Hepimiz alzheimer olduk!
Unutuyoruz.
Kudüs’ü,
Suriye’yi,
Gazze’yi,
Filistin’i,
Doğu Türkistan’ı,
Arakan’ı,
Yemen'i,
Sevdiklerimizi,
Kendimizi,
Ve en çokta Allah’ı ve ahireti.
Ben şimdiye kadar bunu nasıl 1k'ya yazmamışım dediğim bir şey anlatacağım şimdi size. 95 yaşında bir hastam var, iki aydır falan yoğun bakımda izliyoruz. Çok hastalığı var ama hastalıklarından biri de alzheimer, hiçbir şey hatırlamıyor, sözel iletişimi de yok zaten. Her neyse. Amca bize ilk geldiğinde baş parmağı ve işaret parmağıyla sürekli tesbih çeker gibi hareketler yapıyordu. Ailesine sorduk geliş gidiş, bir de tesbih istedik tabii:) Sahiden ömrü boyunca namazlı abdestli, tesbih çeken bir adammış. Şimdi de hiçbir şeyden haberi yok ama hala tesbih çekiyor. Bu amca nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz hadis-i şerifini getiriyor aklıma:)
Emil Michel Cioran, filozof, aforist ve denemecidir. Aslen Rumen dir ama Fransa da yaşamış ve Fransızca ya da hakimdir. Eserlerini hem Rumence, hem Fransızca yazmıştır. Kötümser bir yazar olarak onu yorumlamak doğru olacaktır. Aforizmalarında da, felsefi tarzında da bunu görmek mümkündür. Acı, çürüme ve nihilizm kitaplarında bol bol yer alır, bunu
Bir düşünün bakalım. Geçmişe dönme imkanınız olsa yaşadığınız hangi on yıllık periyota gitmek isterdiniz? 60'lar, 70'ler, 80'ler, 90'lar... Hangisi?
Zaman Sığınağı'nda sürekli geçmiş üreten insanı odağına alan Bulgar yazar Georgi Gospidinov; geçmiş, zaman, hafıza izleğinde çokça düşündüren, dünya için duyduğumuz
"Narsistlik kişilik yapısı, gücünü kendi benliğinden değil başkalarının gözünde gördüğü hayranlık dolu bakışlarından alır. Sanılanın aksine narsist kişi kendini seven değil kendinden nefret edendir."
Öncelikle baskı azizliğine uğradığımı sonradan öğrendiğimi belirtmek için bir uyarıda bulunmak istiyorum. Kitabı Tutku Yayınları'ndan
Bu kitap son derece değerli çünkü uykunun farklı yönleri ve işlevleri üzerine elli yılı aşkın bir araştırmanın sezgisel bir özeti olmakla beraber yetkin bir nörolog tarafından herkesin, beynin karmaşık işlevlerini kolayca anlayabileceği bir üslupta yazılmış. Yazar önce uykunun içsel nedenlerini (melatonin ve adenozin) ayrıntılı bir şekilde açıklamış, ardından uykunun iki farklı evresinden (NREM ve REM) bahsetmiş. Sonra neden uykuya ihtiyacımız olduğunu ve her gece sekiz saat uykudan kaçınmanın ne kadar ölümcül ve zararlı olduğunu, birçok kaynağı ve çalışmayı alıntılayarak göstermiş. Çeşitli kanser türleri, kardiyovasküler hastalık, diyabet, aşırı kilo, depresyon ve anksiyete gibi akıl hastalıkları, hafıza kaybı, Alzheimer ve öğrenme sürecindeki pek çok bozuklukta uyku eksikliği yadsınamayacak bir öneme sahip. Bu kitabı okuduktan sonra uykunun ne kadar büyük bir nimet olduğunu kesinlikle anlayacaksınız.
21 Eylül Dünya ALZHEİMER GÜNÜ
Ömer Amcam….
İlk defa birkaç ay önce bir elinde bastonu, diğer elinde kendi ifadesiyle tüm eşyalarını koyduğu kocaman bir market poşeti ile güvenlik görevlisinin tüm engel olma çabalarına rağmen polikliniğe kan ter içinde girdiğinde görmüştüm onu. İlkbaharın sıcak günlerinde kat kat giyinmiş, bembeyaz
#halukbilginer #Şahsiyet
Sen zannediyor musun ki bir tek alzheimer olan sensin? Herkes hasta, hepsi hasta.Yarın bugün bir milli maç olur, herkes her şeyi unutur. Bu millet neleri unuttu, seni mi unutmayacak, sen kimsin ki, alt tarafı bir katil, alt tarafı bir cinayet haberi..