine cevap vermesen kırılacakmış gibi. Çocukların hepsi böyle değil midir? Oysa bizler bir gün çocuk olduğumuzu unutup onların sorularına baştan savma cevaplar verip kendi çok "önemli" işlerimize dönmüyor muyuz? Yazık bize.
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Can Çocuk Yayınları · 2015235,3bin okunma
100 syf.
8/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
İvan İlyiç... Şatafatın, hırsın adamı, işine tutkun bir hukukçuydu. Aslında ilk başlarda fena da gitmiyordu hayatı. Herkes tarafından saygı duyulan bir gençti vakti zamanında. Sonra evlendi. Karısı da kendine âşıktı. Daha ne istesin! Ama o istedi. Makam, mevki, para istedi. Gün geçtikçe karısıyla araları bozuldu özel hayatından nefret eder hâle gelince iş hayatına yöneldi. Günün birinde para anlamında durumu iyiyken. Kendini kötü hissetmeye başladı. Etrafı da yavaş yavaş bunu farkeder oldu. Ve ardı arkası kesilmeyen doktor tedavileri derken gittikçe ölüme yaklaşıyordu. Etrafındakiler ona iki yüzlü davranıyormuş gibi geliyordu. Ona samimi gelen tek kişi uşağı Jerasimdi. Ve acılar katlanılmazken o hayatını sorguluyordu tıpkı bir yargıç gibi.. Aslında böyle bir özet geçmemeliydim belki, ama İvan nasıl anlatılır başka bilemiyorum. İç sesim onun çektiği acıları hak ettiğini söylüyor. Baş kısımda öldükten sonra arkadaşlarının, ailesinin onun arkasından ne kadar umursamaz davrandıklarını görünce kızmıştım. Ama İvan'ı tanıyınca onun da diğerlerinden farklı olmadığını gördüm. "Neden?" diyip duruyordu. Sevgisizlikten, samimiyetsizliktendi bence. Hem kendisi, hem etrafındakiler. Sonunda o da fark etti aradığı şeyin samimiyet olduğunu. Belki hasta olmadığı bir zamanda hor görebileceği köylü diyeceği uşağı son zamanlarında onun en büyük dostu olmuştu. Hayat böyle işte.. Bazen hor gördüklerine muhtaç kalıyorsun. Toprağın bol olsun İvan Efendiii!
İvan İlyiç'in Ölümü
İvan İlyiç'in ÖlümüLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202245,4bin okunma
261 syf.
7/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Sineklerin Tanrısı çok merak ettiğim bir kitaptı. Ama kitabı okurken başlarda sıkıldım. Mekan tasvirine çok fazla gidilmişti bence ve belki de ben girememiştim tam olarak hikayenin içine. Sonlara doğru daha ilginçleşse de olaylardan dolayı okurken bana acı verdiğini inkâr edemem. Çünkü bir bakıma insanlığı bugünkü hâlini gördüm diyebilirim. Zaten çeviri yapan Mina Urgan'ın da dediği gibi bu bir çocuk romanı değil allegorik bir eser. Simgelerden yararlanılmış. Bana kalırsa kitapta açlığın öldürücü etkisi ön planda. Bu yalnızca bir et parçasına duyulan açlık değil. İktidar açlığı, kan dökme açlığı. Çocukların başına gelenler bundan dolayı geliyor. Kitapta bazı cümleler düşündürücü ve can alıcıydı. Elbette bunların en başında "Bizden başka canavar yok belki..." cümlesiydi. Zaten zaman da bunu kanıtlar nitelikte. Hem romanda hem de gerçek hayatta. Ne kadar acı olsa da...
Sineklerin Tanrısı
Sineklerin TanrısıWilliam Golding · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202080,5bin okunma
Reklam
192 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Sunay Akın gerçekten bilgisini, kültürünü güzel bir üslupla bizlere sunuyor. Tıpkı bir cümbüş gibi... Kitabın içeriği farklı başlıklarla, deneme tarzı yazılardan oluşmuş. Yazar öyle bir anlatıyor ki sanki rüya gibi içinde yolculuklara dalıyorsunuz. Mesela birini anlatıyor anlatıyor sonrasında bom! Bu aslında sizinde bildiğiniz şu sanatçıdır diyor. Bir başlığın altında olaydan olaya atlıyor, biz nerden geldik buraya dedirtebiliyor. Ama buna rağmen hiçbir şekilde sıkmadan keyifli bir şekilde okuyorsunuz. İçlerinde bir ayakkabı, potin, pabuç, ayakkabı boyacısından çok daha fazlasının olduğu bu kitap sizi zamanda ve evrende yolculuğa çıkarıyor. Bir bakıyorsunuz Padişah Abdülazizle Avrupa'da sergidesiniz ya da Neil Armstrong'la Ay'dasınız. Edebiyatçılarımızın, Yeşilçam yıldızlarımızın, ressamların dünyasından kesitlere konuk oluyoruz. Bu okuduğum ilk Sunay Akın kitabı olabilir ama sonuncusu olmayacağına eminim. Hepinize iyi okumalar dilerim.
