Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
32 syf.
·
Puan vermedi
Yaklaşık iki hafta önce uygulamadan gitme kararı aldım. Çünkü sadece bir kitap uygulaması olmadığı gibi kitaplarla alakalı yapılan paylaşımlar haksız etkileşim alıyor. Ama bu çok tuhaf soruşturma kitabına inceleme yazmalıydım :)) Ferhan Şensoy’u tanıtalım? Başarılı biri. Ferhan Şensoy, 26 Şubat 1951 tarihinde Samsun'un Çarşamba ilçesinde
Çok Tuhaf Soruşturma
Çok Tuhaf SoruşturmaFerhan Şensoy · Ortaoyuncular Yayınevi · 199884 okunma
188 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Tolstoy okumayı özlemişim...
Lev N. Tolstoy 1828 yılında doğdu. 1902'den 1906'ya kadar her yıl Nobel Edebiyat Ödülü'ne ve 1901, 1902 ve 1909'da Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterildi. Hiç Nobel Barış Ödülü kazanmamış olması büyük bir tartışma konusudur. Bu konu hakkında çok marjinal bir yorum yapacağım, Nobel ödülü zaten edebî ürüne verilmez. Nerede
Aile Mutluluğu
Aile MutluluğuLev Tolstoy · İletişim Yayınları · 20154,308 okunma
Reklam
108 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
İlksöz: Beni kimse anlamadı, ne yazarsam yazayım... Emekli tarih öğretmeni Coşkun Ermiş'in en büyük hayali büyük ses getirecek bir tiyatro oyunu yazmaktır. Tarihi kahramanları içeren, onların büyük başarıları ve hayatlarına odaklanıp, şimdi kafası karışmış halde olan ve yolunu bulmaya çalışan topluma bir ışık olmaktır oyunun ana fikri.
Oyunlarla Yaşayanlar
Oyunlarla YaşayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 20209,1bin okunma
Duygu ASENA: Sizce ayıp diye bir kavram da yoktur herhalde, değil mi? Ali POYRAZOGLU: Ayıp çok değişken bir kavramdır bence. Yani bundan yüz yıl önce ayıp olan kavramların hiçbiri bugün ayıp değil. Kutsal kitaplarda bile, hepsinde ayrı yorumlanan bir kavram. Ayıbı kimse ayıplamamaIı bence. Ayıp dediğimiz şeyi anlamaya çalışmalıyız. Bize niye ayıp geliyor, önce onu düşünmemiz lazım. Yapan insanın neden yaptığını düşünmemiz lazım. Kendimizi keşfederiz belki böyle davranırsak.
Sayfa 188Kitabı okudu
540 syf.
9/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Başkaldıran Kurşunkalem
Kitap anı türünde yazılmış. Ferhan Şensoy un hatıraları, yaşantıları ve dönemin siyasi olayları iç içe çok güzel islenmiş. Üstad yine yer yer güldüren yer yer düşündüren bir üslup, söz takınmış. Döneminin sanatçılarını da (Münir Özkul, Haldun Taner, Metin Akpınar, Zeki Alasya,Ali Poyrazoğlu,Baykal Kent, Ayşen Gruda, Aydemir Akbaş...) Ferhan Şensoy'un anılarından, hatıralarından görmekteyiz. Kitabın başından sonuna kadar ise sürekli ayrılıp barıştığı tutkulu aşkı Gizem Kız( kod adı) var. Benim gibi "Gizem Kız" ın kim olduğunu merak edecekler için kim olduğunu buldum: Aytaç Öztuna :) İyi okumalar...
