Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yksl 셀아

304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Gerçekten nedir zaman?
Yoğun ve yorgun geçerken günlerim, benimsemeye ve kabullenişe az kala rastladım Momo ve Hora Usta'ya.. Zaman kavramımın bir hiçe dönüşmesi ve kendime zaman yaratma çabalarımla yuvarlanıp giderken bu kitapla birlikte tanıştım o üç kardeşin sırrıyla. Arada bir "Varlığımdan ne anlıyorum? Bir gün gelecek ve sanki hiç yaşamamış gibi ölüp gideceğim" diye düşünürüm tıpkı Bay Fusi gibi. Ya da hiç beklenmedik bir anda ölümcül bir can sıkıntısı sarar bedenimi. İsteksizlik ve hissizlikle dolarken içim, bir duman adama benzediğimi de düşünürüm. Ne siyah ne beyaz arada kalmış gibi. Kısacası, zamanla yarıştığım şu günlerde kendime getirdi beni MOMO. "Çünkü zamanlarını nasıl kullanacaklarına insanlar kendileri karar verirler. Zamanlarını korumak da onlara düşer."(Syf 177) O değerli zamanımızı neye ve kime harcadığımıza özen göstereceğimiz bir gün olması dileğiyle^^
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201765,9bin okunma
Reklam
188 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Med-Cezir
Ah bizim çocukluk dönemlerindeki saf aşklarımız, kalp kırıklıklarımız, unutamayışlarımız, fiziken ayrı olup da ruhen içimizden yollayamadıklarımız.. Hayatımıza zorla da olsa bir yön vermişken neden hep geçmişten birileri çalar kapımızı? Fundy Körfezi'nin gel-gitlerinden daha fazla gel-git yaşadığımız hayatlarımızda geçmişten birinin çıkıp gelmesiyle karar mekanizmamızın zayıflaması, duygularımıza yenildiğimiz zamanlarda mantıklı düşünemeyen bizler, birçok soru işareti barındırırız kafalarımızın içinde: Mantıklı yolda mı devam etmeli? Duygularının peşinden mi gitmeli? Hayatımıza bir yön vermişken hiçbir şeyin kafalarımızı karıştırmaması dileğiyle^^ Not: Haruki Murakami'nin tarzı düşünüldüğünde bu kitap, çok daha az soru işaretiyle bitti. Diğer eserlerine nazaran daha az belirsizlik barındırıyor. Daha gerçekçi duygular ve daha çok hissedebildiğimiz bir roman.
Sınırın Güneyinde, Güneşin Batısında
Sınırın Güneyinde, Güneşin BatısındaHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20124,299 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Bu kitap,"Elbette hepimiz zaman ve mekânda farklı kimlikler taşırız." diyen Sevgili Mr. Pubby'nin farklı kimliklerinin de içinde yer aldığı çetin savaşını içeriyor. Pubby'nin beyin cerrahı olmasıyla başlayan doktor kimliği, Beklenmedik hastalığın pençesine düşmesiyle oluşan hasta kimliği, Bu çetin savaşında yanıbaşında olan eşi Lucy'e karşı koca kimliği, Zor dönemlerinde ikisinin de yüzlerini güldüren Cady'ye baba kimliği, Bu ilk ve tek kitabı ile onun hayatına biraz da olsa tanıklık etmemizi sağlayan yazar kimliği. Bizler bu hayatta farklı mekan ve zamanlarda hangi kimliklere sahibiz peki? Ya da hangimiz sahip olduğumuz bu kimliklerden memnun? Peki bu sahip olduğumuz kimliklerden hangisiyle daha ön plandayız?
