Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Romanın Türü-Nasıl Bir Roman? Bozkurtların Ölümü evet, bir tarihî romandır; fakat herhangi bir tarihî roman olarak değerlendirilemez. O, bir destandır; bir destanın roman hâline getirilmiş biçimidir. Tarihî roman kavramı, Bozkurtların Ölümü'nü anlatmaya yetmez. Roman kahramanları 621 ile 639 yılları arasında yaşamış gibi görünürler ama
Bahar ne de güzel geldi. Bayram da geçti. İnsanlık yerinde saysa da, hayat bir şekilde yolumuzu bulduruyor bize. Yörükoğlu'nun başka bir kitabında geçer: "İyiydim. Baharın ikindi vakti nasılsa öyle serindim." Bir bahar serinliği gelsin yüreğinize sevgili okur. Çiçek gibi bir gün dileriz, iyi olduğumuz ve iyi kalabildiğimiz. Var
Reklam
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Asi Gökler | Ann Sei Lın "Mavi denizin üstünde, bir tekne yapıyorum kuş tüyleriyle, kürek çekiyorum bulutların arasında..." Kurura' nın, hizmetçi olarak yaşadığı gök şehri Midori, günün birinde dev bir ejderha (şikigami: Kağıttan yapılmış) tarafından saldırıya uğrar. Kurara arkadaşı Haru ile kaçmaya çalışırken, Hünerbaz(Kağıdı kontrol edebilen) Himura ile karşılaşır. Yolları kesişen üçlü kaçmayı başarır. Ancak Kurara bu kaçışın ardından yakın arkadaşı Haru hakkındaki en büyük sırrı öğrenir. "Sönmekte olan bir yıldız kaydı göklerden, bir ağaç büyüdü düştüğü yerden..." Kitap hem fantastik, hem Japon mitolojisinden esintiler taşıyor. Yazar çok güzel bir evren oluşturmuş. Beklentim olmadan başlayıp çok severek okuduğum bir kitap haline dönüştü. Bir evren düşünün: Yerde yaşayanlar ve Gökte yaşayanlar olarak ayrılmış. Bunların arasından şikigamiler özünü kaybetmemiş ve kaybetmiş olanlar, kaybetmiş olanlar genelde canavara dönüşüp zarar veriyor. Aynı zamanda kötü şikigamileri avlayan kağıt ustaları yani Hünerbazlar var. Evren üzerine yazabileceğim bir çok şey var. Ama fazlası spoilere girebilir. O yüzden hazır ikinci kitapta çıkmışken okuyun derim.
GmzNr
GmzNr
Asi Gökler
Asi Gökler
Ann Sei Lin
Ann Sei Lin
Asi Gökler
Asi GöklerAnn Sei Lin · Timaş Genç · 202225 okunma
Her hazanda birbiri üzerine dökülen ağaç yaprakları gibi insanlar da birbiri ardına toprağa yatarak yok oluyor. Bu değişmez,umumi bir kanun... Niçin endişe etmeli? Şu dünyada erilen başka ne var? Hayat yalan... Ölüm hakikat...
Sayfa 150Kitabı okudu
Boş arazide yıldırımları üzerine çeken ıslak ağaç gibiyim.
Sayfa 75
192 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Can, annesini kaybedince babasıyla köylerinden kasabaya taşınır. Orada babasının çocukluğunun geçtiği eve yerleşirler. Evlerinin altındaki yan komşuları Gazozcu Nizamettin Amca ve onun torunu Elif en iyi arkadaşı olur. Can, okula ilk gün sardunya ile gider. Emre Öğretmen onu çiçeklere bakmakla görevlendirir. Her ne kadar sınıf arkadaşları dalga
Ardıç Kuşunun Şarkısı
Ardıç Kuşunun ŞarkısıMustafa Orakçı · Timaş İlk Genç · 202315 okunma
Reklam
Günaydın. Tutkunun ne olduğunu unuttuk, sıradan günlerden mi şu bitmeyen rutinden mi bilinmez. Lou Andreas-Salomê'nin şu muhteşem cümlelerini okuyoruz sonra: "Karşınıza bir şey çıkıyor ve sizi teslim alıyor, siz de kendinizi bırakıyorsunuz, artık hesap kitap yapmıyorsunuz, hiçbir şeyden çekinmiyorsunuz ve artık yarım kalan bir şeyle
Salih İnsanları Sevme ve İlahlaştırma...
Nuh Suresi, 21 - 23. Ayetler: "Nûh, 'Rabbim, dedi, doğrusu bunlar beni dinlemediler, malı ve ço­cuğu kendi ziyanını arttırmaktan başka bir şeye yaramayan kimseye uydu­lar." "Onlar çok büyük tuzaklar kurdular." "Dediler ki: 'Sakın ilâhlarını­zı bırakmayın; hele Vedd'en, Suvâ'dan, Yeğus'tan,
Bir Ülke, Bir Nehir ve Göller Üzerine, VIII
Nerede peki yasa ve düzen? Nerede karşılaşmaktayız bütünüyle anlayabileceğimiz yaprak, ağaç ve taşlarla? Onlar, yalnızca güzel bir dilde varolmakta, salt varoluşta...
Modern hayatın hammaddesi ne demir, ne petrol, ne kömür, ne de kauçuktur; kağıttır. Her gün, koskoca ormanlar, ne ağaç kadar sağlam ne de onun kadar dayanıklı bir maddenin büyük miktarda üretimi için balta altında yok edilmektedir. Eğer kağıtçılar kapansa, uygarlık felce uğrar. Eski zamanlarda paralar madendi, belgeler tirşeye yazılır, yahut doğrudan doğruya mermer ve tunç üzerine kazınırdı. Aşurlularla Babilliler kitaplarını tuğlaya yazarlardı. Bugün dayanıklı, devamlı hiçbir şey yok. İnsanların hakları ve malları, bilim ve sanat hazineleri, çürüyen ve yanan maddelerden ibaret. Bir parça odun hamuru ile bir parça zamka emanet ediliyor. Nem, ateş, böcekler, güveler, fareler, dünyada bizim için en kıymetli ne varsa, hepsinin içinde yazılı bulunduğu bu muazzam kağıt yığınını mahvedip ortadan kaldırabilirler. Acaba bu, geçici olduğunu bilen bir uygarlığın sembolü müdür, yoksa kayıtsız bir aptallık mı?
Sayfa 198Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.