Berg zavallı bir kadından üstün olmanın bilinci içinde gülümsedi; çünkü kendi karısı hoştu, güzeldi ama bütün benzerleri gibi kuş beyinliydi, bir erkeğin kıymetini takdirden yoksundu. Vera da kendi hesabına aynı sebepler yüzünden gülümsüyordu. Çünkü o da kendisini bu iyi, kusursuz kocadan daha üstün görüyordu. Kocası da birçok erkek gibi hayatı ters tarafından görmekte, kendini çok akıllı bir adam sanmaktaydı. Halbuki Vera'ya göre bütün erkekler aptal, kendini beğenmiş, bencil yaratıklardı.
Rakamlarla, sayıların diliyle konuşacak olursak; yarım yamalak akıllı bir erkek çocuk, zeki dört kız çocuğuna eşitti. Ancak sağlıklı ve akıllı bir oğlanın karşıtı, matematiksel olarak; kız artı kız, artı kız, çarpı kız, eşittir sıfırdı...
Ancak bir kadın bedenindeki zeka hiç de aranan bir şey değildir, zeki kadınlar kadar erkekleri korkutan iki şey daha vardır, güzel erkekler ve çok iri zenci erkekler. Çünkü dünya tarihinde son beş bin yıllık düzen, kadının güzel ve hizmetkar, erkeğin akıllı ve/ya zeki ve güçlü olması üzerine kurulmuştur. Bu düzeni bozan her kadın veya erkek düzen için tehlikelidir. Tek bir fikir bile, bu düzenin, insan icadı olduğu gerçeğini yayabilecek güçtedir! Kanımca, insanlık tarihinde en fazla hem güzel hem de zeki olan kadınlara eziyet edilmesinin altında yatan şiddet dürtüsü bundandır.
Zeka, sanılanın aksine güzellikten daha fazla kıskançlık yaratır. Zeka geçici değildir, üstelik köreltilmezse yıllar içinde tecrübeyle serpilir, parlar, iktidar için güzellikten daha fazla işe yarar. Ancak bir kadın bedenindeki zeka hiç de aranan bir şey değildidr, zeki kadınlar kadar erkekleri korkutan iki şey daha vardır güzel erkekler ve çok iri zenciler. Çünkü dünya tarihinde son 5000 yıllık düzen, kadının güzel ve hizmetkar, erkeğin akıllı ve/ya zeki ve güçlü olması üzerine kurulmuştur. Bu düzeni bozan her kadın veya erkek düzen için tehlikelidir. Tek bir fikir bile, bu düzenin insan icadı olduğu gerçeğini yayabilecek güçtedir ! Kanımca insanlık tarihinde en fazla hem güzel hem de zeki olan kadınlara eziyet edilmesinin altında yatan şiddet dürtüsü bundandır.
Cinsel kutuplaşma, insanı özgün bir yola,
karşı cinsle birleşmeyi aramaya iter, Erkek ve dişi kutuplaşması her erkeğin ve her kadının içinde vardır.
Fizyolojik olarak kadın ve erkek, her ikisi de kargı
cinsin hormonlarına sahiptirler, Ruhbilimsel olarak
da kadın ve erkek iki cinsiyetlidir, İçlerinde alma ve
nüfuz etme, nesne ve ruh unsurları
Üç Kardeşin Hikâyesi
Vaktiyle alacakaranlıkta ıssız, dolambaçlı bir yolda seyahat eden üç erkek kardeş varmış. Kardeşler gide gide, yürüyerek geçilemeyecek kadar derin,
yüzülemeyecek kadar da tehlikeli bir nehre gelmiş.
Ancak bu kardeşler sihirsel sanatlar konusunda bilgiliymiş, onun için sadece
asalarını sallamışlar ve emniyetsiz sularda
"Gerçekten de sevgili, sevgilisi tarafından aranmadan ortaya çıkmaz
Sevgi şimşeği indi mi bir yüreğe, bil ki o yürekte sevgi doğmuştur.
Yüreğinde Tanrı sevgisi büyümeye başladı mı, kuşkusuz Tanrı seni seviyor demektir artık.
Tek bir elden, öbürü katılmadıkça ses çıkmaz.
Kutsal Bilgelik, alın yazısıdır; Tanrı’nın buyruğu bizi birbirimizin sevgilisi kılmıştır.
Daha önceden hazırlanmış alınyazısı uyarınca evrenin her parçası eşiyle birleşiyor.
Akıllıların gözünde Gök erkektir, Yer kadın: Gök’ün attıklarını Yer alır, besler, büyütür.
Yer sıcaklığını yitirince Gök ısıtır onu; tazeliğini, nemini yitirince de Gök ona yeniden
tazelik ve nem katar.
Gök, eşine yiyecek bulmaya giden bir erkek gibi çıkar, dolaşır; Yer, ev işleriyle uğraşır,
yavruları doğurur, emzirir.
Yer’e de, Gök’e de akıllı varlıklarmış gibi bakın; çünkü onlar akıllı varlıkların
yaptıklarını yaparlar.
Bu iki şey birbirilerinden zevk almıyorlarsa, neden sevgililer gibi kucaklaşmış
durumdalar?
Yer olmasaydı çiçekler nasıl açar, ağaçlar nasıl büyürdü? O zaman Gök’ün suyu,
sıcaklığı neye yarayacaktı?
Tanrı nasıl erkekle kadına birleşerek evreni sürdürme isteği verdiyse,
Aynı biçimde her varlık parçasına, öteki parçayı arama isteği aşıladı.
Gündüz’le Gece dıştan bakıldığında düşman gibi görünürler; oysa ikisi de bir tek amaca
yönelmiştir;
Ortak işlerini yüceltmek için sevgiyle bağlıdırlar birbirlerine,
Gece olmasa, insanoğlunun bedeni hiçbir birikim sağlayamaz, bu yüzden de Gündüz
harcayacak bir şey bulamazdı."