Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gülce

74 syf.
9/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Ölümün Meydanı
Düşünce yazılarından tanıdığım yazarı bir de hikayelerini okuyayım diye almıştım kitabı ama fark ettim ki hikayelerinde bile yoğun imgeler ve sorulması gereken sorular ile yine beni yordu. Bazen cümlelerinde acaba buradan neyi işaret etmek istedi diye düşünürken kendi bilgi birikimin azlığından utanç duydum. Hikayelerde hep bir meydan var bu meydan mahşer diye düşünüyorum. Ölüm teması üzerine düşünülen konular. Yitirilen dünya ve insanlık adına konuşulması gerekenler. Başlarda anlaşılmakta zorlanan metinler sonlara doğru güzel bir ders verici nitelikte. Beni uğraştıran, kafamı açan eserleri seviyorum Sezai Karakoç bunu çok iyi başarıyor. İyi okumalar dilerim (:
Meydan Ortaya Çıktığında - Hikayeler 1
Meydan Ortaya Çıktığında - Hikayeler 1Sezai Karakoç · Diriliş · 2005399 okunma
Reklam
200 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Şiir ki...
Şükrü Erbaş Ömür Hanım şiiri ile tanıyıp bir daha kopamadığım bir şair. İki kere canlı kanlı görebilme ve sohbet edebilme şansım oldu. Şiirlerinin altında dünya tatlısı şiirin bir insancık varmış meğer :) Muhabbeti öyle içtendi ki bizden biri diyebilir insan. Söyleşisine de katılabilme şansım olmuştu orda da Anadolu'dan topraklarımızdan anlam kurduğu şairler belli ki şiirlere de yansımış. Ara sıra alır okurdum şiir kitabını ama böyle baştan sona tecrübe etmemiştim. İyi ki de denemişim ve iyi ki de bu yaşımda okumuşum diyorum çünkü bazı şiirler yaşanmışlık ister yaa öyle bir hissiyat verdi bana. Şiirlerindeki yalın, sade dil ile ne güzel bağladı beni kendine. 8 tane şiiri tam gönlümden vurdu beni anı diye ayırdım tabiki onları. Bir de dikkatimi çeken şey gücenik, kirpik ve gülüş imgelerini çok kullanıyor ama hiç bir şiiri birinin benzeri ya da tekrarı değil. Anlaşılır öze inen metinler hep. Bu basımda üç şiir kitabı toplanmış ve gençlik çağlarının şiirleri diyebilirim daha 30 lu yaşlarda böyle bir yetenek takdire şayan. Bazı mısraları vardı ki insan kendine söylensin istiyor üzerini çizip çizip tekrar okumalık... Sevgi duygusunu öyle narin işlemiş ki güzele güzellik katmış... Diyecek çok şey var hakkında ama birazı da kalbimin derinliklerindeki mısralarda kalsın :) Şiirle kalın...
Bütün Şiirleri 1
Bütün Şiirleri 1Şükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20208,1bin okunma
120 syf.
9/10 puan verdi
·
71 günde okudu
Bizden...
