Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

THS

THS
@ToHaNS
Fani
Okur - Yazamaz
Ankara - Gaziantep
6 okur puanı
Aralık 2018 tarihinde katıldı
İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı. Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı.
Reklam
Herkesi mutlu edemezsiniz, çünkü pizza değilsiniz
Sana çiçekli yollar vadetmiyorum, Vadetmek bir hayalin inşaat halidir çünkü. Sana yalnızlıklar vadetmedim. Sana mutlu yarınlar. Mutsuz oluruz, Böyle de varız, bil istedim, Sarmaş dolaş olmadan da bütün olur iki beden, Mesafeler sadece coğrafya kitabında önemlidir. Sana birçok şey vadetmedim, Ellerinden öpülesi sabahlar, Güneşe karşı uyanıp rüyamı anlatmak ön balkonda Gökyüzü tam beyaz Soğuk mermer beyazı Yağmur da yağar birazdan. Hava koşulları yalnızca coğrafya kitaplarında değil.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir insana verdiğiniz değerin, onun gerçekten değerli olmasıyla ya da bunu hak edip etmemesiyle hiç ilgisi yoktur. Değer vereceğiniz insanları kendiniz seçersiniz ve bunu yaparken çoğu zaman ne durumda olduklarına aldırmazsınız. Bunun adı tam olarak değer yüklemesidir. Yani ona verdiğiniz değerin kaynağı siz olduğunuz için asıl değerli olan karşınızdaki değil, sizsinizdir. En azından bir süre öyledir. Ama şunu da gözardı etmemek gerekir: Birine gereğinden fazla değer verirseniz eğer, artık sürekli kendinizden verdiğiniz için siz değer kaybetmeye başlarsınız ve onun gözünde ona verdiğiniz değer ölçüsünde değersizleşirsiniz. Soylu ve tutkulu başlayan pek çok yakınlaşmanın, son derece sefilce sonlanmasının en büyük nedeni de işte bu durumdur.
Birilerinin terk etmesi, gitmesi, sevmemesi gerçekten önemli değil. Ama seviyormuş gibi yapması, kendine alıştırması, bağlaması hiç affedilir gibi değil. Kimseye beddua ettiğimiz yok ama herkes yaşattığını bir gün yaşamalı. Verdiği kadar mutluluğu ve bıraktığı kadar acıyı...
Reklam
Duvarı yıkmaya gücüm yetmiyorsa kendimi parçalayacak değilim elbette. Ama önümde duvar var diye boyun eğmeyi de kabullenemem.
Perşembe
Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını, Yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı.
Ah o gözlerin; ruhsatsız silah taşımak değil de ne?
Hatırlayamıyorum Yaralandığımda gidebileceğim yer neresiydi? Çocuklar neden ağlıyordu?
Sayfa 48
Vah memleketin hali, ah memleketin hali. Bu gidiş ne olacak sorusunu birbirine sormayan yok. Ama hiçbir kimse, bu yakınanlar, ah vah edenlerden hiç kimse de durumumuzu düzeltmek için parmağını kımıldatmıyor.
Sayfa 191
Reklam
“Her gün o kadar çok acıya tanık oluyoruz ki, ben de artık asgari ahlak sahibi pek çok insan gibi, mutluluk rolü için dublör kullanıyorum.” dedi Rıfat. “Onu bulamayanlar var!” diye cevap verdi deli.
Sayfa 86
Bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla bağlanabilirmiş
Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz?
Kendine yeni bir yol arayan kişi, önce, kendinden önce yürünmüş yollara bir bakar. — Kendi yürümek isteyebileceği yola benzer bir yol bulmak için; çoğunlukla da bulur — ama acaba o bulduğu yol(lar), tam da bulduğu yol(lar) olarak, kendi aradığı yola aykırı değil mi? — Yeni bir yol aramıyor muydu, arayan kişi — Ne işi var öyleyse, eski (yürünmüş) yollarda?! —
Bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur.
Reklam
Bir şeye sahip olmak değil, layık olmak önemlidir.