Son Nefes Havaya Karışmadan
Son Nefes Havaya KarışmadanPaul Kalanithi · Altın Kitaplar · 20162,022 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Hep kadınlar aldatılır, acı çeker ya da terkedilirler öyle mi? Öyle olduğunu düşünüyorsan bu kitabın sayfalarında yedi tip Kadınsız Erkek modeli ile yolculuğa çıkabilirsin. Karısının ölümü üzerine karısının kendini aldattığı kişiyle aynı masada oturup içen Kafuku ile kadeh tokuştur mesela. Ya da çocukluk aşkına bir sevgili olarak yetersiz kaldığını düşünen ve değişik çözüm yöntemleri arayan Kitaru ile bir sigara yak. Tokay'ın beklenmedik bir şekilde hayattan daha kuvvetli bağlarla sarıldığı kadının ve hazin sonunun hikâyesini dinleyip Habara'nın odasında Şehrazad'ın masallarına kulak ver bence. Kino'nun barına da uğramadan gitme derim hani :) Gregor Samsa ve nice Kadınsız Erkekler... Bir gün aniden sizin de Kadınsız Erkeklerden olmamaniz dileğiyle^^ Not: Haruki Murakami ve çevirmen olan Değerli Hocam Ali Volkan Erdemir bir arada olunca kitapların tadına doyum olmuyor. Böyle güzel eserleri Japoncadan dilimize çevirerek edebiyatımıza kazandırdığı için kendisine teşekkür ediyorum.^^
Kadınsız Erkekler
Kadınsız ErkeklerHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20184,013 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Dış dünyadaki yapmacık insanların samimiyetsizliğinden kaçıp öykülerindeki karakterlerin samimiyetine sığındığım bir kitap oldu. Samimiyetsizliğin daralttığı bedenim, bazen güldüren bazen üzen öyküleriyle biraz da olsa nefes almak için çevirdi kitabın sayfalarını.. :) Öykülerden biri.. "Hacanne" diye bildiğimiz, Hani "Hacanne" denilince ne canlanıyorsa gözünüzde tam da öyle bir kadın.. Kat kat giyinmiş, yaz kış demeden giyindikçe giyinmiş, hatta öyle bir giyinmiş ki sanırsınız elbise dolabını üzerinde taşıyor.. İlk kocasını kaybettikten sonra ikinci bir evlilik yapmasıyla başlayan bu giyinme tarzı belki de bir tepkiydi yaşama, yeni kocasına, insanlara.. Belki de Özdemir Asaf'ın dizelerinde de belirttiği gibiydi Hacanne'nin duyguları: 《Seninle ölmek varken Onunla yanlış yaşamak》(Özdemir Asaf, Benden Sonra Mutluluk) Beden üşüse çaresi vardı işte, eyvah ki ruh üşüyorsa..(syf.82) Yüreklerimizin üşümediği bir gün olması dileğiyle^^
Tarihi Hoşça Kal Lokantası
Tarihi Hoşça Kal LokantasıŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20175,4bin okunma
Reklam
168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Kadere inanır mısın?" Peki ya, kadere iradenle karşı koyabileceğine..? "Kaderinin kontrolü bende miydi, yoksa kaderinde benim tarafımdan kontrol edilmek mi vardı? Ama sonunda ikisi de aynı paranın iki yüzü değil miydi?" Okumadan önce şöyle bir düşünün.. Hayatın kendisine sunduğu nimetlerin kadrini bilerek oturduğu yerden sizin hayatınızı yazıyor birileri. Sizin geleceğinizi tayin edip hayatınızın en ince noktasına kadar keyifli, üzüntülü günleri, hatta ölümünüzü bile ilmek ilmek işliyor elindeki not defterine. Size bir kader çiziyor kendince. Size sadece bu yazılmış çizilmişi oynamak kalıyor.. Oyun bittiğinde eminim ki siz de benim kadar kendinizi kandırılmış hissedeceksiniz..
