Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Esrar Kahvehanesi ve Bektaşiler
Nargilemizi çeken veli, Çekmeyen deli, Pirimiz Hacı Bektaş-i Velî, Yûf münkire, Lanet Yezid'e... Alâeddin Gaybî'nin Abdal Musa'ya intisabından sonra, tıpkı esrar içildiğinde yaşandığı gibi, 'dünyalık kaygılarından reha' bulduğu için aldığı 'Kaygusuz' mahlası zamanla Bektaşiler arasında esrara verilen isimlerden biri haline gelmiştir.
Sayfa 103Kitabı okudu
Okudukça tasavvufun yalnız Türk'e mahsus bir yol olduğunu anladım. Türk illerinde doğmuş, Anadolu'da gelişmiştir. Türk tasavvufu, şamanlıkla İslamlığın karışımıdır. Buna biraz da yeni Platonculuk katılmıştır Roma Anadolu'sundan kalıntı... Daha doğrusu Stoisizm... Anadolu'ya şeyh Ahmet Yesevi adına halifeleri yaymıştır tasavvufu... Bunların hepsi dünyadan el çeken basit köylülerdir, bence... Pir Dede, Keyifli Baba, Horoz Dede, Abdal Musa, Avşar Dede, Akyazılı Baba, Kudûmlû Baba Sultan, Sarı Saltık... Bunlar köylü halkı etkilemişler. Anadolu'nun İslamlaşmasını, bir anlamda Türkleşmesini sağlamışlar. Anadolu bu tohuma o kadar uymuş ki, Yunus Emre gibi kocaman dahi bir sanatçı yetiştirmiş..
Sayfa 80 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Eski Türklerin, "Tamu" (cehennem), "uçmağ" (cennet) terimleri, Alevî şairlerine aynen geçmiştir. Bunlardan bir iki örnek verelim. Abdal Musa, "Yedi tamu bize nevbahar oldu, sekiz uçmak içindeki köydenüz" der. Muhyeddin Abdal bunu, "yedi tamu, sekiz bab" diye anlatır. Kul Hüseyin, "sekiz uçmak elinden" söz eder.
Sayfa 123 - Türk Dünyası Araştırmaları VakfıKitabı okudu
Osmanlı Beyliği, on üçüncü yüzyılın son senesinde (1299) Kuzey Batı Anadolu’da Osman Bey tarafından kuruldu. Beyliğin merkezi Bilecik’ti. Osmanlı Beyliği’nin kurucusu Osman Bey’in tarih sahne­sine çıkışı ve küçük beyliğinin devlete dönüşmesinin başlangı­cı, Osman Bey’in Anadolu’nun gerçek sultanlarından Şeyh Edebâli’den aldığı icazetle ve ona
Bizde tarikatlar 100'e yakındır, bunların ayrıca yüzü aşkın şubeleri vardır. Yalnız bizde böyle değil bu... Hıristiyanlıkta, Musevilikte yetmiş beşe yakındır tarikatlar... Bunları, gireceğim yolu seçmeye çabalarken okudum biraz... Şunu gördüm. Araplar mezhep kurucusudurlar. Biz Türkler tarikat kurucusuyuz. Arap mezhepleri Sufiliğe, Türk tarikatları tasavvufa dayanır. Tasavvufa göre dünyada her şeyden önce güzellik vardı. İbadet bu güzelliğe tutkunluktur. Bu sebeple Türk'ün bağlanacağı inanç Allah korkusundan değil, Allah sevgisinden gelir. Okudukça tasavvufun yalnız Türk'e mahsus bir yol olduğunu anladım. Türk illerinde doğmuş, Anadolu'da gelişmiştir. Türk tasavvufu, Şamanlıkla İslamlığın karışımıdır. Buna biraz da Yeni Platonculuk katılmış Roma Anadolu'sundan kalıntı... Daha doğrusu Stoisizm... Anadolu'ya Şeyh Ahmet Yesevi adına halifeleri yaymıştır tasavvufu... Bunların hepsi dünyadan el çeken basit köylülerdir bence... Pir Dede, Keyifli Baba, Horoz Dede, Abdal Musa, Avşar Dede, Akyazılı Baba, Kudümlu Baba Sultan, Sarı Saluk... Bunlar köylü halkı etkilemişler, Anadolu'nun İslamlaşmasını, bir anlamda Türkleşmesini sağlamışlar. Anadolu bu tohuma o kadar uymuş ki, Yunus Emre gibi kocaman bir dahi sanatçı yetiştirmiş....
Alevilikte tasavvufi yapı
Alevilikte var olan senkretik yapıyla beraber dinî düşünce ve pratikler göz önünde bulundurulduğunda, Alevilik için tasavvufi bir yapının söz konusu olduğu görülmektedir. Nitekim, Alevilikte ilham ve keşfin (sezgi) epistemolojik anlamda temel bilgi kaynaklarından biri olarak kabul edilmesi; kişinin insan-ı kamil olarak yetiştirilmesi için gerekli
Reklam
". 24 Oğuz boyunun sembol kuşları bunun en güzel bir örneğidir. İlk Türk Müslüman dervişleri de zaman zaman bir kuş donuna girerlerdi. Mesela Ahmed Yesevi, Turna donuna; Hacı Bektaş Veli güvercin donuna; Abdal Musa ise geyik donuna bürünürlerdi.."
donuna/tonuna girmek.
" Güvercin donuyla Urum'a uçan İmamlar evinün kapısını açan." -abdal musa " Ali oldum Adem oldum bahane Güvercin donunda geldim cihane." - abdal musa " Heman-dem ma'na aleminden vefayetle bir gökçe gögerçin tonuna girip..." "... Tekye önünde kondu, silkinip adem tonuna girdi." " Kul Hasan'ım var mı sözümde yalan, Münkirim gönlünü gümana salan, Doksan günlük yolu kuşlukta alan, Hünkar Hacı Bektaş Ali kendisidir."
hacı bektaşi veli için yazılmış bunların hepsi. bektaşi tasavvufta eski şamanist inancı olan donuna girmek'in tezahürü. ilk türk müslüman dervişler de zaman zaman bir kuş vs donuna girerdi. şamanlarda hayvan kılığına girme, tasavvufta manevi devir, b
Hacı Bektaş Veli, Abdal Musa, Kızıldeli, Otman Baba ve Sultan Şucaüddin gibi şeyhlerin, Hz. Ali'nin ruhunu taşıdıkları yönündeki bu iddialarının temeli, Budizm kanalıyla eski Turk inançlarına geçen tenasüh anlayışıdır. Bu inanç Bektaşilik ve Kızılbaşlıkta yaygın bir şekilde yer alır.
Sayfa 102Kitabı okudu
404 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.