Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Esrar Kahvehanesi ve Bektaşiler
Nargilemizi çeken veli, Çekmeyen deli, Pirimiz Hacı Bektaş-i Velî, Yûf münkire, Lanet Yezid'e... Alâeddin Gaybî'nin Abdal Musa'ya intisabından sonra, tıpkı esrar içildiğinde yaşandığı gibi, 'dünyalık kaygılarından reha' bulduğu için aldığı 'Kaygusuz' mahlası zamanla Bektaşiler arasında esrara verilen isimlerden biri haline gelmiştir.
Sayfa 103Kitabı okudu
"SANAT VE ALEVİLİK"
"SANAT VE ALEVİLİK" -Ortodoks İslam ve Alevilik Üstüne/ OSMAN NAMDAR, -Ben de Bu Yayladan Şah'a giderim; Pir Sultan Abdal /Aydan Yalçın -Boşa Koydum Dolmadı, Doluya Koydum Almadı / Korkut Akın - Yedi Ulu Ozan / A Galip Kabasakaloğlu -Alevi Ontolojisi Üzerine Üç Kısa Tez / Cemal Atay Genç - Ötekiliğin Özelleştirilerek
Reklam
Kaygusuz Abdal’ın Mısır Gezileri ve Kıyı Olayları -Eğitimi
İsmail Kaygusuz
İsmail Kaygusuz
1359’larda Abdal Musa Sultan ömrünün son yıllarını yaşıyordu. Henüz 18-19 yaşlarındaki ve yola kabul edilmiş Kaygusuz Abdal’ın akıl, inanç ve bilgi gücünü çok iyi anlamıştır. Ona en gözde abdalı-dervişi olarak bakıyordu. Belli ki Kaygusuz’u, kendi yerine baş ardıl (halife) yetiştirmek istiyordu. Bunun için genç Kaygusuz’un zamanın tüm
Okudukça tasavvufun yalnız Türk'e mahsus bir yol olduğunu anladım. Türk illerinde doğmuş, Anadolu'da gelişmiştir. Türk tasavvufu, şamanlıkla İslamlığın karışımıdır. Buna biraz da yeni Platonculuk katılmıştır Roma Anadolu'sundan kalıntı... Daha doğrusu Stoisizm... Anadolu'ya şeyh Ahmet Yesevi adına halifeleri yaymıştır tasavvufu... Bunların hepsi dünyadan el çeken basit köylülerdir, bence... Pir Dede, Keyifli Baba, Horoz Dede, Abdal Musa, Avşar Dede, Akyazılı Baba, Kudûmlû Baba Sultan, Sarı Saltık... Bunlar köylü halkı etkilemişler. Anadolu'nun İslamlaşmasını, bir anlamda Türkleşmesini sağlamışlar. Anadolu bu tohuma o kadar uymuş ki, Yunus Emre gibi kocaman dahi bir sanatçı yetiştirmiş..
Sayfa 80 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
YÜRÜ BE HIZIR PAŞA Yürü bre Hızır Paşa Senin de çarkın kırılır Güvendiğin padişahın, O da bir gün devrilir. Nemrut gibi Anka n'oldu? Bir sinek, havale oldu. Davamız mahşere kaldı, Yarın bu senden sorulur. (…) Ben Musa'yım sen, Firavun İkrarsız Şeytan-ı lain; Üçüncü ölmem, bu hain Pir Sultan ölür, dirilir. -Pir Sultan Abdal
Eski Türklerin, "Tamu" (cehennem), "uçmağ" (cennet) terimleri, Alevî şairlerine aynen geçmiştir. Bunlardan bir iki örnek verelim. Abdal Musa, "Yedi tamu bize nevbahar oldu, sekiz uçmak içindeki köydenüz" der. Muhyeddin Abdal bunu, "yedi tamu, sekiz bab" diye anlatır. Kul Hüseyin, "sekiz uçmak elinden" söz eder.
Sayfa 123 - Türk Dünyası Araştırmaları VakfıKitabı okudu
Reklam
Osmanlı Beyliği, on üçüncü yüzyılın son senesinde (1299) Kuzey Batı Anadolu’da Osman Bey tarafından kuruldu. Beyliğin merkezi Bilecik’ti. Osmanlı Beyliği’nin kurucusu Osman Bey’in tarih sahne­sine çıkışı ve küçük beyliğinin devlete dönüşmesinin başlangı­cı, Osman Bey’in Anadolu’nun gerçek sultanlarından Şeyh Edebâli’den aldığı icazetle ve ona
Bizde tarikatlar 100'e yakındır, bunların ayrıca yüzü aşkın şubeleri vardır. Yalnız bizde böyle değil bu... Hıristiyanlıkta, Musevilikte yetmiş beşe yakındır tarikatlar... Bunları, gireceğim yolu seçmeye çabalarken okudum biraz... Şunu gördüm. Araplar mezhep kurucusudurlar. Biz Türkler tarikat kurucusuyuz. Arap mezhepleri Sufiliğe, Türk tarikatları tasavvufa dayanır. Tasavvufa göre dünyada her şeyden önce güzellik vardı. İbadet bu güzelliğe tutkunluktur. Bu sebeple Türk'ün bağlanacağı inanç Allah korkusundan değil, Allah sevgisinden gelir. Okudukça tasavvufun yalnız Türk'e mahsus bir yol olduğunu anladım. Türk illerinde doğmuş, Anadolu'da gelişmiştir. Türk tasavvufu, Şamanlıkla İslamlığın karışımıdır. Buna biraz da Yeni Platonculuk katılmış Roma Anadolu'sundan kalıntı... Daha doğrusu Stoisizm... Anadolu'ya Şeyh Ahmet Yesevi adına halifeleri yaymıştır tasavvufu... Bunların hepsi dünyadan el çeken basit köylülerdir bence... Pir Dede, Keyifli Baba, Horoz Dede, Abdal Musa, Avşar Dede, Akyazılı Baba, Kudümlu Baba Sultan, Sarı Saluk... Bunlar köylü halkı etkilemişler, Anadolu'nun İslamlaşmasını, bir anlamda Türkleşmesini sağlamışlar. Anadolu bu tohuma o kadar uymuş ki, Yunus Emre gibi kocaman bir dahi sanatçı yetiştirmiş....
282 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Babailer İsyanı, devletin ana demografik gücünü oluşturan ama kendi devletleri tarafından horlanan, yeterli mera bulamayan ve hayatlarını sürdürmekte zorlanan, kendi devletlerinin sınırları içinde istenmeyen vatandaş gibi hisseden ve bunu hazmedemeyen konar - göçer Türkmenlerin kıyamıdır. Zevk eğlence düşkünü 2. Gıyasettin Keyhüsrev yönetiminin
Babailer İsyanı
Babailer İsyanıAhmet Yaşar Ocak · Dergah Yayınları · 2011126 okunma
Alevilikte tasavvufi yapı
Alevilikte var olan senkretik yapıyla beraber dinî düşünce ve pratikler göz önünde bulundurulduğunda, Alevilik için tasavvufi bir yapının söz konusu olduğu görülmektedir. Nitekim, Alevilikte ilham ve keşfin (sezgi) epistemolojik anlamda temel bilgi kaynaklarından biri olarak kabul edilmesi; kişinin insan-ı kamil olarak yetiştirilmesi için gerekli
501 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.