Hırsız
HırsızFuminori Nakamura · Doğan Kitap · 2017288 okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Çizimleri ve olay örgüsüyle size yolunuzu kaybettirebilecek tarzda şekerleme tadında bir çizgi roman var karşımızda:) Nadir kitap uzmanı Peter Kolinsky, namıdiğer Bay Kahve-Bailey's var sahnede. :) İnsomnia (uykusuzluk hastalığı) sorunu olan, her gün işe geç kalarak herkesin dikkatini üzerine çeken ve bu durum karşısındaki şikayetler dile getirildiğinde, "Hayır, bak, ben iznimi bu şekilde kullanıyorum. Yılda üç hafta izin yapmak yerine, günde iki saat geç geliyorum ve hesap, aynı kapıya çıkıyor." diyen bu çılgın karakterle yapılan kısa bir yolculuk:) Aaah şu adama kahvesini verin artık :)
İnsomnia Cafe
İnsomnia CafeM. K. Perker · Karakarga Yayınları · 201781 okunma
100 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Şiirleri senaryo barındıran Attilâ İlhan'ın, şiirlerin hikayelerinin de bilinmesi ile anlaşılabilecek tarzda bir kitabı. (Kitabın "meraklısı için notlar" bölümünde kitaptaki şiirlerin açıklamaları ve hikayeleri okunduktan sonra şiirlerin okunması etkiyi artıracaktır.) Kitabın son şiiri "acı ninni", o dönemlerdeki özellikle İstanbul halkının tepkisizliğine bir tepkidir aslında. Bu tepkisizliği uyumakla bağdaştırarak bize sunan Attilâ İlhan'ın bu şirinden bir bölüm şu şekildedir; uyusun ay büyüsün camlar buğulanmasın sen uyu uyusun bulutlar uyanmasın ışıklar uyanmasın camlar buğulanmasın sen uyu uyanmasın istanbul uyusun karagümrük uyusun fâtih uyusun atatürk bulvarı'nda rüyalar büyüsün sen uyu uyusun istanbul uyanmasın gemiler uyanmasın camlar buğulanmasın "TEPKİSİZLİK YOKSUNLUĞU"ndan uyanabileceğimiz bir gün olması dileğiyle^^
Yağmur Kaçağı
Yağmur KaçağıAttila İlhan · İş Bankası Kültür Yayınları · 20173,370 okunma
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Hepimizin vardır bir parça kırgınlıkları, yanlış insanları ya da doğru insana geç rastlayışları. Gönül kırgınlarımızı içtenlikle döktürdüğümüz kara kaplı defterler ya da benliğimizi tüm insanlardan sakındığımızda ruhumuzu saklayıp da üzerine kilitler vurduğumuz sandıklarımız... İşte Raif Efendi de böyle bir insan. Tek bir kişi yüzünden bütün insanlığın biletini kesmiş, ruhunu sarıp sarmalayıp rafa kaldırmış güvenmek noksanı bir adam. Maria Puder, namıdiğer Kürk Mantolu Madonna, Hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu kabullenen inanmak noksanı bir kadın. "Bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. İnsanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler." diyen Maria, Wansee Gölü civarlarını Raif'e göstererek Alman şairi Kleist ile sevgilisinin orada birlikte intihar ettiklerini söylememiş miydi? Ölüme bile birlikte giden bu insanlar birbirlerine daha fazla nasıl sokulabilirlerdi ki? Ve sonraki yıllarda Özdemir Asaf'ın, "Ölümü de paylaştığımız yaşamda Ortaklaşa bölüşeceğiz seninle." dizelerini duysa Maria, hala savunur muydu hayatta yalnız kalmanın esas oluşunu? Bölüşemez miydi iki insan bir hayatı acılarıyla, zorluklarıyla; yeri geldiğinde paylaşamaz mıydı ölümü bile? İçimizdeki fırtınaları o kara kaplı defterlere dökmediğimiz, "Her şeyi, her şeyi, bilhassa ruhumu hiç bulunmayacak yerlere saklamalı..." diyen Raif Efendi'ye uyup da ruhumuzu kilitli sandıklara saklamadığımız bir gün olması dileğiyle^^
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021314,9bin okunma
