Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Affetmek ne demektir?
Affetmek;bireyin, kendini incitmiş bir kişiye karşı, bilinçaltında beklttiği öfke, kin ve nefret duygularını bırakmasıdır. Af, bırakmaktır. Affetme sırasında bırakılacak olan şey, incinmişlik duygusudur. "Affetmek bırakmaktır."
Sayfa 43 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Birçoğumuz için 'kendini affetmek' çok tanıdık bir kavram değildir... Kulağımız genellikle birini affetmeye', biri tarafindan 'affedilmeye' ya da Yaratıcıdan 'af dilemeye' yatkındır... Halbuki affetmek, affedilmekle başlar... Affedilmenin ilk adımı, kendini affetmektir... Kendini suçlamayı bırakmaktır... Sucsuzluğun huzurunu hissetmektir...
Timaş Yayınları - 1.Baskı - 2021
Reklam
KIZ ÇOCUĞUN ANNEYE ÖFKESİ Bir kız çocuğunun annesiyle kırgınlıkları, öfkesi varsa, büyük ihtimalle kendi kızı ile de sorun yaşayacaktır. Zamanında anneniz için her ne söylemişseniz, büyük ihtimal kızınız da şimdi aynı sözleri size sarf ediyordur... Anneniz size yaranamıyordur, siz de şu an kızınıza... Kızınızla aranızı düzeltmeniz
Affetmek
Affetmek; bireyin kendini incitmiş bir kişiye karşı, bilinçaltında beklettiği öfke kin ve nefret duygularını bırakmasıdır. Af bırakmaktır. Affetme sırasında bırakılacak olan şey, incinmişlik duygusudur.
Sayfa 43
Kendini Affetmek
Kendini affetmek, suçluluk duygusundan kurtul­ mak demektir. Suçluluk duygusu keşf e dilmesi en zor olan duygudur. Suçluluk duygusu 'zorlantılar' ile görünür. Kişi kendini af f etmek istiyorsa, önce zor­ lantılarını takip etmelidir. Zorlantılar onu suçluluk duygusuna götürecektir. Suçluluk duygusunun bıra­ kı l ması kendini affetme sürecini oluşturacaktır.
Sayfa 159Kitabı okudu
Dedi ki: Bir kimse fena düşündüğümden veya fena hareket ettiğimden dolayı beni ayıplarsa, bu hatadan kendimi düzelteceğim için zevk duyarım. Çünkü ben kimsenin yolunu şaşırtmamış olan hakikati ararım. Fakat "hatamda ve cehaletimde” ısrar edersem hakikaten yolumu şaşırmış olurum. Bu sözler üzerine şöyle düşündüm: Bir insanın büyüklerine karşı bir hatada bulunduktan sonra, işlediği bu kusurdan dolayı “beni affet” demesi gülünçtür. Bu böyle olduğu gibi bir insanın bir hatada bulunduktan sonra Allah’a: “Ya Rabbi beni affet!” demesi de aynı yola çıkar. Allah’ından af talep edeceğine, bu hatayı yaptığından dolayı sen kendi kendini affet ve ayıpla. Ben bu hatayı nasıl işledim de ve aynı hataya bir daha dönmemek üzere kendine Allah’tan kuvvet talep et. Çünkü kendini affetmek demek bir daha o hatayı yapmamak demektir ve sen kendi kendinden fetvayı alarak kendini affedersen elbette Allah da seni affeder.
Reklam
“Yeter artık, yorma kafanı. Hadi yeniden başlayalım. Şu anda. Seni hep sevdim. Annemin isteklerine karşı çıkamayacak kadar zayıf olduğumu kabul ediyorum. Yapmamalıydım. Ama senin de insanlığın hataları ve zaafları konusunda engin bir bağışlayıcılıkla konuştuğunu çok dinledim. O bağışlayıcılığı bana da göster. Hatalı davrandım. Affet beni.” “Tabii, tabii, affediyorum,” dedi sabırsızlıkla Martin. “Ortada affedilecek bir şey yokken affetmek kolay. Affedilmeyi gerektirecek hiçbir şey yapmadın sen. İnsan içindeki ışığa göre hareket eder, bundan ötesini kimse beceremez. Ben de iş bulmadığım için senden af dileyebilirim.” “Ben iyi niyetle söylüyordum,” diye itiraz etti Ruth. “Biliyorsun ki seni sevmeseydim niyetim de iyi olmazdı.” “Doğru ama o iyi niyetinle mahvedebilirdin beni.”
Sayfa 459 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
KENDİNİ AFFETMEK Piknik alanında dal kıran çocuğun içimde uyandırdığı suçlanacakmışım gibi hissetme halim beni bir gerçekle karşılaştırdı. Ben, suçlanmaya karşı hassasiyet taşıyordum. İçimdeki kötü hislerden kurtulmak için suçluluk hassasiyetimi bırakmam gerekiyordu... İşte bireyin geçmişte, bilinçaltına yerleşmiş olan suçluluk duygusu hassasiyetini bırakmasına 'kendini affetmek' denir. Kendini affetmek, bireyin davranışlarını bilinçaltı seviyesinden kurtarıp bilinç seviyesine çıkarmak için atacağı ilk adımdır. Birçoğumuz için 'kendini affetmek çok tanıdık bir kavram değildir... Kulağımız genellikle birini affetmeye", biri tarafından 'affedilmeye' ya da Yaratıcıdan 'af dilemeye' yatkındır... Halbuki affetmek, affedilmekle başlar... Affedilmenin ilk adımı, kendini affetmektir... Kendini suçlamayı bırakmaktır... Suçsuzluğun huzurunu hissetmektir... Ancak bu huzuru hisseden kişi, başkasını affedebilir... Affedebilmek için affedilmişlik duygusunun huzurunu bilmek gerekir. Bundandır ki, kendini affetmemiş birey başkasını affedemez... başkası tarafından affedilmeye ihtiyaç hissetmez...
“Hatalı davrandım. Affet beni." "Tabii, tabii, affediyorum," dedi sabırsızlıkla Martin. "Ortada affedilecek bir şey yokken affetmek kolay. Affedilmeyi gerektirecek hiçbir şey yapmadın sen. İnsan içindeki ışığa göre hareket eder bundan ötesini kimse beceremez. Ben de iş bulamadığım için senden af dileyebilirim."
asıl af
"Affet" dese Güzide'nin namına. "İnsanlığın Güzide'de açığa çıkmış bütün suçları adına affet." "Affet!" Mücella bile tahayyülünün vardığı bu raddeden ürktü. Roman mı bu? Affa dair böyle bir talep Yusuf Ziya'nın mektubunda bile olmamıştı. Şerafettin Albay. Bu kaşları daima çatık asker adamın içinde belki sakin bir nehir akıyordu, o yüzden görünürde bu kadar fırtınalıydı. Ama o nehir, yüzeyinde bir af vahası yeşertemeyecek kadar derindeydi ve kızgın yanardağ Güzide'nin ateş olsa yakacağı cirmini ezer geçerdi. Hem Şerafettin Albay'dan böyle bir şey beklemek insanın naturasına uygun düşer miydi? Güzide'nin affedilecek yanı var mıydı? İyi de affa değer olanı zaten herkes affeder. Asıl af, affa lâyık olmayanı da affetmek değil mi? Tıpkı vicdan gibi. Onu kaybetmeye en fazla hakkımız olduğu anda koruyabildiğimiz şey değil miydi vicdan?
Sayfa 325Kitabı okudu
37 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.