Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Dünya Adil Bir Yer Değil
Bugün dünyadaki 35. yılım, doğum günüm. Cahit Sıtkı’nın deyişiyle: “Yolun yarısı”. Bu zamana kadar yaşadıklarımdan, şahit olduğum binlerce hayat hikâyesinden, kendimce okuduğum kitaplardan, dinlediğim müziklerden, izlediğim filmlerden bir terapist olarak şunları öğrendim: İnsan nisyanla malüldür ve fena halde hüzne, hüsrana mahkûmdur. Her hal
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkese okutmak istediğim bir kitap. Okuyup özümsetmek istediğim. Aile dinamiklerinin şu anki olduğumuz kişiye ve duygusal ilişkilerimize nasıl yansıdığını ayrıntılı bir şekilde açıklayan, içerisindeki gerçek danışan hikayeleri ile kendimizden parçalar bulduğumuz okurken kendine şefkat besleme isteği uyandıran kitap. Çok etkilendim, çok sevdim. Bazen bilmemek daha iyiydi sanırım diyorsun, ama olsun yazarın da söylediği gibi; işte ışık böyle bir şeydir. Sadece görmek istediğimiz şeyleri değil her şeyi aydınlatır. Okuyun,okutun.
Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişkin Çocukları
Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişkin ÇocuklarıLindsay C. Gibson · Sola Unitas · 20191,590 okunma
Reklam
“Fildişi Kuyu'da, söz'ün erkek, anlam'ın kadın olduğunu anlatmaya çalışmıştım; çocuk, erkek ve kadının, yatay ve dikeyin birleşmesinden ortaya çıkan şeydir; ke­limenin, anlamla birleşmesinden ortaya çıkan anlamdır, yeni anlamlar potansiyelidir, anlamın çoğalması, derinleşmesidir. Çocuğu kurban etmek, özü şekle kurban etmektir. Çocuk yeniden doğma, doğurma ve doğurulma kapasitesidir. Bizse çocuğu önce doğurup sonra kurban ediyoruz; yenilenmeden kalınca varlığımızı hala devam ettirebildiğimizi sanıyoruz. Halbuki çocuğumuzun ve içimizdeki çocuğun gerçekten ya­şamadığı bir varoluş, sahte bir varoluştur. İtaatin olduğu ama saygının olmadığı, uyumun olduğu ama gerçek bir bağ kurma hissinin olmadığı, bağlılığın olduğu ama yaşıyor olma hissinin olmadığı, devamın olduğu ama yenilenmenin olmadığı, her şeyi kısırlaştırmış, köreltmiş, stabilize etmiş, statikleştirmiş, kendi kendisinin bir tekrarı haline getirmiş, dolayısıyla kendi­si kendisini içeriden öldürmüş, boşaltmış, ölü bir varoluştur.”
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Delinin defteri
Öncelikle kitap, neva bulvarı, burun, portre, palto, bir delinin anı defteri ve fayton adlı altı eserden oluşmaktadır. Neva bulvarı adlı bölümün genelinde yüksek sosyete mensuplarının tabiriyle hiyerarşinin kol gezdiği alt-üst sınıflarının yoğun olarak hissedildiği, günümüz ölçütünde bağdat caddesi, Şanzelize caddesi olsun, tamamıyla lükse karşı
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,3bin okunma
Fantastik Kitaplarda Sevmediğim Şeyler Part 2
1- Karakterlerin gittiği yeri anlamamak. Bunu kelimelere nasıl dökerim bilmiyorum ama şöyle ki karakterler bir yerden bir yere kolayca gidiyorsa benim kafam karışır. Bir de haritası yoksa daha çok karışır. Genelde eski çağ döneminde geçen fantastikler okuduğum için ulaşım zor ve anlaşılması gereken bir şey bence. 2- Sadece beyaz karakterler olması. Bu kimin sinirini bozmaz ki? Dünyada sadece beyazlar olamaz, memleketinize hiç mi mülteci ya da göçmen falan gelmiyor? 3- Her karakterin kusursuz yazılmaya çalışılması. Lütfen bize nefret etmemiz gereken fakat bizim sevdiğimiz karakterler verin. Kimse kusursuz değildir ve herkesin kusursuz olduğu dünya gerçekçi gelmez. Kusurlar insanı insan yapan şeydir. Fantastiklerde insandan ziyade varlık desem daha rahat olur gibi ama neyse. 4- Bu kitaplardan çok okur kitlesinde ama zayıf karakterlerin yerilmesi sinir bozucu. Herkes güçlü olacak ya da kılıç tutmasını bilecek diye bir şey yok. Bir savaş olduğunda eli kılıç tutmuyor diye onu sevmemek çok saçma (Sansa Stark get behind me.) 5- Ana karakterlerin %90'ının ya çok fakir ya da çok zengin olması. Bu çok sinir bozucu. Aile dramı severim ama niye herkes ya çok fakir ya da çok zengin?
