Sonunda Akaki Akakiyeviç son nefesini vererek ruhunu teslim etmişti. Ne odasını ne de eşyalarını mühürlediler, çünkü hiçbir mirasçısı yoktu. Aslında kalan bir mirası falan da yoktu. Bir deste kaz tüyü kalem, bir paket basılmış beyaz kâğıt, üç çift çorap, pantolonundan düşmüş olan iki ya da üç düğme, bir de siz okurların bildiği o ünlü palto.