Modern Babil’in Kızlık Haracı:bakire olmanın ağırlığı
Gençlik aynı zamanda bekâret fuhuşu konusundaki tartışmnın ve yenilikçilerin buna son vermeye yönelik özel ve yoğun çabalarının da olmazsa olmazıydı. Bu tartışmanın konusu, çcuk olmanın kültürel ve yasal anlamının yeniden tanımlanmasından başka bir şey değildi. 1885’ıe Ceza Kanunu Değişikliği Tasarısının kabul edilmesiyle İngiltere'de cinsel nza
Sayfa 308 - IletisimKitabı okudu
Öyledir, bilir misiniz ; genç yazarlar güzel veya enterasan bir 'başlık'' veya 'isim' buldular mı eserleri tamamladım duygusuna kapılırlar. Edebiyat tarihi, başlık güzel konmuş ama muhtevası gerektiği gibi ikame edilmemiş milyonlarca 'düşük' metinle doludur.(Tam bu noktada, bir anne adayının bebeğini düşürmesi ile bir yazar adayının metnini düşürmesi arasında dahice bir benzetme yapabilmeyi çok isterdim.) Tabiî ki bir eser, başlığı bulunduğunda değil, son cümle yazılıp nokta konulduğunda biter.
Reklam
john Rawls (1921-2002) Rawls'un dahice fikri, hepimizin sahip olduğu birtakım bencilce önyargıları önemsiz gösteren bir düşünce deneyi -buna "İlk Konum" diyordu- bulmaktı. Temel düşüncesi fazlasıyla yalındır: Daha iyi bir toplum tasarla; ama bunu, toplumda hangi konumda olacağını bilmeden yap. Zengin, fakir, engelli, güzel, erkek,
Sayfa 333
Her zaman daha çok tabi kılınıyoruz. Artık kaba değil de, zarif olan bu tabi kılmalardan, tanrısal kökenli yasanın yeri- ne onlardan bıktığımızda kuşkusuz insani, ama aynı zamanda korkunç bir bürokrasiden (şunu unutmayalım ki bürokrasinin en acımasız biçimlerini dahice betimliyor gibi görünen Kafka, onda çok az yozlaşmış mistik bir gücün tuhaflığım görerek önünde eğilir) kaynaklanıyor gibi görünen değişken kuralları ve akla uygun usûlleri koyarak aşkınlığını unutmamız gerektiği ölçüde yalancı bir iktidarın en farklı kiplerini bilgiye dönüştürebilen özneler, hatta özgür özneler olmanın görkemli sonuçlarını elde ederiz
"...Yeni gelen çocuğun gözünde yurt bir hapishanedir, benliğine ve tüm varlı­ğına acı çektirmek için dahice tasarlanmış, ruhunu ezmek gibi çir­kin bir amaçla inşa edilmiştir. Bu hapishanede herkesin ve her şeyin kontrolü müdür Grünkranz ve yardımcılarındadır (onla­rın da gardiyanlardan farkı yoktur). Öğrencilerden mutlak itaat ve boyun eğme beklenir; zayıflar güçlüler karşısında -Grünk­ranz ve yardımcıları karşısında- diz çökmelidir ve karşılık ve­renlere asla müsamaha gösterilmez. Yurda hapsolmak giderek ağırlaşan cezalara katlanmak ve en nihayetinde mutlak bir umutsuzluğa sürüklenmek demektir. Yeni çocuk onu sevenler, onu hep sevdiklerine inandığı kimseler tarafından bu devlet hapishanesine nasıl atıldığını kesinlikle kavrayamaz. Tam da eş­yanın doğası gereği ilk birkaç günde zihnini en çok meşgul eden şey intihar düşüncesidir. Başvurulabilecek tek yol hayatına ve varlığına son vermek, yaşamanın ve var olmanın zorunluluğun­dan kaçmak, acılarına ve çaresizliğine bir nokta koymak için pencereden atlamak ya da belki zemin kattaki ayakkabı odasın­da kendini asmaktır ama bu yolu seçmez. Ne zaman ayakkabı odasında keman çalışsa (Grünzkranz burayı ona keman çalış­ması için tahsis etmiştir) aklına intihar gelir. Odada kendini as­mak için çok fırsatı vardır, üstelik bir parça ip bulmanın da zor bir yanı yoktur. Daha ikinci günde kendini pantolon askısıyla asmaya kalkar ama sonra vazgeçip keman çalışmaya devam eder. O andan itibaren ayakkabı odasına girmek intihar ruhuna girmekle birdir."
“Bir şeyi saklamanın en iyi yolu, onu herkesin görebileceği bir yere koymaktır.” “İp çok ama ben uçlarını bulamadım.” “Bir kadının sezgileri, bazen en mantıklı çıkarımlardan bile daha değerli olabilir. Karmaşık beyinleriyle ard arda sıraladıkları senaryoları mutlaka dikkate alın. Bunlar sizi hiç tahmin etmediğiniz sonuçlara
Reklam
36 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.