Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
O yüzden Şarkışla'nın Sivrialan Köyü'nde yüzü gözü çiçek bozuğu Veysel adında bir adama âşık namını verdirendir. O yüzden Beyhanî'yi dermansız bırakan, O yüzden Daimî'yi çerağında yakan, O yüzden Hüdaî'yi demden deme salan, O yüzden Pir Sultan'a darağacını boylatan, O yüzden Mahzunî'nin canını zülfün teline
Şampiyonlar ligi tam liste,
Çanakkale savaşlarının diğer önemli bir sonucu ise; Çanakkale Savaşı'na katılarak üstün bir savaş tecrübesi kazanan subay kadrolarının İstiklal Savaşı'nın komutanlarını oluşturmalarıdır. Çanakkale'de savaşan ve İstiklal Savaşı'nda da görev alan komutanlar arasında şunlar bulunmaktadır: M. Fevzi (Çakmak) Paşa, Cevat (Çobanlı) Paşa, Yakup Şevki (Subaşı), Kazım (Karabekir), İzzettin (Çalışlar), M. Selahattin (Adil), Şükrü Naili (Gökberk), Mehmet (Arif), Kemalettin Sami, Fahrettin (Altay), Kazım (İnanç), Nihat (Anılmış), Nazif (Kayacık), Cemil (Conk), Kazım (Sevüktekin), M. Munip (Uzsoy), Veysel (Özgür), M. Emin (Yazgan), Reşat (Çiğiltepe), M. Şefik (Aker), A. Sami (Sabit), H. Nurettin (Özsü), M. Sabri (Erçetin), Nazmi (Solok), Mehmet Hayri (Tarhan), İsmail (Hakkı), Ahmet Fuat (Bulca), Nuri (Conker), Alaeddin (Koval), H. Hüsnü (Erkilet), Ahmet Naci (Tınaz), Osman Zati (Koral), Ahmet Zeki (Soydemir), Mehmet (Nazım), A. Fuat (Cebesoy), Cafer Tayyar (Eğilmez), M. Rüştü (Sakarya), Nazif (Kayacık), M. Muhittin (Kurtiş), Salih (Omurtak), Abdurrahman Nafiz (Gürman), Nuri (Yamut), Fevzi (Mengüç), Cemal (Gürsel), Muzaffer (Alankuş).
Sayfa 69 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
"İskender Hindistan' a ufolarla gitseydi Fatih gemilerini karadan yürütmezdi Genç Werther'in Acıları'na bu kadar intihar Bunca beyazın ölümü siyahları bile üzer Po Ovası'nda Danimarka bulutu Leonardo'nun mu Shakespeare'in mi buluşu Nietzsche Salome'yi bu kadar sevmeseydi Aşık Veysel Sivrialan' da türkü söylemezdi Amerika'yı elbette en iyi Türkler anlar İkisinin de geçmişinde göçler ve kıyımlar var Eyfel Kulesi'nden Özgürlük Heykeli' ne Çekilen çizgidir dünyamızın tepesi Kadının poposu, erkeğin pipisi Vız gelir halkımıza memleket meselesi."
265 syf.
·
Puan vermedi
Kitap Hakkında..
Güzel bir kitap tavsiye ederim.Sizi alıp zamanın yolculuğuna götüren bir kitap. İnsanın kendini bulduğu ve kendinde kaybolduğu bir kitap...Sinan Yağmur her zaman ki gibi farkını ortaya koymuş...
Aşk'a Yolculuk - Veysel Karâni
Aşk'a Yolculuk - Veysel KarâniSinan Yağmur · Kapı Yayınları · 20131,836 okunma
Her işi kitabına uyduranlar değil, her işte Kitap'a uyanlar adamdır. *Veysel Aslantaş
Sembolik Etkileşimciliğin Eleştirisi
Geçmişte bazı yazarlar, toplumsal yapıyı oluşturan etkenlerin ihmal edilerek, bireyin iradesini aşırı önemsediği (44), bazıları da "sistematik bir çerçeveye" sahip olmadığı (45) gerekçesiyle sembolik etkileşimcilik yaklaşımını eleştirmişlerdir. Ancak günümüzde makro teorilere yönelik artan eleştiriler, göreceli olarak sembolik etkileşim teorisine ilgiyi artırmaktadır. (44) Fisher, B.M., Straus, A.L.; Etkileşimcilik, Sosyolojik Çözümlemenin Tarihi içinde, Edit. T.Bottomore, R. Nisbet, Çevre. K.Dinçer, V Yayınları,Ankara, 1990, s.495 (45) Ferrante, J. Age, 38.
