Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kübra Yıldız

Kübra Yıldız
@Yildiz__95
Sıkı Okur
Reklam
Bir devlete benzetiyorum kendimi. İşim gücüm bitmiyor. Bir türlü yerleşemiyorum odamda. Her istediğim kitabı alamıyorum. Planlar içinde geçiyor ömrüm, Başlayıp tamamlayamıyorum. Bir devlete benzetiyorum kendimi. İçimdeki hükümetin gidişini anlamıyorum. Yıllar ötesini düşünür düşünmez Hemen mesud ve zengin oluyorum. Nedense geçmiş günler unutuluyor. Tarih kitabı gibi hatıra defterlerimi okuyorum.
İnsanın huzuru ve memnuniyeti dışarıda değil, içindedir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayat can sıkıcı bir tuzaktır. Düşünen bir insan olgunluğa eriştiğinde ve tam bir bilinç kazandığında kendini istençsiz olarak sanki çıkışı olmayan bir tuzağın içindeymiş gibi hisseder. Aslında insan, iradesi dışında birtakım tesadüfler tarafından yokluktan var olmuştur. Peki neden? Varlığın anlamını ve amacını öğrenmek ister, sorularına cevap alamaz ya da saçma sapan cevaplar alır. Kapıyı çalar, ama açan kimse olmaz. Ölüm de aynı şekilde iradesi dışında karşılar insanı. İşte tıpkı bir hapishanede ortak bir felaketle birbirine bağlı olan insanlar bir arada olduklarında kendilerini nasıl daha rahat hissederlerse, hayatta analiz etmeye ve sentezlemeye yatkın olan insanlar bir araya geldiklerinde, onurlu ve özgür düşüncelerini birbirlerine aktararak vakit geçirdiklerinde bu tuzağın farkına varmazlar. Bu bakımdan akıl yeri doldurulamaz bir zevk kaynağıdır.
Bir yerde o varsa, Onda da bir yer vardır. Yer nerede ya da ne kadarsa; O yoksa, yok kadardır. Ama bir de o varsa, Yer hem hep kadar, hem her kadardır.
Reklam
Küçük şeyleri unutamayanlar, en geri hatıraları da unutamayanlardır.
Benim kendimden başka kimseden şikayetim yok.
İyilik, yola düşen, yoldan toplanan bir şey değildir. Tesadüfen ele geçen bir şey değildir. İnsan iyiliği ancak başka bir insandan öğrenir.
Çaresizlik yüzünden birçok şeyin anlamı kayboluyor.
Ben zannediyordum ki ömürlerimizin teknesini istediğimiz sahile götürmek için yalnız onun dümenini ele almak kâfidir... Şimdi anlıyorum ki değilmiş... Yollar görünmez kayalarla doluymuş... Onlara çarpmamak lazımmış... Daha fenası gizli cereyanlar varmış ki insan onlara kapıldığı zaman yolun değiştiğini, gittikçe uzaklaştığını farkedemezmiş... Tâ kendisini başka sahillere düşmüş görünceye kadar...
Reklam
Bu dünyada hiçbir şey bir insan enkazı kadar korkunç olamaz.
Neden böyle olur bu insanlar? Kendi kendine kızıyordu: "Sen ona iyilik edersin, o sana kötülük. Utanmak, arlanmak da bilmiyorlar. Sanki kural bu imiş. Hep kendilerini haklı görürler."
Sayfa 71
Yaşamak için fena bir insan olmakla yine yaşamak veya ölmek için iyi insan arasındaki fark ya bir iman, ya bir riya farkıdır.
Nasıl da acımasız, yok edici bir varlık şu insan; kendi yaşamını sürdürebilmek için ne çok canlı varlığı, bitkiyi yok ediyor.
Geri134
524 öğeden 511 ile 524 arasındakiler gösteriliyor.