Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Okuyun, anlayın, paylaşın(tabii isterseniz), okutun.
Önyargıyı muhteşem şekilde anlatan bir yazı. "SEKSSİZLİK" ¶¶Günaha bulaşmadan kadın ya da erkek olunmuyor bu âlemde hekimbaşı. Bulaşmaya da değmiyor. Aslında yapmamız gereken hormonlarımızı görmezden gelmekti. Yapamadık; evdeki “vitrin”de Lacan vardı da biz mi okumadık? Cennetten zaten kovulmuştuk, cehennemde yer yoktu.
Kendime kara lahana pazı ve beyaz lahana (karışık) sarma yaptım pişiyor... Şimdi rica ederim, "erkek halinle arvat gibi sen ne halt karıştırıyorsun mutfakta" demeyin, yemek sepetinden söylüyorum nasıl bir yağ ya da malzeme ile yapıyorlarsa 3 gün midem ağrıyor.. Belki görünüşü de pek iyi olmamış olabilir ama, idare edin artık, olacak o kadar :) Biz erkekler Allah'lık gariban varlıklarız bilirsiniz, maddi açıdan demiyorum, anlayın işte. Mutfak işlerinde çaresizlik, beceriksizlik, elinden hiçbir iş gelmemesi, kendi söküğünü dahi doğru dürüst dikememesi öyle işte ne yapalım :)
Reklam
Yüzlerce Kitap Çekilişi(Paylaşmayı Unutmayın)
Kafasının çok iyi çalıştığını sanan insanlar var. Biliyorsunuz ki ilgi manyağı olduğunuz anlaşılsa çok da hoş karşılanmazsınız. Bir şekilde gizlemeniz gerekiyor, ileti ve alıntıların beğenilmesi, bir şekilde takipçi sayınızın artması lazım. Bunun için basit bir yöntem var işte: Kitap çekilişi. "12'li Harry Potter seti ve Miraç Çağrı
1yılı geride koyalı kaç ay oldu buradayım. Daha kimsenin iletisine, yorumuna tek laf etmedim. Ama insanlara laf çarparak kendini mutlu eden birine de sakin kalamam. Ha neden ileti yazıyorum şuan, engellenmiş bulunuyorum. Sebep? Hakikatler acı. Kabullenmesi zor. Karşındakı bayana;" Sen eşşeksin ben evliya"diyen birinin kitap sitesinde işi ne? Bir yazara imzalı kitap neden yapıyorsun diyerek isim vermeden gönderme yapmanın nesi doğru? Ha beni neden alakadar ediyor? İşte yazarın yaptığı kitap bağışı iletilerine yorum yapan, destek veren herkese 'sürü' diye hitap edilirse ben susmam. Neden söylediklerini üzerime alınıyorum? "Beni doğru bulmuyorsanız, ben okyanusum da, ben evliyayım da"siz işte eşeksizniz(af edin ama çıkan anlam bu) derse ben sakin durmam. Ya kitap okuyun değil de azcık okuduğunuzu anlayın! İnsanları yererek, kendiinden aşağıda görerek, merhametten yoksun olmak cehaletten bile vahim bir durum. Kuran-i Kerimde bile ki Alah'ı Tealanın kelamı, ben demiyor, biz diyorken, bir dur, düşün, hadi işte buyur de "Ben napıyorum?" Hoş kime diyorsam. Bu kadar egoyu kitaplar düzeltememişken benim yazdıklarım mı düzeltecek? Geriye tek laf kalıyor; ALLAH İSLAH ETSİN!!!
10 Kasım Ölümün Değil, Ölümsüzlüğün Günüdür;
Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikalinin 81.Yıl Dönümü... “Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir.”  der Mustafa Kemal Atatürk... Çünkü bedenler ölür ama FİKİRLER ÖLMEZ! 10 Kasım Özelinde bir video hazırladım. Hazırlamak duygusal açıdan çok zorladı beni ama hislerinize dokunması dileğiyle...