Sayfa 45 - Ekin Yayınları, 17. BaskıKitabı okuyor
Reklam
Sembolik Etkileşimciliğin Üç Önermesi
Blumer'a göre, sembolik etkileşimcilik şu üç önermeye dayanır: (41) - İnsanlar, şeylere karşı, şeylerin kendilerine ifade ettiği anlamlara göre tavır alırlar. - Bu anlamalar, birinin muhataplarıyla olan etkileşimden çıkarsanır. - Bu anlamlar yorumsal bir süreçte değişime uğrar. (41) Polama, M.M.; Çağdaş Sosyoloji Kuramları, Çev. H. Erbaş,Gündoğan yayınlar, Ankara, 1993, s.224-7
Sayfa 42 - Ekin Yayınları, 17. BaskıKitabı okuyor
Marks ve Materyalist Görüşü
Marks'a göre, insanların bilinçleri maddi yaşamlarını değil, maddi yaşamları bilinçlerini belirler; insanların bilinçleri, toplumsal bir üründür.
Sayfa 38 - Ekin Yayınları, 17. BaskıKitabı okuyor
Marks'a Göre Toplumların Beş Aşaması
Toplumların beş aşamadan geçtiğini iddia eder (29). Bunlardan birincisi , ilkel-komünal toplum, ikincisi köleci toplum, üçüncüsü feodal toplum, dördüncüsü kapitalist toplum ve nihayet beşinci aşama sosyalist komünist toplumdur. O'na göre tarihin sonu sosyalist/komünist toplumdur. Bütün toplumlar zamanla bu aşamaya geçecektir. Son aşamada, geçmişten farklı olarak sömürü ortadan kalkacaktır. (29) MacRae, D.G., Karl Marx, in The Founding Fathers of Social Sciences, Edited by T. Raison, Penguen Books, 1969, s.62
Sayfa 37 - Ekin Yayınları, 17. BaskıKitabı okuyor
Karl Marks'a Göre Toplumsal Sınıf ve Çatışmalar
Marks'a göre, toplumdaki gücün, zenginliğin ve diğer sınırlı kaynakların eşitsiz dağılımı, "doğal yasaların"ın sonucunda değildir. Eşitsizliğin sebebi toplumsal güçlerdir; özellikle de bir toplumsal sınıfın diğerini sömürüsüdür. Marks'a göre toplum, "sahip olanlar" ve "sahip olmayanlar" şeklinde iki sınıfa ayrılır. Sahip olanlar (yani burjuvazi), Spencer'ın dediği gibi uygun olmasından (fittest) değil, üretim araçlarına sahip olmalarından kaynaklanmaktadır. O'na göre burjuvazi, toplumda üretimi gerçekleştiren proleteryanın (sahip olmayanlar / işçi sınıfının) ürünlerini gasbetmek için her türlü aldatmaca ve şiddete başvurmaktadır (27). Marks'a göre bütün toplumlar, düşman sınıflara bölünmüşlerdir. ...Kapitalist sistemin emekçileşme ve sürekli yoksullaşma mantığı gereği, sanatkarlar, tüccarlar, küçük burjuvalar ve emekçi çiftçiler gibi ara sınıflar zamanla ortadan kalkacaktır. (27) Thomson, W.E; and Hickey, J.V.; Society in Focus, Third Edition, Longman, New York, 1999; s.19-20.
Sayfa 36 - Ekin Yayınları, 17. BaskıKitabı okuyor
Reklam
Herbert Spencer ve Sosyoloji
Herbert Spencer 19. yüzyılda, bütün bilimlerin sentezini yapmayan çalışan bir İngiliz sosyal filozof ve biyologudur. ...Darwin'in "uyum sağlayan yaşar" görüşünün benzerini insan toplumlarına uyarlamıştır. ...Spencer'ın sosyolojiye katkısı iki şekilde olmuştur. Birincisi, parçaların birbiriyle ilişkili olduğu bir organizma (sistem) olarak toplumu incelemesidir. O'na göre toplum, bireylerin toplamı değildir. Toplum, parçalar ile bütün arasındaki işbirliğiyle karakterize edilen bir yapı ve canlı organizmadır. Spencer'in sosyolojiye ikinci katkısı, toplumsal evrim teorisinin geliştirilmesidir. O, toplumun organizmalar gibi geliştiğini iddia etmiştir. Toplumlar, Spencer'a göre, basitten karmaşığa doğru gitmektedir (19). ...Spencer, Comte'tan farklı olarak liberaldir. O'na göre, bireylerin -kolektivist müdahalelerden uzak bir biçimde- kendi çıkarları peşinde koşmalarına izin verilirse, toplum yeterince düzenlenmiş olur. (19) Turner, Age., s.10. ve Swingewood, Age., s.77.
