Bir anda çıktı karşıma,anlaşamadık ilk sayfalarda.Sevmemiştim.Birde üstüne para verip almistim. Saçmalık.İnatla devam ettim,bana hünerlerini göstermesini istiyordum.Anladı niyetimi,zekiydi çabuk çözdü beni.
Oyunlar oynuyor,kelimeleri iktisatlı kullanıyordu.Napmaya çalıştığını anlamam uzun sürmedi benimde düelloya dönüştü herşey.Yoruma kapalı kurduğu her cümle,hem nasıl yapıyordu ki bu kadar kısa cümleler kurup nasıl koyuyordu zihnime noktayı.
Seni dinlemekten yoruldum be adam sus artık dediğimde bana "Eğlendirici değilsem , kapkaralığıma dayanamıyorlar"la cevap veriyordu.
Adam sen beni öldüreceksin diyorum ,bana
‘’Yaşam bir deha işi değil. Bir sürgün, köle düzeni. Kurtuluşu ummak safdillik. İntihar seçimi bu yüzden gerekli. Ne ki yürek isteyen bir eylem"diyor.Beni hafife mı alıyor,kendimi öldürmemi istiyor,sen benimle neden oynuyorsun.
"Doğrular ? Yanlışların tersi.Ya yanlışlar ?Doğrulardan ayırt edilebilir mi?
Eeee ne yani şimdi bu ,
"Her yanlış bana doğrunun yanlışlığını hatırlattı" Yani diyorum ???
Aklın çözmeyeceğini, akıl, çözümsüzlük çözümüyle devreden çıkarmayı yeğler."
Ve susuyorum,susup teslimiyetimi sunuyorum saygıyla.
Evet incelemem değişik olsun dedim iyimi ettim sıktım mı bilmem? Bazen anlatmamak lazım, konuşmamak,yorumlamamak ve sanırım Vüs'at O.Bener ve kitapları da buna dahil gruptan.
Okumak güzeldi.