Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yüce Allah varlığı zaruri olan öyle bir zattır ki, gerek nesnel ve gerek öznel varlığımızın bütün gidişatında varlığının zaruretini gösterir ve bizim ruhumuzun derinliklerinde herşeyden önce Hakk'ın zatına ait kesin bir tasdikin var olduğu inkâr kabul etmez bir gerçektir. 
6/Enam Suresi
159. Dinlerini parça parça edip, grup grup olanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi ancak Allah'a kalmıştır. Sonra O, onlara yaptıklarını bildirecektir.
Reklam
6/Enam Suresi
116. Eğer yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyarsan, seni Allah'ın yolundan saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar yalnız var sayıyorlar. 117. Rabb'in, yolundan sapanları en iyi bilendir. Ve O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir.
"Siz bu kadar çalışıyorsunuz, kendinizi harcıyorsunuz ve kazandığınızla karnınızı doyuramıyorsunuz, bu işte bir sakatlık yok mu?" diye soruyordum. "Doğru" diyorlardı,"sakatlık" var. "Ama ne edebiliriz? Allah'ın emri bu."Allah böyle buyurmuş." Allah'ın böyle buyurmadığını, Allah'ın haksızlıkları hiç de hoş görmeyeceğini anlatamıyordum onlara.
Sayfa 157
"Kimin için Allah var, ona herşey var ve kimin için yoksa, herşey ona yoktur, hiçtir."
Aşk, duyguların en ulvisi ve belki de en anlaşılmaz olanıdır da insan, ilahi aşka da düşse, beşeri aşka da tutulsa veyahut hangi tutkuya kapılırsa kapılsın içindeki bu aşkı, tutkuyu tam anlatamaz, ifade edemez. İnsanlar işte bu tutkularını anlatmak için M.Ö. 7-6. Yüzyılda lirik şiiri ortaya çıkarmış, yayıp ve geliştirmiştir. Her nerede bir insan varsa orada aşk vardır, bu aşk Allah aşkı- ilahi aşk, beşeri aşk, doğaya aşk veyahut tutkuyla bağlanılan herhangi bir şey olabilir ama dediğim gibi bir yerde insan varsa o yerde daima aşkın bir türü vardır. Bu dünyada insanlar var olduğu sürece aşk hep var olacaktır ve yaşadığını anlamlandıramayan insanlar da çareyi ya lirik satırlar yazmak da ya da lirik şiirler okumakta bulmaktadır.
Reklam
İmam Şâtibi (rahmetullahi aleyh) şöyle der: "Allah Teâlâ aklın idrakine, ötesine geçilemeyecek nihai bir sınır koydu ve istenilen her şeyi idrak etmesine izin vermedi." Aklın mahiyetine ilişkin bu hususu bilmemek, çoğu insanı akılla çelişiyor iddiasıyla sahih hadisleri reddetmek gibi büyük hatalara düşürmüştür. Örnek olarak Sehl b. Sa'd'ın (radıyallahu anh) Resûlullah'tan (sallallahu aleyhi ve sellem) rivayet ettiği: "Cennette bir ağaç vardır ki binekli birisi yüz yıl gölgesinde yürüse onu kat edemez." hadisi verilebilir. Buhârî ve Müslim kitaplarına almıştır. Modern dönemde Ebû Reyye gibi bazı isimler bu hadisin sıhhatine itiraz etmiştir. Doğrusu burada aklen itiraz edecek bir taraf yoktur. Zira gayb âlemi Dünya'daki somut olgularla kıyaslanamaz.
Sayfa 125Kitabı okudu
Musibetlerin ve savaşların ardından Allah'ın kuluna gizli lütufları var! Her zorluğun ardından kolaylık, Tasalı ve üzgün kalbe müjde var! Gecenin zifiri karanlığından sonra, Sabahın aydınlığı var! Eğer dünya sana dar gelirse, Her şeye gücü yeten Allah var!
