Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Seda Demir

Neyse ki sonunda ölüyor insan. Şükür ki ölüyor. Kıyamete kalıyor hesap kitap. Üç beş taşla bir avuç toprağa kalıyor. Bir rüya ile bir duaya kalıyor. Bir hatıra ile vara yoğa kalıyor. Şükür ki kalbe değil sonunda kelimelere kalıyor hesabımız.
Sayfa 195
Reklam
"Ölüler bile, yarım yamalak kalan hikayelerini tamamlamak için bir meleğin kanatlarına yapışıp dünyaya geri döner bazen. Rüzgar olur evinin etrafında eser, börtü böcek olur toprağa karışır, rüya olur uykulara yapışır, bir hatıra olur, vakitli vakitsiz akla gelir. Sen gelmedin. "
Sayfa 193
Beklemek cehennemdir ama beklerim seni, İyi kötü demeden suçlamadan keyfini.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Bir kişiyi özlersiniz ve bütün dünya ıssızlaşır..."
Gürül şarıl akan bir ırmağın durup dururken, birdenbire, tersine akmaya başlamasından büyük saçmalık bilmiyorum. Ama hayat bunu yapabiliyor işte, becerebiliyor; şaşırıyor muyum? Durup dururken, birdenbire.
Reklam
Ne çok sevmiştim! Bedenim ve belleğim ne kadar unutkandı... Benim önemli saydığım günleri hiç unutmayan, beni sevindirecek ayrıntıları kollayan, düşüncelerime hep saygı gösteren gençlik arkadaşlarımı silip atmıştım. ... Tek başına, eldeğmemişliğimizi, cesaretimizi denemeliydik. Dürüst, ödünsüz, gözden çıkarıcı bir yaşam sürdürmeliydik. Demek onları bir çeşit sayrılık gibi atmıştım bedenimden, kafamdan. Çevremi boşaltmıştım. Yalnızdım.
Yorgunum. Verebileceklerimden, veremediklerimden yorgunum. Biriktirdiklerimden. Bir alsalardı, o yürekliliği gösterselerdi.
Sayfa 85
Konuşmadan, vedalaşmadan, bir kez olsun göz göze gelmeden dağıldık. Kimse dayanamazdı kendi gözlerini görmeye... Hala sonlanmayan, sonlanmayacak uçurumunu ötekinin gözlerinde izlemeye... Yazgımızın yeniden kesişmemesinden, bir sokakta, bir taş binada, bir avluda, ölümlerle dolu bomboş bir odada bir daha karşılaşsak bie, birbirimizi tanımamaktan başka dileğimiz yoktu.
Şimdi düşünüyorum da zemine duyulan güveni kaybetmek iyi bir şey, her şeyin bir anda tepetaklak olabileceğini bilmek şart.
İnsan metruk bir geleceğe yakalanabilir, onun tarafından köşeye sıkıştırılabilir. Hafıza bir intikam makinesine dönüşebilir ve kişiyi hayatının geri kalanı boyunca sadece yaşanmış olanla değil, hiç yaşanmamış anılarla da durmadan avlayabilir. Istırapların en büyüğü bu olmalı. Asla bilinmeyecek yaşantıları özlemek, geçmişin değil geleceğin nostaljisi. İşte yaşaması bitse de gömülemeyen budur.
Reklam
Ama mesela benden uzaktayken güzel bir şey gördüğünde aklına onu bana da göstermek geldiyse eğer sen bana bir söz verdin demektir. Çünkü sözler böyle verilir; sessizlikte.
Ama şeyler durması gerektiği yerde duruyorsa ve sen de bitmek bilmeyen bir hınçla hayattan alacaklı olduğunu düşünmekten vazgeçmişsen başını kaldırıp etrafına gerçekten baktığın an rastlantı kendini açar.
Ama Şevket sen de şundan emin ol kendini hırstan ikiye ayırsan da olmayacak bir tek bu sermaye asla senin olmayacak sen ve senin gibilerin o etrafında sırtlan gibi gizli bir arzuyla dolaştığınız, sahiplenemedikçe hınçlandığınız servet benimdir, benimdir ve bana benzeyenlerin. her zaman öyleydi ve her zaman da öyle olacak kazandığınız gün onu sonsuza dek kaybettiniz. o bizimdir çünkü bizim hayalimiz hiç gerçek olmadı bir tek o daima bizim olacak size gelmez o hayali, hayali hiç gerçek olmayanlar yarattı hayali gerçekleşmeyenler onu aradı ve anladıysa da onlar anladı bu her zaman böyle olacak.
Herkese cevap vermek istiyordu. Doğru zamanda veremediği tüm cevapları toplayıp üstlerine yığmak istiyordu., biraz da onlar düşünsün, biraz da onların uykuları kaçsın istiyordu. O an tutulup kaldığı için gediğine koymadığı bütün lafları gereken yerlere yerleştirmek, usturupluca iade edemediği ifadelerden mürekkep bütün anların intikamını almak istiyordu. Bunca zaman terbiyesinden çekingenliğinden, tutukluğundan üstüne üstüne gelip de sıradan kötülüklerini, insanca pek insanca şiddetlerini üzerine boca etmiş bütün mahlukata tek tek gidip, hepsini saklandıkları inlerinde kıskıvrak yakalayıp cevaplarını vermek istiyordu. İçi müthiş bir öfkeyle doluydu. Tek bir insana yönelmeyen, tek başına herhangi bir şeye de yönelmeyen, pür acı, yıkıcı bir öfke. Dik durmaya bayılıyorsunuz. Dik durmayanı adamdan saymıyorsunuz. Alın işte, ben de dik durdum bakın, öyle durulmaz böyle durulur.
Özler tabii. Bağımlısı olduğun maddeyi bıraktığında da yoksunluk krizleri yaşarsın. Soğuk soğuk terlemeler, kabus dolu uykusuz geceler vesaire. Fakat her şey bittiğinde, sağlığına kavuştuğunda anlarsın ki bütün o sıkıntılar arınmanın kendisidir.
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.