"sen de ırmaktan öğrendin mi o gizi, zaman diye bir şey olmadığını?"
"Irmak aynı zamanda her yerdedir, kaynadığı yerde, döküldüğü yerde,çağlayanda, kayıkta, akıntı yerinde,denizde,dağda,aynı zamanda her yerde ve onun için yalnızca şu an vardır, geçmişin gölgesi diye bir şey bilmez ırmak, geleceğin gölgesi diye bir şey de bilmez."
"Bir kimse arıyorsa, gözü aradığı şeyden başkasını görmez çokluk, bir türlü bulmasını beceremez, dışarıdan hiçbir şeyi alıp kendi içine aktaramaz, çünkü aklı fikri aradığı şeydedir hep, çünkü bir amacı vardır, çünkü bu amacın büyüsüne kapılmıştır. Aramak, bir amacı olmak demektir, bulmaksa özgür olmak, dışa açık bulunmak, hiçbir amacı olmamak. Sen ey saygıdeğer kişi, belki gerçekten arayan birisin, çünkü amacının peşinde koştuğundan hemen gözünün önündeki bazı şeyleri görmüyorsun."
"Bilgiyi öğretirsin ama bilgeliği öğretemezsin"
Doğum günü hediyesi olarak arkadaşımın bana aldığı bu kitap ; içinde derinlikler barındıran, ve benim birkez daha okumam gerekenler arasında yerini alan...
Kitap gerçekten derin ama bu kadar da abartacak bir şey yok.. :) Biraz olsun tasavvufa ve kadim öğretiye yakınlığınız varsa amadan sonra söylemek istediğimin bir küçümseme olmadığını sezelbilirsiniz.
Her ne kadar okudukça sevsem beni düşündürse de yine de eksik hissettiğim bir kitap oldu .Sanki yazar bir şeyleri tadmış , benim daha önce nasıl nereden taddığımı bilmediğim bir şeyi. Kitap bana yakın bir o kadar da eksik ... (kendi eksikliğimden olsa gerek ) Sanki o tadını anımsayıp da esas kaynağın ne olduğunu bilmediğim yerde , şeyde...