Ferhan Şensoy
Ferhan Şensoy
Başkaldıran Kurşunkalem
Başkaldıran KurşunkalemFerhan Şensoy · Ortaoyuncular Yayınları · 2012395 okunma
Bir Araya Toplamak
Şunları bir araya toplayayım.Bir güzel muhabbet edelim” diye düşündüm.Mutfak işinden de anlarım.Donattım sofrayı.Bayağı uğraştım.Hepsinin, ayrı ayrı ne yemekten, ne içmekten hoşlandığını iyi bilirim.Bayağı da para gitti.Birinin yediğini öbürü yemez.Ötekinin içtiğini beriki içmez.Dört kişilik sofra kurdum.Mumları da yaktım. Bak hepsi, Erick Satie severdi. Hatırladım.Müziği de ayarladım. Geldiler. 20 yaşında ben, 35 yaşımda ben, 40 yaşımda ben ve bugünkü ben dördümüz. Birden yirmi yaşımı, otuz beş yaşımın karşısına oturttum.Kırk yaşımın karşısına da, ben geçtim.Yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.Kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi.Yatıştırayım dedim.“Sen karışma moruk” dediler. Büyük hır çıktı.Komşular alttan üstten duvarlara vurdular.Yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı.Evin de içine ettiler.Bende kabahat.Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine. Ömür dediğin üç gündür, dün geldi geçti yarın meçhuldür, O halde ömür dediğin bir gündür, o da bugündür.. Ali Poyrazoğlu🥀
Reklam
20 yaşımı, 35 yaşımın karşısına oturttum. 40 yaşımın karşısına da, ben geçtim. Yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu. Kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi. Yatıştırayım dedim. -Sen karışma moruk- dediler. Büyük hır çıktı. Komşular alttan üstten duvarlara vurdular. Yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı. Evin de içine ettiler. Bende kabahat. Ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine… Ali Poyrazoğlu
Sayfa 22
Oyunlarla Yaşayanlar'ın kaleme alınmasının sebebi ilginçtir: Tiyatro oyuncusu Ali Poyrazoğlu’nun, “daha iyisini yaz, söz, ben oynayacağım” demesiyle Oğuz Atay bu oyun metnini yazmaya koyulur. 1975 yılında kısa bir sürede Oğuz Atay’ın yazdığı oyun metnini Ali Poyrazoğlu beğenmez. Metinde bazı düzeltmeler yapılmasını ister ama yine de oyun sahnelenmez. Atay'ın daha önceleri Tehlikeli Oyunlar'da yazdığı bir cümle sanki bir öngörüydü: “Bana oyunlarını daha ince bir biçimde ortaya koy diyenler de çıktı, denedim olmadı.” Atay, o zamanlar ismini Hayat Bir Oyundur koymayı düşündüğü bu oyun metnini, 1975 yılının Temmuz ayında tiyatro oyuncusu Yıldız Kenter’e götürür. Kendisi, “oyunu anlayamadığını” belirterek, metni beğenmediğini imâ eder. Atay, yaşadığı sıkıntılı süreci bu tiyatro metnine bir cümleyle dahil eder: “Ama bunlar oynanacak bir gün, hem de gerçek bir tiyatroda. O zaman bütün sıkıntılar bitecek.” Atay, Mayıs 1976’da Ankara Devlet Tiyatrosu’na oyunun metnini verir, hayatta olduğu bir buçuk yıl boyunca olumlu ya da olumsuz bir cevap gelmez kendisine. Öldüğü gün, Atay’ın çalıştığı kurumdan bir arkadaşı Devlet Tiyatrosu’ndan oyun metnini geri alır. Oğuz Atay'ın hayattayken basıldığını, sahnede oynandığını göremediği bu eseri, nihayet Ekim 1979’da Ankara’da Yeni Sahne Tiyatrosu’nda oynanır. Sonraki yıllarda Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri de Oyunlarla Yaşayanlar’ı sahnelerler (1985).
Sayfa 133Kitabı okudu
Hangi Asiye'yi Kurtaralım?
Bir tarafta 1973 yapımı başrolünü Türkan Şoray'ın oynadığı, filmin çoğunu koşarak geçiren Asiye'yi mi kurtaralım? Yoksa 1986 yapımı başrolünde Müjde Ar'ın oynadığı, film boyunca istismara uğrayan, her yola sürüklenen, rolünün hakkını veren Asiye'ye mi? Şoray'ın oynadığı filmde yarım yamalak sahnelerle Asiye'nin içler acısı haline bakıp perişan olurken, Ar'ın oynadığı filmde muhteşem bir sanat görüyorsunuz, Yaman Okay, Hümeyra, Ali Poyrazoğlu gibi isimlerle harmanlanan bir müzikal. Bazı filmler dönem dönem tekrar çekilmiş ama bu film bambaşka bir yere gelmiş. Tavsiyem kendine sanat adına kural koymayan bence Türk Sinemasının gerçek kraliçesi olan Müjde Ar'ın filmini izlemeniz. Maraton koşusu gibi film isterseniz Türkan Şoray'ı tercih edebilirsiniz :) Elvan Abeylegesse'yi koysalar o bile oynardı :d
"Gözlerin geldi yine aklıma,Hayallere daldım.. Sezen Aksu misali BEN SENDE TUTUKLU KALDIM..."