Kapağını görünce vurulmuş, bahar geldi sanarak karantinadan önce alınmış bir dergi.( Gerçi karantinama bahar oldu ama olsun.) Muhit gerçekten bizden birilerinin var olduğunu fikir ve edebiyat bakımından bir ortamın oluştuğunu gösteriyor. İçindeki şiir kısımları öyle güzeldi ki hiçbir dergiden bu tadı anlamıştım ben şu ana kadar... Öyle güzel seçilip derlenmiş şiirler ki insanı alıp götürüyor. Yazı bölümlerinde ise bir çok yazarı tanımamı sağladı yeni kitaplar öğretti bana çok faideli buldum bu bakımdan. Öykü okumayan çok sevmeyen ben bu dergininde öykü kısmını üstünden yüzeysel geçmiş olabilirim. Muhit dergisi gerçekten bizi, bizim değerlerimizle yansıtan geçmişi unutmayıp takılı da kalmayan geleceğe ait bir ürün. Okuyun, okutun sonuçta bizim Muhitten :)
Muhit - Sayı 3 (Mart 2020)
Muhit - Sayı 3 (Mart 2020)Muhit Dergi · Turkuvaz · 2020183 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
96 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bir Yaz Kitabı
Kitabı okudukça ne çok özlemişim Stefan diye başladım. Uzun zamandır hasret kalmış bir arkadaş misali yine buluştum Zwegle. Öncelikle kitabı sadece Mürebbiye öyküsü ile bulacağımı sanmıştım şayet 4 farklı öykü var içinde. Mürebbiye öyküsü adından anlaşılacağı üzere bir öğretmenden bahsediyor ama ana fikir bence çocukların dünyasında birden bir yetişkinin dünyası girerse ne olur? Acaba yetişkinler dünyasındaki kötülükler ne derece etkiler onları. Bu bağlamda öyküde ki duygu yoğunlukları beni çok etkiledi. İkinci öykü Yaz Novellası, garip bir şekilde duyguların aktarılış şekli bir yaşlı adam ve genç kız üzerinden ilerliyor iki farklı yaşta da yaşanan hezeyanlar bu iki tipi görünmez bir bağ ile bağlıyor. Kurgusu güzeldi sanki bir arkadaşımla oyundaymışım hissi verdi. Üçüncü öykü Geç Ödenen Borç, en beğendiğim kısımdı. Bir kadının genç kızken hayran olduğu bir kimseyi yıllar sonra bir düşkün olarak görüp ona olan duygularını tarif eden bölümde sanki o merhamet, hayal kırıklığı insana işliyor. Sonunda mutlu oldum ama ve şunu anladım küçücük bir dokunuş birinin hayatını ne denli etkiler. Küçük dokunuşları seven biz öğretmenler için almam gereken mesajı aldım. Dördüncü öykü Kadın ve Yeryüzü, adı ne kadar güzel diyerek başladım. Bu bölümde çok fazla betimleme vardı bir adamın beğendiği bir kadını yeryüzü ile betimlemesi, doğa ile karışık sevmesi ve onu doğa olayları ile anlatması takdire şayandı. İlk başlarda bulunduğu yeri tarif ederken ki o sadelik, insanın içini pırıl pırıl eden ortam, ahh orda olsaydım dedirtti. İyi okumalar diliyorum :)
Mürebbiye
MürebbiyeStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202126,4bin okunma
336 syf.
8/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Masal Gibi Günlere...
Bazı kitaplar vardır ki bazı zamanlara ilaç gibidir. Tam olarak şu günlerde umuda, neşeye ihtiyacımız olduğu zamanlar bu kitaptan başka bir şeyi okuyamadım. Normal şartlarda alır raftan haydi bugünün ihtiyacım olan masalı ne der okur kendime ilaç bilirdim. Şimdi baştan sona bir masal alemine çölleri dağları denizleri aşarak geldim. Büyülü havasında verdiği mistik öğretiden zevk aldım. Bazı masallar öyle güzeldi ki ne öyle uzun ne de öyle kısa tam olarak işte bu dedirten. Masal bittikten sonrada bizim hayatımızda nerede bu konu diye başlayan yazılar da öyle sohbetvari bir havada idi ki yazarla bir dost oldum bir kardeş oldum. Alın okuyun hiç durmayın güzele, masala daha çok ihtiyacımız var şu dönemlerde... İyi okumalar... :)
Masallarla Yola Çık
Masallarla Yola ÇıkJudith Malika Liberman · Hep Kitap · 2017537 okunma
Reklam
138 syf.
