Hoşuna gitmeyen bir şey yapmaya başladığımda ve sen beni başarısız olacağıma dair korkuttuğunda, senin fikrine duyduğum derin saygı öylesine büyüktü ki, belki ileriki bir tarihte gerçekleşecek bile olsa başarısızlığa uğramam kaçınılmazdı
Pekin'deki kız okulunun bahçesi her zamanki gibi çocuk çığlıklarıyla yankılanıyordu. Lakin bu kez olağan olmayan bir şeyler vardı. Kızlar alışılageldiği şekilde ip atlamıyor, birbirlerini sobelemeye çalışmıyor ya da benzeri oyunları oynamıyorlardı. Bugünkü oyunları biraz daha acımasızdı. Okul Müdür yardımcısı, 4 çocuk annesi 50 yaşındaki Zhong-yun Bian'm etrafını saran çocuklar, bir anda korkudan titreyen kadını tekmelemeye, saçlarını çekmeye ve üzerine kaynar su boca etmeye başlamışlardı! Kadın can havliyle sağa sola kaçmaya çalışsa da nafileydi. Çivilerle bezeli sopa- lar, ince bedenine inip kalkmaya başlamıştı bile. Kan içinde sendeledi ve hırlayarak, 17 yıldır görev yaptığı okulun bahçesinde son nefesini verdi. Ellerindeki sınırsız güçten deliye dönmüş öğrenciler, kanuna uygun davranıyor, Çin'in megaloman lideri Başkan Mao'nun arzularını yerine getiriyorlardı. Zavallı Zhongyun, Mao'nun akıllara durgunluk veren Kültür Devrimi'nin ilk kurbanıydı ama sonuncusu olmayacaktı
"Bir köşeye çekilip ahlak bozukluğumla bütün bir ömrü nasıl heba ettiğimi, kötücül, boş gururum yüzünden yaşayan âlemle her türlü bağı keserek nasıl yeraltına çekildiğimi uzun bir öykü gibi anlatmanın hiçbir ilginç yanı yok elbette.."
O yıllarda taşra böyledir
Küçük ve sıcak
Yoksul ve samimi
içedönük ve derin
Herkes birbirini tanır, birbirini sever, dert dinler, naz çekeriz küser, barışır, kavga eder,, çekiştirir, eğlenir, üzülür, ibadet ederi, doğumda, cenazede, düğünde, bayramda bir araya gelir büyük bir gibi yaşar
Burada sanki fert yok, sadece cemiyet vardır, oysa bu dış görünüş bir aldanmadan ibarettir. Taşrada fert cemiyete tahakküm edemez,' cemiyet de ferdi alabildiğine ezemez. Herkes ve herşey bir ilahi hudut, bir hiyerarşi, asırların oluşturduğu mavi dinamiklerin dışa dönük zâhiri bir zenginlik ve gösterişi değil,' içedönük bir derinlik ve yüceliği hedef aldığını söyleyebiliriz