Reklam
Sevgili Feridun Düzağaç bir sohbetimizde anlatmıştı. Özdemir Asaf'ın "Lavinya" şiirini ilk kez Ali Poyrazoğlu ve Mazhar Alanson'un başrollerini paylaştığı, bir Ümit Ünal ve Atıf Yılmaz çalışması olan "Arkadaşım Şeytan" filminde duymuş: "Üşüyorsan ceketimi al, günün en güzel saatleri bunlar, Lavinya yanımda kal, yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim, incinirsin, yine de sen bilirsin, sana gitme demeyeceğim," Feridun Düzağaç "öyle etkilendim ki, film bittiğinde hemen şiiri bulup tekrar okudum ve sonra da oturup besteledim," demişti.
Sayfa 22
ALİ POYRAZOĞLU ABİ İLE BİR ANIM
Ali Poyrazoğlu abi ile beraber yüz yüze tanışmadan yaşadığımız bir meseleyi anlatmak istiyorum. Kendisiyle bir ara Twitter'da beraber takipleşiyorduk. Sonra birazdan anlatacağım mesele oldu beni engelledi. Ama beraber yaşadığımız bu mesele şuan benim gözümü biraz daha açtı insanlara karşı. 28 yaşımda zor bela bir sevgilim oldu ama kız bayağı ruhlar âleminde, enteresan biriydi. Ben bazen evdekilerden ergen gibi çekinir yüzünü görmediğim Ali Poyrazoğlu abiye Twitter'dan anlatırdım. Oda torununu dinler gibi sabırla okurdu. Belki de okurken içinden küfrediyorda olabilirdi. Ali Poyrazoğlu abi her kızla anımı anlatınca cevaben yazardı "filan günü filan yerde tiyatro gösterim var. Sevgilinle senin adına biletin hazır gel izle" diye. Adam güzel insan ama benim sevgilim eksik etek. Kız canı sıkılınca beni psikolog gibi kullanıyordu. Bir şey oluyordu gidemiyorduk Ali abiye yazıyordum "abi kusura bakma şöyle şöyle oldu biz gelemeyeceğiz". İyi insan işte başka zaman bir şey oluyor yine sağ olsun yazıyordu "filan günü filan yerde tiyatro gösterim var sevgilini kap gel" ve yine aynı seranat olmuyor gidemiyoruz. Bir oldu iki oldu adam da peygamber evladı değil sonuçta. Engelledi beni kurtuldu. Ama Instagram'da cevap yazıyor. Şansa sevgilim yok. Ali abiyle aramı bir hayırsız bozdu 😉
Soytarılık Mertebesi
İnsanoğlunun erişebileceği en üst rütbe yaşamla da, ölümle de dalga geçebilen bir soytarı olmaktır. Gülme, tarihi alaşağı ederek gerçeği açığa çıkarır, seyirciyi iktidara taşır.
Sayfa 169 - Doğan KitapKitabı okudu
204 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
Sanat Gerçekten Yaşamak
Ali Poyrazoğlu
Ali Poyrazoğlu
'na dair en sevdiğim şey onun sesiydi onun gösterisini izlemeden önce. Dublajlarda en beğendiğim ses herhlade kendisinindir. Gösterisini izleyince ne kadar iyi olduğunu gördüm. Zaten kendisini kanıtlamış biriydi, bu sadece benim bilmemezliğimden kaynaklanıyordu. Sonra bir aşama daha geçip kitapları olduğunu da far ettim ve
Tamamla Bizi Ey Aşk
Tamamla Bizi Ey AşkAli Poyrazoğlu · Doğan Kitap · 201035 okunma
Geri121
330 öğeden 316 ile 330 arasındakiler gösteriliyor.