9/10 puan verdi
·
8 saatte okudu
Bu bir inceleme yazısı değildir! Kitabın ben de tesir ettiği güncemde bulunmasını istediğim cümlelerdir. Bazı zamanlar var ki Peyami Safa okumak için yana yakıla tutuştuğum anlar olur tam olarak o bugündü. Kitabı bitirdiğimde aç bir mideyi doldururmuşcasına ruhumu doyurduğumu hissettim. Kitaba döner isem yazarın her kitabında bahsi geçen doğu-batı çatışmasının halkta tezahür ettiği duyguları konu alan bir eserdi. Neriman karakterini hala günümüzde en açık hali ile görüyoruz sırf ben modern olacağım adı altında ailesini zor duruma sokan pek çok örnek mensup. Tarih farklı şekillerde aynı duyguları yaşatıyor. Şinasi gözümde nedense romanın son sayfalarına kadar gözümde beyefendi biri olarak gelmişti ki herkesin içinde bir hanıma böyle meselerini aleni bir şekilde aktarması hoşuma gitmedi. O heyecan ile kendisini tutmasını isterdim ama gerçekler vardır ki verdiği tepkiyi olağan karşılıyorum. En çok da üzüldüğüm Neriman'ın babası idi ahh dertli kederli babalar... Kızının bir gülüşü için tüm kederi göğüslerinde saklayan babalar... Bana hissettirdikleri bu kadar demek doğru gelmiyor çünkü kelimelere dökemiyorum ben de biraz galiba şarkcılık var ondan dolayı Nerimana çok kızdım diyebilirim. Ne diyim keyifli okumalar :)
Fatih Harbiye
Fatih HarbiyePeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 202047,7bin okunma
144 syf.
7/10 puan verdi
·
29 saatte okudu
Baharın Çiçekleri Solmayacak!
Her bir çiçeği sınıftaki bir öğrenciye benzeterek betimlemeler yapan ve tazecik tavsiyeler veren bir kitap. Öğretmenlerin daha çok ilgileneceği bir kitap olsa dahi bir ebeveynin de okuması gereken, üzerine düşünmesi ve acaba benim çocuğum hangi çiçek olabilir demesi lazım gelen bir deneme. Ben kendi çocukluğumu 'fesleğen' de gördüm şayet yazar şöyle diyor: " Rüzgar yemediği ve yaprakları okşanmadığı sürece kokusunu vermeyen ketum bir bitkidir. Ancak uyarıldığında rayihasını esirgemez, hatta üstünüze öyle bir siner ki çevrenizdekilerde yabani bir kırın ayaklanıp geldiğine dair bir his bırakır." Bu paragrafı okuyunca evet bu benim dedim ve bir çok arkadaşımı da nice başka çiçeklerde gördüm. Yenicik bir öğretmen olarak bu kitap bilinçli bir gözlemci olmama gaz verdi. Çevremde çeşit çeşit bir çok çiçek olacak ve ben acaba bu bir karahindiba mı kiraz çiçeği mi yoksa bu yeraltı orkidesi mi diye düşüneceğim. Önemli olanın o sınıfı bir çiçek mezarlığına dönüştürmemek olduğunu görmeye yardımcı olan yazarın gerek ara ara söylediği kitaplar, oyunlar ve tavsiyeler zihnimde yer edindi teşekkürler... Güzel okumalarla kalın her daim...
Çocuklar ve Çiçek Mezarlıkları
Çocuklar ve Çiçek MezarlıklarıTuğba Coşkuner · Cezve Kitap Yayınları · 20191,518 okunma
260 syf.
10/10 puan verdi
·
130 günde okudu
'Söz az ve öz gerektirir vesselam'
Bu kitabı kapağına aşık olmam ile beraber hatrı sayılır bir arkadaşımdan hediye alarak okumaya başladım. Bitirmek istemediğim, sürekli okusam sıkılmayacağım derin ve ağır bir kitaptı. İslam sanatının her dalını ayrı ayrı inceleyip zaman zaman kıssalardan yaşanmış olaylardan bahseden kitap gerek mimari, musiki, gerek şiir, minyatüre değinmiş. Edebi bir zevk aldığım kitap ara ara felsefe tadı verdi. Hele de başlıklar ve onların altında yazan sözler öyle güzel seçilmiş ki bölüm sonuna gelmek benim için farklı bir heyecandı. Daha genç yaşında böyle bir kitap yazmış olan Beşir Ayvazoğlunu böyle bir kitap ile tanımak çok mutluluk verici. Biraz da kendimden utandım keşke daha önce tanışmış olsaydım dedim ama artık araştırma kitaplarında ilk aklıma gelecek yazar olacak. Son olarak cidden kendinizi bir aşkın rüzgarına kaptırmak istiyorsanız durmayın hemen okuyun:))
Aşk Estetiği
Aşk EstetiğiBeşir Ayvazoğlu · Kapı Yayınları · 2013482 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bir ruh nasıl ölür?