* Muaviye b. Cahime (r.a) şöyle rivayet eder: Peygamber (s.a.v)'in yanına geldim ve "Ya Resulallah! Seninle beraber sadece Allah rızası ve ahiret yurdunu kazanmak amacıyla cihada katılmak istiyorum, seninle istişare etmeye geldim" dedim. Peygamber (s.a.v) bana, 'Annen var mı (yani hayatta mı)?' dedi. Ben de 'Evet' dedim. Bunun üzerine bana, 'Onun yanından ayrılma! Çünkü cennet onun ayakları altındadır' dedi. "
Allah sana kitabı ve hikmeti indirmiş. bilmediğini öğretmiştir. Sana Allah'ın lütfu gerçekten büyük olmuştur. ayeti hakkında İmâmu'l-Müfessirin İbn Cerir et-Taberi (rahmetullahi aleyh) şöyle demiştir: "Ayet şu anlama gelir: Sana kitabın yanında hikmeti de indirmiştir. Hikmet, kitapta kapalı (mücmel] bir biçimde zikredilen haramlar, helaller, emirler, yasaklar, hükümler, vaat ve tehditlerin açıklamasıdır [beyanıdır]." Bilindiği üzere Kur'an'daki kapalı ifadelerin açıklaması sünnette bulunmaktadır. İbn Cerîr'in sözü bu anlama gelmektedir. İbn Kesir (rahmetullâhi aleyh) bu ayetin tefsirinde şunları söyler: "Allah Teâlâ her durumda destek olması, ismet sıfatını vermesi, kitabı ve hikmeti indirmesiyle peygamberine nimet vermiştir. Kitap Kur'an, hikmet ise sünnet anlamına gelmektedir. "
Reklam
-Hımm, Allah seni ıslah etse, Allah paranı temizlese, Allah şöyle yapsa Allah böyle yapsa... Peki sen ne yapacaksın? O zaman insan olmanın ne manası var? Hayvan yaratırdı seni, o işleri de senin adına kendisi yapardı o zaman!
Başımız sağ olsun. Allah, hiç bir millete böyle bir acı yaşatmasın!
Hiçbir şey tesadüf üzerine değildir. Bu kâinatta her şey birbiri ile ilintili, her şey birbiri ile hemhal üzerinedir. Her şey Allah'ın ilmi üzerinedir. Ve her şey O'ndandır. Sebepler için ilk sebep yüce Allah'tır. İnsan kendi kendine ve sebep siz bir şekilde var olmamıştır. İnsan tesadüfen oluşan bir varlık değildir. Her şeyi anlamak için Allah'ın varlığını anlayıp kabul etmemiz gerekir."
Sayfa 29 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Ahh şu imana, şu inanca ulaşmak!..
Abdullah b. Abbas (r.a.) bana ''Sana cennetlik bir kadın göstereyim mi?'' dedi. Ben ''Evet, göster.'' dedim. İbn Abbas şöyle dedi: "Şu siyah kadın var ya! İşte bu kadın (bir gün) Hz. Peygamber'e (s.a.s.) gelerek "Beni sara nöbetleri tutuyor ve üstüm başım açılıyor. İyileşmem için Allah'a dua ediniz.'' dedi. Hz. Peygamber (s.a.s.) ''Eğer sabredeyim dersen, sana cennet vardır. Ama yine de sen istersen, sana şifa vermesi için Allah'a dua ederim.'' buyurdu. Bunun üzerine kadın ''Ben (hastalığıma) sabrederim. Ancak sara tuttuğu zaman üstümün başımın açılmaması için dua buyurunuz.'' dedi. Hz. Peygamber (s.a.s.) de ona dua etti.¹¹⁹
Sayfa 125 - ¹¹⁹Buhârî, ''Merdâ'', 6; Müslim, "Birr", 54.Kitabı okudu
İnsan her ne olacaksa bugün olsun bitsin ister. Halbuki hayat bir süreçtir. Kişinin yaptığı en büyük hata, süreci yönetmeyi bilmemesidir. Zira duygular baskın olduğu için kişide anın yani şimdinin haricinde hiçbir şeyin önemi yoktur. Zira anlık duygu yoğunluğunun yarını yoktur. Kişi bir olumsuz, negatif haber almaya görsün. Ya da bir aksilik
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.