Ece

Ece

@ecnre
·
14 Nisan 12:34
Fantastik Kitaplarda Sevmediğim Şeyler Listesi
1- Worldbuilding'in geride kalması. Sırf bu yüzden Romantasy sevmiyorum. Aralarındaki romantizmi okumak istesem fantastik okumazdım diye düşünüyorum. Fantastik kitapta yeni dünyalarla tanışmak aralarındaki romantizmi okumaktan daha güzel. (Bu arada çekim istemediğim anlamına gelmez tabii PDKPEKFPEM Sadece sub-plot olsun yeter) 2- Ciddiyetsizlik. Bir savaş ya da olay varken karakterlerin ciddiyetsiz olması beni sinir ediyor. 3- Kitabın tropelar için yazılması. Trope sevmeyen biriyim, bir kitabın çizgilerle sınırlanması sinir bozucu (en sevmediğim trope who did this to you ve her fantastikte var) Enemies to lovers yazan herkes genelde aynı şeyi yapıyor. "Senden asla nefret etmedim, seni hep sevdim." Yürü git Allah aşkına. Enemies to lovers dediğin birbirini gırtlaklayacak insanların aşık olmasıdır. Bir de booktok birbirinden nefret eden iki insanı görünce şu etiketi yapıştırıyor. Enemies to lovers dedikleri çoğu kitap enemies to lovers değil bile. (örneğin
Kırık Bir Kalp
Kırık Bir Kalp
kesinlikle enemies to lovers değil, evajacks arasındaki ilişki bir trope'a sığmaz.) 4- Açık smut sahneler. Herhangi bir kitahın affedersiniz porno olması hoş değil. Özellikle bir kitabı sırf smut için okuyanları sevmiyorum. Romantik kitaplarda tolere edilebilir ama fantastikte çok gereksiz. 5- Güçlü karakter yazacam diye overpowered yazanlar. Karakterin yenilmesi onun güçsüz olduğu anlamına gelmez. Yenilmesi ise bir açıdan onu gerçekçi ve relatable yapar. Bu kadar aklıma geldi ama daha çok olduğuna eminim. Sizin sevmediğiniz şeyler nedir?
Reklam
Saygıdeğer Manevi Babam şöyle demişti ; "Ailesi ile vakit geçirmeyen adam hiçbir zaman gerçek bir adam olamaz." .. Aile her şeydir...
Buradan alınması gereken ders çok basit: İlişki en önemli şeydir. İster aile üyesi, ister arkadaş, isterse terapist olun, bütün yüreğinizle hemen konuya dâhil olun. Uygun görünen her şekilde yakınlaşın. Yürekten konuşun. Kendi korkularınızı açıklayın. Doğaçlama yapın. Acı çeken kişiyi rahatlatacak şekilde tutun.
Sayfa 118Kitabı okudu
İlk defa ailemden uzakta, üniversitede bir bayram geçirdim. aile her şeydir, ailensiz hiçbir şeyin, hiçbir yemeğin, şekerin tadı tuzu yokmuş... 10 nisan 24
“Çocukluk, hayatı besleyen şeydir. Peki çocukluğu besleyen nedir? Bir yanda aile ve çevre. Diğer yanda ise mekanlar ve mekanın büyüsü. Ve geride kalan kısmı da Tanrı, ki bu kısım neredeyse her şeydir.’’
Reklam
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
104 syf.
·
Puan vermedi
“ HERKESİN DİNİ İMANI PARA OLMUŞ” veya “O para için her şeyi yapar “sözlerini çok duyarız. Oldukça yaygın olan bu söylem, çok önemli bir gerçeğe dikkat de çekmektedir: Para, insan ilişkilerinde temel bir belirleyici ve de ölçüttür. Bu nedenle Paranın kapitalizm adlı dünyevi dinin zalim ve karşı konulamaz tanrısı olduğuna dair düşüncelerim haklılık
Psikopolitika
PsikopolitikaByung-Chul Han · Metis Yayınları · 2019666 okunma
Aile her şeydir.
"Dünyaya bir nebze bile saygı duymadı çünkü dünyanın başlangıç olarak karşısına çıkardığı insanlar, asla örnek alınmayacak insanlardı."
Sayfa 19 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitabın ismi oldukça çarpıcı değil mi?" "İyi evlat yoktur" doğduğumuz günden beri dünyanın bize tekrar edip durduğu bir cümle. Bu cümle yeryüzündeki insan nüfusunun çoğunluğuna gayet iyi, güzel, doğru, normal görünürken, "İyi aile yoktur" cümlesi söylendiği andan itibaren çok kişiye küfür gibi görünüyor." diye
İyi Aile Yoktur
İyi Aile YokturNihan Kaya · İthaki Yayınları · 20186bin okunma
1.117 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.