Hiçbir zaman piyes okumayı sevmiyeceğim sanırdım taa ki üstadın bu eseri ile karşılaşıncaya kadar... Bir adam yaratmak genel olarak varoluşsal sancılar çeken birinin kendini kendi yazdığı piyeste bulma süreci. Hüsrevdeki içsel bunalımları zaman zaman kendimde de görüyorum. Bir sorgulama sürecine giriyor, ölümden korkarken ve bir şeylerde annemi suçlarken buluyorum kendimi. Aslında inceleme yazmak benim için zor değil ama bu kitapta öyle çok zorlanıyorum ki bazı kitaplar kelimelere sığmaz ya öyle bir şey işte yutkunamıyorum bile anlatmaya... Kitapta kendimi Selma olarak gördüm. Çok kısa yer alsa da sevdiğinden çekinen yazmaya sığınan bir genç kız... Ayrıca o dost gibi görünen kılıklı kılıksızları dişlerimi sıkarak okudum. Son olarak bu piyesin o zamanlar Muhsin Ertuğrul tarafından sergilenmesi ve oynanması ne kadar muazzam bir şeydir, keşke görseydim keşke günümüzde de piyesi sahneye taşısalar, uçarak giderim... Keyifli okumalar...:)
Bir Adam Yaratmak
Bir Adam YaratmakNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20209,3bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Türkiye’de şairler müezzinlerden önce kalkmalı.
Bu kitabı şans eseri tanıdım aslında ama iyi ki de tanıdım daha önceleri sadece adını bildiğim ve kendisi hakkında fikrim olmayan Küçük İskenderi bu sayede tanıdım. Küçük İskender marjinal bir kimlik.(her ne kadar bunu kendisine söylenmesini sevmediği halde öyle) Anarşist duruşu, farklı yönelimleri ve aykırı düşünceleri olan birisi kendisi. Lafını esirgeyemeyen ve bence dimdik duran bir kişilik şahsen yakından tanımak isterim. Kitabında da bu düşüncelerini çok güzel ifade etmiş. Kitabı boyunca bir çok şeye eleştirel yaklaşmış ve doğru bildiklerini dobraca aktarmış yazar. Şiire ilgili bir birey olarak okumam boyunca verdiği nasihatleri keyifle düşündüm tarttım ölçtüm biçtim. Şair kitabın içinde başka yazarlardan bahsetmesi de beni oldukça tatmin etti. Genel olarak eğer şiir üzerine güncellik üzerine deneme okumayı seviyorsanız tavsiye ederim. Onun haricinde tabiki fikir ayrılığına düştüğümüz yerler vardı ama biz bize verilen meyveye bakalım:) Ayrıca bir fonla okuyacaksanız şunu tavsiye ederim ben keyifle okudum. youtu.be/0pjJLwiB0Nk Ve çok sevdiğim bir alıntı ile bitirmek istiyorum. "Yapay acılar, yapay mutluluklar arasında sahici kalabilen bir BEN'le neden tartışayım? Ruhumla zamanın temasını sağlayan bedenimin ta kendisi: O da yazmayı ve algılamayı sürdürebilen bir beyne sahip." Güzel okumalar (:
Rimbaud'ya Akıl Notları
Rimbaud'ya Akıl NotlarıKüçük İskender · Sel Yayınları · 2013267 okunma
Reklam
408 syf.