232 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Ah Drogo, Senle birlikte ben de yaşlandım be adam! Kendini Bastiani Kalesi'ne hapsettiğin gibi, Beni de kitap bitene kadar odama hapsettin! Ha oldu ha olacak tamam bu sefer kesin var bir şeyler diye diye kitabın sonunu getirdim resmen. Kitaba "Tatar Çölü"nden ziyade "Bir <HİÇ>liğin Öyküsü" adını daha uygun görüyorum artık. Sabreden derviş muradına ermiş miydi gerçekten? Kaderden kaç(a)mayış, umut, bekleyiş, yalnızlık hepsi var bu kitapta ve okurken birçok yerde kızıyorsunuz eğitimli bir subay olan Drogo'ya. Başlarda sabırsız umutlu bekleyişleri bir süre sonra beklentilerin düşürülmesiyle yerini kabullenişlere bıraktı. Kitabın bazı yerlerinde tam anlamıyla《gözden ırak olan gönülden de ırak olur》temalı bölümler vardı. Ve araya mesafe ile zaman girdiğinde hiçbir şeyin eskisi gibi kalmadığını bir süre sonra da alışkanlıklarını terkedemediğini gördü Drogo. Gördü de ne oldu ki! Yavaş yavaş öldü ruhu, hayalleri, istekleri ve nicesi... En başa döndürebilseydi eğer her şeyi, gider miydi Drogo? İnanır mıydı diğerlerinin sözlerine? Hayatını koskoca bir hiç uğruna harcar mıydı? Hızına yetişemediğimiz zamanın herhangi bir yerinde, durup bir süre -gerçek manada- "Ben ne yapıyorum?" diye kendimizi sorgulayabilmek temennisiyle^^
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,2bin okunma
Reklam
56 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Paranın satın alamayacağı şeyler vardır Geri kalan her şey için bir miktar Louis altını! "Şan, şöhret, saray, burjuva, para, ihtişam, şatafat olmadan nasıl yaşanamaz"ın özeti olan bir kitap. Alışkın olduğu burjuvazi hayatından koparılan bir kadının -kitabın adından da anlaşılacağı gibi- çöküşünün öyküsü. Sürgüne gönderildikten sonra düzenlediği "YIKILMADIM AYAKTAYIM" temalı eğlencelerle dikkatleri üzerine çekmeye çalışsa da başarılı olamayan bu kadının çöküşü, öyle bir çöküş ki, aşıklarını -evet doğru okuyorsunuz AŞIKLARINI- bile artik parayla satın alamıyor. "Çünkü insanlık tarihi davetsiz misafirleri sevmezdi; kahramanlarını kendi seçer, ne kadar usandırıcı bir çabaya girerlerse girsinler hakkı olmayanları acımasızca geri çevirirdi; talihin ilerlemekte olan arabasından bir kez düşen kişi, arabaya bir daha yetişemezdi." Tıpkı Madame de Prie gibi!
Bir Çöküşün Öyküsü
Bir Çöküşün ÖyküsüStefan Zweig · İş Bankası Kültür Yayınları · 202177,2bin okunma
377 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Bir Orhan Kemal klasiği diyerek geçiştirilecek bir başlangıç yapamayacağım, çünkü okuduğum ilk Orhan Kemal kitabı. Akıcı dili ve karakterlerinin canlılığıyla içine çeken bir olay örgüsü ve her yeni sayfada günlük yaşantımızdan bir parça bulabileceğimiz bölümleri ile size kendini sevdiren bir roman. Ben kendimi en çok hangi bölümünde buldum bu romanın? Tercüman olarak çalıştığım ilk iş tecrübem olan -saha çalışması- fabrikada geçen günlerimi düşünürsek tabii ki kitabın işçiler, işçi haklarını barındıran ve fabrikalarda geçen bölümlerinde. Sayfaları çevirdikçe Topal Nuri'ye kızgınlığım sayfa sayısıyla orantılı olarak arttı. Kantarcı Mustafa'nın iyi niyetliliği de "Bu kadar da olmaz yahu!" dedirtecek cinstendi. "Çalmadan yaşanır mı?" temalı ve her geçen sayfada gerek ahlaksızlık gerek dalavere ile görülen işlerle şaşakalacağınız bir roman.~
Kanlı Topraklar