Sayfa 32 - Ekin Yayınları, 17. BaskıKitabı okuyor
Anlatmam derdimi derdsiz insan'a Derd çekmeyen derd kıymetin bilemez Derdim bana derman imiş bilmedim Hiçbir zaman gül dikensiz olamaz
August Comte'un Üç Hal Kanunu
O'nun "üç hal kanunu" olarak da anılan evrim kuramına göre toplumlar üç aşamadan geçer. Bunlar (16): a. Teolojik aşama: Avrupa'da 1300 yılı öncesindeki dönemi karakterize eder. Bu dönemde toplumda doğaüstü güçler ve dini figürler her şeyin temelini oluşturur. b. Metafizik aşama: Kabaca 1300 ile 1800 yılları arasını kapsar. Bu dönemde "doğa" gibi, soyut güçlere yönelik inanç ön plana geçmiştir. c. Pozitivist aşama: Avrupa'da 1800 yılı sonrasındaki dönemdir. Pozitivist aşamada, bilime olan inanç ifade edilir. Comte'a göre bu aşamada insanlık Tanrı ve doğa gibi mutlak güçleri aramayı terk ederek, bunun yerine, toplumsal ve fiziki dünyayı yöneten kanunları gözlemlemeye ve keşfetmeye çalışır. Comte, teorisinde entelektüel faktörler üzerinde odaklanmıştır. O'na göre, toplumsal düzensizliğin ana sebebi entelektüel kargaşadır; insanlık teoloji ve metafizik aşamalardan pozitif aşamaya geçtiğinde, toplumsal kargaşa da ortadan kalkacaktır.
Sayfa 31 - Ekin Yayınları, 17. BaskıKitabı okuyor
Platon, Aristo ve Sosyoloji
Platon, parçaları bütüne tabi olmaları çerçevesinde tanımlayarak, toplumsal organizmanın birliğini vurgularken, Aristo, toplumu, ayrı unsurların, hem bütüne katkıda bulundukları, hem de ondan bağımsız kaldıkları, farklılaşmış bir yapı olarak görmüştür... ...Her iki düşünür de, politik olan ve politik olmayan (yani toplumsal olan) arasında açık bir ayrım yapmamıştır (1). Dolayısıyla devlet ve toplum arasında net bir ayrıma gidilmemiştir. (1) Swingewood, A., Sosyolojik Düşüncenin Tarihi, Çev. O. Akınhay, Bilim ve Sanat yay. İstanbul, 1998, s.22; Abraham, J.H.; Origions and Growth of Sociology,, Pelican Books, Great Britain, 1973, s. 21.
Sayfa 23 - Ekin Yayınları, 17. BaskıKitabı okuyor
Hepimiz bu dünyada misafiriz. Aşık Veysel'in de dediği gibi, ''İki kapılı bir handa, gidiyorum gündüz gece''. Evet, hayata başlangıcımız doğum ve bu hayatta geçip gidişimiz ölüm. Sadece herkesin alnında yazılı ömür süresince bu dünyada kalıyoruz. Bu ''iki kapılı han'' hayatın amacını ve yaptığımız şeyleri sorgulamamamıza neden olabilecek felsefi bir kavram olabilir. Hayatın geçici olduğu, büyük bir emek ve çabayla yaptığımız bazı şeylerin, kalıcı olmayacağı düşüncesiyle kendimizi bunalmış ve bir boş vermişlik içinde hissetmek: kolaya kaçmak, tembelliğe düşmek, kaderciliğe soyunmak ve inançsızlığa sapmak olur. Bilinen bu gerçeklerin ışığında, hayatın geçici olduğunu anlamak, aslında daha bilinçli ve daha bütün bir amaç için yaşamımıza yardımcı olabilir. Bazı türkülere bile yansıyan ''yalan dünya'' kavramlarının ritminden de hareketle eğer bu dünyanın geçici olduğundan eminsek, ebedi olduğuna inandığımız öbür dünyamız, yani ahiret alemi için çalışmak çok daha anlam kazanır.
Sayfa 30 - Az KitapKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.