Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bayrammış bak yarın çok mutluymuş türküm diyenler, ama senin ayakların üşüyor nasıl da çaresizim. Ilık ılık konuşayım diye sarılıyorum telefona, müteahhitin kepçesi telefon tellerini koparmış. Mektup yazsam alevli mürekkepler kullanıp, yazdıklarımı ayaklarına okur musun?
Hem, -sözüm meclisten dışarı- okur denilen varlığa ne kadar, nereye kadar güveneceğiz? Sizin hayatınıza ait bütün meraklarını giderdikten sonra eyvallah deyip gitmeyeceğini kim söyleyebilir? Bir heveskârdan başka nedir okur? Siz 'paylaştıkça' daha fazlasını, daha fazlasını istemeyecek mi? Bu daha fazlanın sınırını nasıl çizeceksiniz? Sizin bütün kalelerinize girdikten, bütün hülyalarınızı zaptettikten sonra yazdıklarınız onun için ne anlam ifade edecek? Hayır, bir şey ifade etmeyecek. Fethedilmiş bir ülkesiniz artık onun için, yolgeçen hanısınız... Oysa bu lezzeti bir eserinizi okuyup bitirdiğinde tatmasını isterdiniz onun. Sonra bir başkasını beklemenin sabırsızlığı...
Reklam
Peki dayıcığım, peki öğretmenim, peki komutanım. Susarım ben de. Kitaplarımı okur, oyuncaklarımla oynar, olup biten her şeye içimden şaşırır ve dışımdan da derim ki. Bana ne ulan ne bok yiyorsa yesin herkes!
Susarım ben de... Kitaplarımı okur, oyuncaklarımla oyna, olup biten herşeye içimden şaşırır ve dışımdan derim ki Bana ne ulan!
Anlardım ki, insan bir başkasındaki kendini okur; ve okunanlar yalnızlıktır.
Sende herkes gibisin dedin!..dedin. Değilim.. Değilim yavrum, kızım.. Ben herkes gibi olsaydım.. Bu vaziyette sana mektup yazabilir miydim? Sen herkes gibi olsaydın benim mektubumu okur muydun?
Reklam
Senin büyük adamlarından çok bilgili ve çok molla olan biri diyordu ki: "Bu dua kitabı okuyan herkese Allah cennette yakutlarla, süslerle bezeli yetmiş köşk versin diye yazılmış!" Ben de derim ki, "Bütün hayatım boyunca dua okur, namaz kılarım. Allah Cennetteki yetmiş köşkü de size versin. Ben orada bir ağacın altına da uzanırım. Yeter bu dünyada, Tahran kentinin güneyinde bana 3 x 4'lük bir oda ver bana!" Bu sonuç almaktır!
Sayfa 48 - ayışığı kitapları • 46Kitabı okudu
Yegane çare kitaplar mı peki? Bu da soru mu şimdi, elbette! Kitaplar her şeyi yavaşlatabilir, iyileştirebilir, durultabilir. Vakti zamanında, bir yazımda psikiyatrların reçetelerine ilaçlarla beraber kitap tavsiyesi de yazmaları gerektiğini söylemiştim. Mesela; '1 Prozac-1 Sabahattin Ali' gibi. Şimdi bu delilik çağında daha fazlasını yapmak gerekiyor sanırım;ne bileyim Dostoyevski'nin kitaplarından paragrafları şehrin dört bir yanına asmak veya Oğuz Atay karakterlerinden birkaçını Taksim'de bir aşağı bir yukarı sırtımızda taşımak gibi. Biliyor musunuz eskiden Anadolu'da depresyona 'Gönül Yorgunluğu' denirmiş. Gönlü yorgun olduğuna inanılan kişiye iyileşmesi için kitap okunurmuş... Öyle işte.. Hem kitap okumanın zararı da var elbette;bittiği zaman hayata geri dönüyor ve mecburen yaşamaya devam ediyorsun.
Sayfa 41 - Bitmemesi İçin Ara Verdiğimiz Kitaplara Benzeseydi Ya Her Şey
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.