Bir Çift Ayakkabı
Bir Çift AyakkabıSunay Akın · İş Bankası Kültür Yayınları · 20112,927 okunma
83 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
İnsanı düşünmeye iten aforizmalarla dolu bir kitaptı. Bazısında ne demek istemiş diye kafa yordum, bazen de ne zeki adam nasıl bir bakış açısı bu Yarabbim! demekten kendimi alamadım. Halil Cibran'la tanışmam da bu kitap sayesinde oldu. Kendi adıma çok memnunum, son olmayacağına eminim. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Kum ve Köpük
Kum ve KöpükHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202012,9bin okunma
48 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Kütüphanede kitaplara bakarken bir anda gözüme nasıl iliştiğini bilmediğim minik cep boy hikaye kitabıydı Nolya. Eğlenceli, farklı ve bir o kadar da fantastikti sona doğru. Konusunu anlatsam hikaye bitecek diye yalnızca ucundan çıtlatacağım. Dostların Yeri adındaki meyhanede başlıyor olay. Ve hikaye boyunca bu yerin ve karakterlerin el değiştirmesine şahit oluyoruz. Yazarın kendine özgü anlatımı ile okumak daha güzel bir hâl aldı. Kesinlikle tavsiye ederim.
Nolya
NolyaCemil Kavukçu · Can Yayınları · 201729 okunma
74 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Dönüşüm'ün bana hissettirdiği duygular, çaresizlik, dışlanma ve yok oluştu. İlk başta Gregor'un böceğe dönüşmesine rağmen ailesini yarı yolda bırakmamak için işe gitme çabasına hem hayran kalmış hem şaşırmıştım. Yahu sen böceksin nereye, diyordum içimden ama sanıyorum böylelikle ona biraz haksızlık ediyorum. Onun o çabası bile görülmeye değer. Peki ya sonrasında ailesinin ondan korkması yanlış mı? Bana kalırsa bu da gayet normal. Ama onlar iletişimde olmayı istemediler. Ona seçenek vermediler. Sanki suç onunmuş gibi itelediler. Beni üzen bir şey de babasının onun tüm çabalarını, ailesi için yaptıklarını bir çırpıda silip atması, kız kardeşinin bir süre sonra ondan yılması... Ve sonunda Gregor tamamen yok olduğunda -hep öyle olmaz mı- onların kıymetini bir şekilde anlaması. Gerçi pek de emin değilim anladıklarından da. Bana kalırsa Dönüşüm farklı olana tahammül edemeyişimizdir. Ona şans dahi vermeden ötelememiz.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,1bin okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu kitabı ilk kez 5. ya da 6. sınıfta okumuştum. Sanıyorumki okuduğum ilk yetişkin kitabıydı ve çok sevmiştim. Ama o zamandan bu zamana hatırladığım tek şey yabancı hristiyan bir kadının bir türkle evlenmesiydi. Kitap 158 sayfa olmasına rağmen dopdolu. Her satırın, her cümlenin alt çizilesi... Ama bazen roman mı okuyorum yoksa düşünce, öğüt kitabı mı diye aklımdan geçirmedim değil. Konuya gelirsek eğer baş kahramanımız Amerika'da İngiliz dili edebiyatı öğretmeni Selena, daha önce bir kez içkici bir adamla evlenmiş boşanmış zeki bir kadın. Bir gün öğrencilerinden biri bir mektupla çıkıveriyor karşısına ve bu şekilde evlilik teklifi ediyor. Sonrasında ise Selena'nın müslümanlığı tanıması, Şeref'le konuşmaları, ev hayatı, düşünce hayatı her şeyiyle yazıyor, bir günlük misali. Okurken düşünüyorum ben de müslümanım ama neden böyle sorgulamıyorum diye.. Tabi sadece islamiyetten değil 1978 ve sonraki dönem Amerika ve Türkiyesini de anlatıyor yazar. Bazen yazarlardan alıntılar yapıyor, yani bir çok yönden bilgisi olduğunu öne seriyor bir nevî. Ben okurken keyif aldım, tavsiye de ederim.
Bir Deliyle Evlendim
Bir Deliyle EvlendimHekimoğlu İsmail · Timaş Yayınları · 20172,088 okunma
40 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.