8/10 puan verdi
·
39 günde okudu
Yanan yüreklere kar var!
Bir kitap nasıl tüm sayfalar boyunca hüzün kokar ? Hasan Ali Toptaş öyle bir yazmış ki sanki diyorum Ziya, Hasan Ali olmuş. Böyle güzel aktarabilmek için yaşamak lazım şayet... Öncelikle şundan başlayım Hasan Ali okumaya kuşlar yasına giderle başlamıştım ve ilk okuma için tercih etmemem lazımmış ama bu tamamen kişisel çünkü ben ölüm, ana, baba ve hastalık temalı şeyleri çok sevmem beni gerer bunaltır yazar da öyle bir aktarmış ki sanki kendi babammış gibi yüreğimde bir yumru ile zor bitirebilmistim kitabı :( Ama şimdi bu kitapla yazarın büyülü dünyasına girmiş oldum. Sanki hep böyle bir rüyadaymışış hissi verdi bana anlattıkları ama çok acı şeylerdi kimin bunlara yüreği dayanır ki ? Baş kahraman Ziyanın köyündeki karcının 'yanan yüreklere kar var' diye bağırması ne kadar da haklı bir bağırma imiş... Yüreğim yandı okurken vurulan o kuş sanki benim karşıma çıkacak gibi sınırda bir asker oldum bazen, bazen de toplumun gıybeti ile yenmiş bir ruh oldum. Ben ne Ziyaydım ne Kenan ben yüreği yanmış bir ana da değildim belki ama benim de yanan yüreğime kar lazım geldi kitabı bitirirken... Okuyun daha çok okuyun bir de böyle bakın hayata... Selametle...:)
Heba
HebaHasan Ali Toptaş · Everest Yayınları · 20174,590 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
İsmine layık bir kitap olarak karşıma çıkan ve sevgili yazarımızın bana hediyesi olan bu kitap ne kadar yolda olduğumu anlattı bana. Evet herkes bir yolda ve bir gölgesi var bir değil binlerce olabilir. Bir otobüs yolculuğunda olan yolcuların hayatlarından kesitler sunan kitap yeri geldi beni hüzünlendirdi yeri geldi daha da hüzünlendirdi. Toplumsal sorunlara ve duyarlılıklara değinen yazarımız bence ne demek istediğini gayet net açıklamış. Ve nerelerde eksiğim var bunları gördüm. Gerçekten tarihi yarım yamalak coğrafyamızı hiç bilmiyoruz şahsen kendi adıma öyle. Yaşanmış hadiselere daha yakından bakmamı sağlayan kitap ilk başlarda biraz beni yorsada ikinci yarıdan sonra bir çırpıda bitecek bir akıcılıkda idi çok teşekkür ederim yazarımıza bu hediyesi için ve bu incelemeyi yapmamı sağladığı için :))
Yola Düşen Gölgeler
Yola Düşen GölgelerMehmet Yılmaz · Roza Yayınevi · 2019167 okunma
68 syf.
8/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
"İnsanın huzuru ve memnuniyeti dışarıda değil,içindedir."
Neden daha önce Anton Çehovla tanışmadım dedirten bir eser oldu. Bu kitap ben de hak, adalet, acı ve toplum üzerine düşünmem gereken kafamda felsefi sorular oluşturdu. Kitap bazı noktalara o kadar güzel değinmiş ki şey diyorum bazen herkes işine değil önce içine baksın. Anlatımı olsun kullandığı sadelik de dili olsun okuyucuya beni oku beni oku dedirten bir kitap:) Öncelikle şundan bahsedeyim nedense ben koğuş denilince aklıma hastane gelmiyor hapishane koğuşları geliyor. Bu şaşkınlığım Peyami Safa'nın dokuzuncu hariciye koğuşunda da yaşamıştım. Belki de yazar kitapta hastaların hastaneyi gördüğü bir şekil olan hapishane olarak da düşündüğü için kitabın ismi cuk oturuyor. Kitaba gelirsek bir doktorumuz var ve birkaç hastamız bunların hayatlarına şöyle bir baktıktan sonra doktor ve Ivan adlı karakterin dünya görüşlerini keyifle dinlemeye başlıyoruz. Şahsen en sevdiğim kısımlar oralardı. Doktorun kendi içsürtüşmeleri, sonra kimin akıl hastası olup olmadığı ile ilgili bir çok varsayım düşünce... Ayrıca en sevdiğim karakter Ivan karakteri oldu gerek dünya görüşü ile gerek nokta atışı düşünceleri ile :) Ben keyifle okudum size de güzel okumalar (:
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202270bin okunma
212 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Herkes önce kendi ömür bahçesine baksın.