Kanlı TopraklarOrhan Kemal · Everest Yayınları · 2018453 okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Kitabı henüz okuyup bitirmişken düşündüğüm şey şunlar oldu: "Bizler mutluluğu çok mu uzaklarda arıyoruz acaba? O kadar uzaklarda arıyoruz ki yanıbaşımızda olan bitenin farkında değil miyiz? " "Bize mutluluk verecek şeylerin sıradan şeyler olabileceğini düşünmüyoruz da hep bir mükemmellikte mi arıyoruz mutluluğu?" Oysa aksine bu kitabın kahramanının da o olağanüstü gecede hissettikleriyle ve düşünceleriyle öğretiyor bize mutluluğun çok uzaklarda değil kendi içimizde olduğunu. Kim bilir o abarttığımız ömür boyu bize gelmesini beklediğimiz mutluluk, belki bir sokak satıcısının tezgâhında, belki de yorgun bir atın gözlerine bakmaktadır. Kim bilir belki bir baloncunun özgürlüğü bekleyen o rengârenk balonlarının arasında bile olabilir. Olağanüstü bir gecede ya da günde mutluluğu bulabilmeniz dileğiyle^^
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023144,1bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hayatının doygunluğuyla macera arayışlarının peşine düşen bir kadın Irene, Ve "Ben bize dönmeni bekledim. Seni affetmeye hazır olduğumu göstermek istedim." diyen bir adam Fritz. Korkudan korkarak ve başta bundan haz alarak yaşayan, daha sonraları ise korkunun bedenini hapsettigi duvarların arasına sıkışıp kalan Irene'nin hikâyesi. Bayan Wagner gibi birçoğumuzun da hayatın belli dönemlerinde hissettiği bu duyguların, bütün açıklığıyla göz önüne serildiği ve bu duyguları hissederken gerçeğin sorgulanmamasının yüzümüze tokat gibi çarpıldığı bir eser. Tek kelimeyle sarsıldım!
Korku
KorkuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2022103bin okunma
531 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
35 günde okudu
Uzun soluklu okuma geçmişimin ardından nihayet kitabı bitirebildim. Bir çırpıda okunabilecek bir kitap olmaması okunanların hazmedilmesi gerekiyordu. Sonuç olarak okuduklarım arasında en çok alıntı yaptığım kitap oldu. Kitap üç bölümden oluşuyor. Birinci bölümde olaylar Kinyas ve Kayra'nın gözünden büyük bir soğukkanlılıkla ayrı ayrı anlatılırken yollarının ayrılması sonucu kitap da ikinci ve üçüncü bölümlere ayrılıyor. Kayra'nın kendi için hazırladığı sondan Anita'nın sevgisi sayesinde vazgecmesini ümit ederek, Kinyas'ın da yaptığı tercihinden pişman olup geri döneceğini zannederek okuyup bitirdim kitabı. Ne diyordu Kinyas? "Biz insanlar, sadece iyi bir performans gösterip öyle ölmek istiyoruz. Yoksa, başka yapacak bir şey yok!"
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202226,9bin okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
Franz Kafka'nin gönülden bağlı olduğu Milena'ya yazdığı mektupların bulunduğu bir eser. Mektupların tek taraflı oluşu bazen olayları anlamamı zorlaştırmış olsa da Kafka'nın Milena'ya karşı duygularını anlamak o kadar da zor değil. Bir kez yarım bırakıp tekrar başladığım bir kitap. İkinci baslayışımda Kafka'nın duygularını hissedebildiğimde kitabı bitirmeye karar verdim ve iyi ki yarım bırakmamışım diye düşünüyorum. Ne diyordu Kafka; Birlikte geçireceğimiz bir gelecekten neden söz ediyorsun, Milena? Olmayacağını bildiğin için mi ?
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya MektuplarFranz Kafka · Can Yayınları · 202354,7bin okunma
Reklam
56 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Yunan tragedyasından okuduğum ilk kitap olma özelliğini taşımasının yanı sıra Yunan tragedyasının en önemli yazarlarından kabul edilen Sophokles'in bir eseridir. -Orhan Pamuk'un Kırmızı Saçlı Kadın adlı romanında adından sıkça söz ettirmiş olması kitabı keşfetmemi sağladığı için memnunum:) - Kitapta Kral Oidipus'un kaderinden kaçma-her dönemde canlılığını koruyan bir sorun- çabası anlatılmaktadır.
Kral Oidipus
Kral OidipusSophokles · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20198,7bin okunma