Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan veda edeceği güzel şeylere acı bir intikam hissiyle ilgisiz kalmak ister...
Sayfa 21 - Karbon Kitap YayınlarıKitabı okudu
''Yeni arkadaşlar, yalnızca veda edilecek ve acı verilecek daha çok insan demek.''
Sayfa 34 - Remzi Kitabevi
Reklam
İnsan kendini ne sanıyor Sevmek yeteneğine sahip diye Ve acı çekmek yeteneğine Özlemek yeteneğine sahip diye Ve öleceğinin bilincine İnsan kendini ne sanıyor Ben kendimi ne sanıyorum..
••• Ne tatlıydı kavuşmak sana Güzeller güzeli sevdiğim; Acı, çok acı geldi bu veda, Ruhummuş gibi yitirdiğim. •••
''Bana bak... Bana bak güzellik!'' ''Bana veda etme!'' diye bağırdım. ''Bana bunu neden yapıyorsun?'' ''Böğürtlen kokulu küçük bir kız tanıdım, Maya.'' Sözcükler dudaklarının arasından büyük bir yorgunlukla çıkarken ben dişlerimi daha çok birbirine bastırdım. ''Kocaman kalbi olan küçük bir kız.'' Buğulu bir sürü anı çınladı kulaklarımda. ''O küçücük kız beni o kadar büyük sevdi ki.'' Acı çektiğini gösteren bir inilti çıktı dudaklarından. Ama benim canım ondan daha çok yandı. ''Her şey anlamını yitirdi. Hiç kimsenin hiç kimseyi o kadar sevemeyeceğini biliyorum.'' dedi. '' Bundan hiç şüphe etmedim.''
her şeyin yarım kalacak bir dünyada bir iz bırakmak mümkün müdür?
"Ölüm mü doğumdur? Doğum mu ölüm? Gitti. Öldü.Öldü, doğdu. Ölümün sıcak nefesiyle yüzleşecek olmak korku verir. Ama korku da bu dünyaya ait bir kelime değil midir? Ölüm değildir mesele, yarım kalmaktır.Bırakmaktır. Vedalaşmaktır. Veda acı verir. İnsan bilmediğinden korkmaz ki. Hangi zaman diliminde olursak olalım zaten her şey yarım kalmayacak mı? Okunacak kitaplar, izlenecek filmler, gidilecek ülkeler, yazılacak şiirler, sevdiklerimiz...hep yarım."
Reklam
Dostoyevski'nin Ölümü
Evinde mutluluğa ve edebiyatta şöhrete ulaşmıştı ve ar­tık ölüme karşı direnmiyordu. Anna'nın ve doktorların iyimser tesellilerine rağmen bir papaz çağırılmasında ısrar etti ve gü­nah çıkarttı. Hastalığının üçüncü günü olan 28'i sabahı, Sibir­ya'ya mahkum olarak giderken yolda, Tobolsk'da, Dekabristle­rin kanlarının vermiş
9 Şubat 1881. 20:30
Veda etmeye cesareti olmayanın sevmeye de cesareti olmazmış. Acı çekerek öğrendin. Her aşk, içinde bir ayrılıkla, bir vedayla büyürmüş. Acı çekerek öğrendin. Ayrılık, aşığın kalbinde kabuk bağlamayan yaraymış. Acı çekerek öğrendin.
Bir kadının, her şeyin yanlış olduğunu göre göre birinden gidememesi aşka beslediği umut muydu, yoksa karşısındakini düzeltmeye olan inancı mı? Zamanında verilmiş bir veda kararının ardından çekilecek olan acı, ağır hasar aldıktan sonra çekilecek acıdan daha büyük değildi. Görmüyorduk, göremiyorduk!
Günahlarımı unutmak için çok acı çektim
Sayfa 49
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.