Allahü teâla isâ (a.s) kulûna vahyetti
"Evvela nefsine vaaz et, eğer nefsin kabul eder de islâh olursa ondan sonra başkalarına vaaz et. Aksi takdirde benden utan!"
Ölümü vaaz edenler vardır: ve yeryüzü doludur bunlarla, yaşamayı bırakmaları vaaz edilmesi gerekenlerle.
Yeryüzü dolup taşıyor lüzumsuzlarla, yaşam berbat oldu fazlalıklarla. “Bengi yaşamla” kandırıp, uzaklaştırmalı onları bu yaşamdan!
Her bir erdem bir diğerini kıskanır ve kıskançlık korkunç bir şeydir. Erdemler de mahvolabilir kıskançlık yüzünden.
Kıskançlık ateşinin ortasında kalan, sonunda kendine yöneltir zehirli iğnesini, tıpkı bir akrep gibi.
“Ne önemi var ki benim aklımın? Bir aslanın yiyeceğini araması gibi arıyor mu ki bilgiyi? Yoksulluktan, pislikten, sefil bir huzurdan başka bir şey değildir o!”
Her insanın anılarında ancak dostlarına söyleyebileceği herkese açamayacağı konular vardır hatta dostlara bile söylenmeyecek olan insanın yanlızca kendisine itiraf edebileceği sırlarıda olabilir ama birde öyleleri vardır ki kendi kendimize bile açmaktan korkarız
Dikkat et de, dinginliğin ve huzurun, bir kasap dükkanının önünde duran köpeğinkiyle aynı olmasın:korkusundan ileriye iki,hırsından da geriye bir adım atmayan ve gözlerini ağzıymış gibi açan köpeğin.
Eşitlikci zihniyet, mutluluk ve rastlantı denizine iskandil atar komşuya gölme eşitliğin zaferinin ve yeniden koruluşunun en sıradan anlatımıdır en yüksek dünya düzeninde de insanım başka insanları eşiti olarak görmeyi öğrenmesinden bu yana yani ancak toplumun kurulmasından beri komşuya gülme vardır