Sükûnet
@Suab
.
Kendine Müptela
.
Bursa
18 Şubat
2439 okur puanı
Mart 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Yalnızız belki herkes gibi
Biraz zamanınızı çalarak, okuduğum ilk kitabı olan 
Peyami Safa `nın 
Yalnızız `a minik bir inceleme bırakmak istedim.
~ Önere bileceğiniz diğer kitaplarına da açığım. ~
Bir adam çıkar, dünyanın cennet saydığı topraklarında. Kuskusuz Peyami Safa `nın ta
Okur Takip Önerileri
Ayrı Yol dan daha ileri bir isim de olabilir miydi...
Merhaba arkadaşlar, sizlerle ufak bir inceleme paylaşalim.
Bir adamın yolculuklarından doğal başka ne olabilir ki?
André Gide Michel çıkmış olduğu yolculuğa eşi Marceline`yi de sürüklemeyi de ihmal etmez elbette ki. Michel`in hastalığının kurtuluşunun ardından da benzer göruntüyü yazarımız André Gide bu sefer Marceline`ye reva görür. Michel eşi Marcelina`nın sadık olduğu kadar olamaz.
Marceline`ye bağlı olduğu kadar da bağımsız bir hayat sürmek ister; ne var ki günahları, arzusu, şehveti, tutkuları Michel`nin yakasını ölünceye kadar bırakmayacaktır.
Okumasanız da bir şey kaybetmeyeceğiniz bir kitap diyebilirim.
Keyifli okumalar.
hikaye mi? piskoloji mi ? nereden bakarsanız onu bulacaksınız
Piakolojiyi hayat öyküsüyle harmanlayıp "sempati" eklemeyi de ihmal etmemişe benziyor sevgili 
Gary Small . Hikaye severler hikayesini, piskoloji sevenlerde piskoloji tecrübelerinden istifade ederler diye düşünüyorum. Gayet keyifli bir kitaptı. Bekletilerimden fazlasını buldum.
Kitabın isminde de anlaşılacağı gibi. Bir psikiyatristin anılarını kaleme aldığı ve hastalarının isimlerini sır gibi saklayarak öykü ve kendi alanını sizlere sunan Profesör Gary Small `dan daha çok acemi bir balıkmış hissi (ama deneyimli ve mücadelesinden vaz geçmeyen bir doktorun) size hayatını anlatiyor ve sizi de bu konuda mutlu ediyor.
Bu kadar açıklama kâfiyse , müsadenizle ,içilecek bir kahvem ve bitirilecek bi ton kitabım var.
Sevgilerimle..
Beklemedik derecede Mükemmeldi
Bazen videolarda ki kitap önerilerinde bazende "1000kitap" ın incele veya iletilerinde yer alan paylaşımlarda "ölmeden önce...." diye bir söylem,yazım okurum. Bazen kendi içerimde bu tür yorumlardan hoşnutsuzluk duyarı..
İlk defa bu fikre kendimde dahil oldum diyebilirim. Aynı durumu 
Doğan Cüceloğlu 
Var mısın? kitabında da hissetmiştim.
Olayları Öyküleme biçimiyle kadın/erkek (her iki cinsiyeti de suçlamadan) objektif bakarak anlatmaya çaba sarf etmiş dersem, sanirim 
Belgin Altop `a haksızlık etmiş olurum.
Konuları tane tane, okuyucularına fevkâlade hoş üslubuyla anlatmış.
Kişileri suçlayıp yargılamadan gerek bilimsel gerek kişisel bilgilerle, yapilan İKİLİ İLİŞKİ`lerdeki yanlışlıkları mükemmel becerisiyle - adeta sizinle sohbet ettiği için bu şekilde söylemeyi uygun buldum - dillenndirmiştir .
Piskoloji kitabı olarak alğılamayın.
Okumanızı tavsiye ederim. Eğlenceli bir kitap olduğunu düşünüyorum.
Saygılarımla.
Görmek mi Görememek mi ?
Kel başa şimşir taraktan kastım,
Göz olsa da görmeyen göze gözlükte faydanetmediğidir.
Kitap incelemelerimi, genellikle kendi yorumlama tarzımla incelemeyi tercih ediyorum. Aldığım tadı ve hissi bu şekilde yorumlamakayri bir keyif veriyor ve de mutlu ediyor.
José Saramago 
Körlük Yer yüzüne körlük inmiş miydi, bitmiş mi yoksa halen var mıydı...
Yaşadığımız ve yasayacağımız butün kötu gidişatını da içine toplayarak:
Bu kitabı okuduğumda, zaman olarak çok fazla ileriye, çok fazlada geriye gitmenin bir anlamı yok. Gündelik yaşamımızın bizi kör ettiği, göremediğimiz o kadar durumlar var ki; bu kitapta bunu anlatan süreçlerden bir tanesi ve güzel ironilestirilerek ustaca kaleme alınmış. Yazar yazarlığının hakkını sonuna kadar kullanmış diyebilirim.
Biz bakan görlerin (insanlar) hayatları boyunca ne ise onunla yaşayip kendilerine çekidüzen vermediği, kötüyse kötü kalmalıyım tutumu içerisinde hayatlarıni idame etmeleri, insanların varlık sebebiyle pek de uyuşmadığını (KÖR)ebiliyoruz.
Okuyan toplum mu cahil, yoksa görmeyen toplum mu cahil, bu bir yanılsama mı?
Kitapta anlatılmak istenen de biz gözleri açık ama göremeyen körlerin ideal anlatış tarzını kaleme alarak Nobel Ödülünü de almayı hak etmiş olduğu aşikâr.
Kin - intikam - kaos - nefret - aşk - sevgi - merhamet. Ne aramıştınız? Hepsi var.
Kısaca : Eğer gözümüzün önüne inen "beyaz perdeyi" kaldırabilirsek, dünyayı daha yaşanabilir ve de yaşatılabilir kılabiliriz. Diyor: José Saramago amca.
Kitapla kalın.
Başlık daha farklı olabilir miydi ?...
Ne Rüzgarda Yapraklar
Ne toprakta insanlar Kaldı.
Şairler ve de yazarlar, bir ülkenin tarihini edebi bir dil ile tutarlar. Bazen acıları yansıtırlar, bazen aşkları, bazen naturelize tutumuyla doğayı/ya olan aşklarını dile getirirler.
Rüzgarda Yapraklar ` şiir kitabıyla, 
Adonis ülkesinde olan-biter
