Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
• Her mükellefin en azından inanmakla yükümlü olduğu konular, kelime-i tevhid’in ifade ettiği “Lâ ilâhe illallah, Muhammedün Rasûlullah” (Allah’tan başka ilâh yoktur, Hz. Muhammed onun elçisidir) cümlesidir. Bir kimse Hz. Peygamber’i tasdik ettiğinde, Allah’ın sıfatları konusunda şu bildirdiklerini de kabul etmelidir: Allah diridir, sonsuz güç ve kudret sahibidir, her şeyi bilir, konuşur, irade sahibidir, hiçbir şey kendisine benzemez, her şeyi işitir, her şeyi görür. •
Kelime -i Tevhidin Sahih Olmasının Şartları
Kelime-i Tevhid-i ancak şuurlu bir şekilde ve tam bir inançla söyleyenler Müslüman olurlar. Akaid hususunda taklid caiz olmadığı için inanç esaslarını her Müslümanın bilerek ve farkında olarak iman etmesi şarttır. Kelime-i şehadet getirip (icmali imanla)müslüman olan kişinin imanını sürdürebilmesi için o kişide şu şartların bulunması gerekir.
Reklam
“Ben, şehadet ederim ki: Allah’tan başka ilah yoktur! Ve yine şehadet ederim ki:(Hz. Muhammed "s.a.v" O'nun kulu ve elçisidir) Sen de, O’nun resûlüsün!”
Cenevre’de, 2 Temmuz 1982’de, imam Buzuzu’nun önünde müslümanlığa girişin anahtarı olan “Allah’tan başka ilâh yoktur ve Hz. Muhammed O’nun elçisidir” kelime-i tevhidini söylediğimde demek ki, kendimi bu karara tamamiyle hazır ve bunun bütün sorumluluğunu üstlenecek durumda hissediyorum.
Ebu Zer'in Dinsizlik İle İtham Edilmesi ("Dine Karşı Din" kitabını okurken Ali Şeriati'nin Ebu Zer ile ilgili şu şözleri bugün "selefi, vahhabi, harici, Kur'an sapığı" gibi yaftalarla yaftalamaya çalışanların amacını bana hatırlattı.) "O, ilim ehli, araştırma ehli ve tenkit ehli gibi oturup sakin sakin, yavaş yavaş,