Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Düşüneni iftiranın ve sefaletin lağımında boğduktan sonra, ellerimizi yıkayıp ‘efendim bizde filozof yetişmiyor’ diye ah-u vahlar…”
- Ah efendim, dedi, bizi bizden daha iyi biliyorlar; Mesnevi'yi de, Rubaiyat'ı da, Gazali'yi de, Farabi'yi de bizden daha çok okuyorlar; bizi bizden daha çok takdir ediyolarlar; bizim bizden daha büyük düşmanımız yoktur efendim, yoktur.
Sayfa 119
Reklam
Ah efendim, maalesef artık zaman bizim fikrimizi sormuyor. Her şeyi kökünden söküp atıyor.
Sayfa 6 - Türkiye İş Bankası Yayınları
Ah efendim, bizi bizden daha iyi biliyorlar; Mesnevi’yi de, Rubaiyat’ı da, Gazali’yi de, Farabi’yi de bizden daha çok okuyorlar; bizi bizden daha çok takdir ediyorlar; bizim bizden daha büyük düşmanımız yoktur efendim, yoktur.
Ah, efendim, insanların gerçekleri kabullenmek için inat ettiklerini bilirsiniz.Bu konuda size haddim olmayarak küçük bir nasihat vereyim mi? Biz insanoğlunun korktuklarından çok korkmadıklarından çekininiz.
Sayfa 5 - Anonim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
bu batı düşkünlüğü...
Ah efendim, bizi bizden daha iyi biliyorlar; Mesnevi'yi de, Rubaiyat'ı da, Gazali'yi de, Farabi'yi de bizden daha çok okuyorlar; bizi bizden daha çok takdir ediyorlar; bizim bizden daha büyük düşmanımız yoktur efendim, yoktur.
Sayfa 119Kitabı okudu
Öldürdünüz efendim...
Ah bu anda burada olmayacaktım ben olmamalıydım, bütün bu şeyleri düşünmemeliydim, bildiğim insanlar dolmamalıydı aklıma, bildiğim sözler duymamalıydım çevremde kafamda, o esmer insanlar arasında olmalıydım, tanımadığım seslerini bile anlamayacağım insanlar arasında dar dağ geçitlerinden geçerken sepetleri başlarında o dağların ötesindeki vadilere kendi vadilerinin yemişlerini o garip çoğunun adı duyulmamış tadı bilinmemiş yemişlerini götüren kuşdilli insanların arasında olmalıydım, sıcaktan yarı çıplak gezen, Tanrı'ya körükörüne inandıkları bağlandıkları halde günah işlemek için hiçbir fırsatı kaçırmayan yaşamanın tadından başka yalnız Tanrı korkusunu bilen adamlar arasında...
Sayfa 136Kitabı okudu
Off bu adamın minnoş kalbi beni öldürüyor ^^
Naciye, Naciye! Bilir misin? Bugün ne kadar beni sevindirdin. Dünyaları, bunlardan daha kıymetli olan seni görmüş, bulmuş derecesinde sevindim. Ah! Ruhum düşün, tamam sekiz ay oluyordu ki senden hiç haber alamadımdı. Artık hele son canlı cenazeye dönmüştüm. Hissiz, ruhsuz dolaşıp duruyordum. Bugün postamı kapararak gönderdimdi ki Kabil'den Buhara Emiri tarafından "Abdülhakim Toksabay geldi" dediler. İçeri girdi ve bir beze sarılı zarf verdi. İlaveten ''Afgan askeri de geliyor" dedi. Hemen, gayr-ı ihtiyari bezi açtım. Bir de içinden üzerinde imzan da olan zarfı görünce yine çocuk gibi gülmeye, sevinmeye başladım. Asabi, gayrimuntazam parçaladığım zarfın içinden fırlayan kâğıdı titrek ellerimle açtım. Asabiyetten soğumuş ellerimin arasından kalbinin hararetini hissediyordum. Ah, Naciye! Hiç değişmemişsin. Beni yine aynı muhabbetle sevdiğini duyuyorum. Bana kısaca olan "Enverciğim" hitabın her şeyi, kalbinin en derin köşelerini gösteriyor. Adeta gözlerinin içini okuyorum...
18 Mart 1922 Puli-HakiyanKitabı okudu
“Evet efendim, biliyorum... Sizler olağan bir şeyden, bense gerçekte var olan bir şeyden söz ediyoruz. Her erkek, sizlerin sevgi, aşk dediğiniz şeyi her güzel kadına duyabilir.” “Ah, korkunç bir şey sizin bu söylediğiniz. Ama aşk dediğimiz, aylar değil, yıllar değil, bütün bir ömür süren o duygu, vardır insanlar arasında.”
Sayfa 40 - 2005, İletişim Yayıncılık A.Ş.
Reklam
Ah efendim, bizi bizden daha iyi biliyorlar; Mesnevi’yi de, Rubaiyat’ı da, Gazali’yi de, Farabi’yi de bizden daha çok okuyorlar; bizi bizden daha çok takdir ediyorlar; bizim bizden daha büyük düşmanımız yoktur efendim, yoktur.
Sayfa 119
Bu gece[yi] yıldızları sayarak oldukça büyük bir kara ağacın altında geçiriyorum. Ah! Naciye, bilsen şöylece seninle Kuruçeşme'deki sarayımızın köşkünün yukarısındaki karaağacın dibini hatırladım. Ah! Sevgilim, güzel sultanım, Hüda acaba ne vakit bizi birleştirecek?
24 Temmuz 1922, SatılmışKitabı okudu
Ah! Sen yanımda fakat emniyette olsan, şöyle dizine başımı koyup bir dakika dinlensem.
23 Nisan 1922, PazarKitabı okudu
Ah, efendim! O gün var ya o gün!.. Onu düşünürken yarınki günü unutuyorum.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.