Bu kitabı nasıl anlatabilirim ki bilemiyorum içim bir acıdır doldu gitti yani. Bu kitap tam olarak yaşadığım hayatın ortasından bir kitap yıllarca dedemi şehre çağırır orda neden yalnız durduklarını anlamazdım bana göre şehrin bir cazibesi var orada tarla takka, hayvanla, toprakla uğraşmak külfet gelirdi bana. Yazarımız da tam olarak bunlardan bahsediyor. Cumhuriyetin ilk yılları sanırım herkesler köyde böyle bir işle uğraşıyor. Bir amcamız da var ki bir kaya buluyor başlıyor orayı bahçe yapma hevesine. Bu hayalinde önüne çok zorluklar çıkıyor, engeller koyuyorlar ama o azimle hayalinin peşinden gidip şu çorak arazide ıslak bir kaya su buldum diye seviniyor. Millet diyor define mi kazıyor maden mi buldu acaba falan diye ama yok amcamız oraya dikeceği elmaları, armutları özellikle de narı iple çekiyor. Ve başarıyor da ama yıllar yılı geçtikçe sosyal hayatta değişiyor insanlar köyde kalmayı istemiyor göçüyorlar büyük şehirlere, hatta bir adam var hikayenin başından beri hiç sevmedim zaten onu Çerçici bu amcaya demesin mi 'senin durum da daha vahim ömrünü bir kötü bahçeye harcayıverdin ne kârı var şu işin' içime bir ok saplanıyor ki sanki o amca benim dedem gibi üzülüyorum. Kitabın isminden gibi bir beyhude ömür geçip gidiyor bizler neler ekiyoruz peki bu dünya bahçesine onu sormalı asıl... İyi okumalar :)
Beyhude Ömrüm
Beyhude ÖmrümMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20198,3bin okunma
544 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Her şiir sahibinde anlam bulur.
Bu kitabı açıkçası okumayı beklettiğim için pişman değilim çünkü tam böyle öğrencilerime kavuşmak ateşinde yanıp tutuştuğum bir vakitte okudum. Başlıkta belirttiğim gibi bu kitaba ne anlam yüklerse sahipleri onu bulur. Ben bir öğretmen olarak Çalıkuşu ile köy köy dolaştım, sınıfındaki öğrencilerin gözündeki ışığı gördüm ve yaşadığı zorluklar da Çalıkuşuna yardım etmeye çalıştım. Bazen sevgiye yüklediğimiz anlamlar sadece karşımızdaki bize özel olunca geçerli oluyor. Kamran da Feride için öyle bir anlama sahipti. Ayrıca kitap da yaşanan dönemi bize öyle güzel aktarıyor ki bir anda orada oluveriyorsunuz. Bazı olaylarda bize öyle akıcı ve insanın iç dünyasına nüfuz edecek kadar güzel anlatıyor ki ta yüreğimde hissettim acıları, sevinçleri, özlemleri... Başka diyecek bir şey bulamıyorum. Altını çizip de geri dönüp bakacağım bir kitap oldu. Güzel okumalar :)
Çalıkuşu
ÇalıkuşuReşat Nuri Güntekin · İnkılâp Kitabevi · 2019102bin okunma
31 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.