Hüzün Hep En Öndedir.
Bu iletim
Li-3
Li-3
sevgili Yasin'e ithaftır. Benim nenem yüz küsur sene yaşadı. Elimizde bir belge yok ama. Fakat iyi parmak hesabı yaparız. Sultan Reşat der. Parmaklarımızı sayarız. Atatürk yeni padişah olduydu der, parmaklarımızı. Maşallahı vardı nenemin. Eceliyle kaybettiği üç evladını toprağa verdi. Yaşlanıp
Reklam
Sevgi paylaşınca artar anlayın
İnsan ne gizler içinde kimse bilemez. Birilerini yargılamak kolaydır hiç kimse anlamayı seçmez hiç bir zaman birilerini. Zaten anlasalar kimsenin yarası olmaz. Şu zamanlardaki çoğu çocuk 1 saatlik zevkin cezası oluyor. Anne baba anlamıyor en başta. Sevgi ne bilmiyor sadece maddiyatını karşılayan iki büyük var başında ama seveni yok. Ya bir insan annesine düştüğünü söylemekten çekinir mı? Çekiniyor işte neden çünkü annesi yırtılan kıyafete bakıyodı vücudundaki yaraya değil. Çocukken pek anlamıyor ama büyüdükçe anlıyor o yara kalbine geçiyor. Siz çocuğunuzun yarası olacaksanız o çocuğa sevgi aratıcakasanız başka yerlerde yapmayın o çocuğu yapmayın be. Sonra başkasıda yaralıyor o çocuğu. İyice yanlız kalıyor artık anlatamıyor. Her gün bitiyor her gün. Ve en kötüsü gözleirnizin önünde bitiyor evladınız gözlerinizin önünde. Lan nasıl bir körlük bu? Nasıl görmüyorsun evladının o halini. Ya ağlıyor duymuyorsun hadi denk gelmiyor diyelim. Ya o gözlerin hali. Yemek yemiyor onuda mı görmüyorsun? Ya uyumuyor gece gelip hiç bakmıyor musun? Nasıl bu kadar sevgisiz olursun evladına ya? Sen anne olmuyosun o zaman ki. Sen baba olmuyorsun. Yara oluyorsunuz sadece yara. O çocuğu buz gibi büyütüyorsunuz. Ya o çocuk annesinin dizlerinde ağlayamaz mı? Babasını destek bilemez mi? Hakkı yok mu? Lan niye yaptınız o çocuğu o zaman? Çocuğunuzu sevin yarası olmayın be. Sevin zor değil.
Benci misin ? Sen cimisin ? Bizci misin ?
Diane Zimberoff diyor ki ; Kendini sevmek bencillik değildir. Bencil olmak bir eksiklik ya da kıtlık hissiyle açığa çıkar; zaten çok azına sahip olunan bir şeyi kaybetmekten korkup vermek istememektir. İnsan kendini ne kadar severse, diğerlerine o kadar çok sevgi verebilir ve o kadar daha az bencil olur. Mealine gelince ; Bir insanın kendisini
Lütfen sağ, sol, dini veya radikal önyargılarınızdan sıyrılarak okuyun!
~ Daha savaşın ve katliamların nerede olduğunu bile doğru şekilde bilmeyen, yazamayan, bir harita dahi açıp bölgeye bakmamış ama dostlar alışverişte görsün misali ''Kudüs’te Katliam Var'' diyebilecek kadar cahil, romantik, klavye kahramanlarımız, sizin için kısa bir bilgilendirme yapalım... Savaş Mescid-i Aksa'nın
. . . ŞİİR-MİİR K/aralamalar (Not: Mükerrer kayıtlar, sâir hata ve düzenlemeler bir ara yapılacaktır inşallah, diyelim... Bu hususta okurlardan özür dileriz...)
Reklam
*Okumadan Geç(!)
"Ne söylenmeli?* Anlayın; Evet şu an bir farkındalık oluştu, bunu paylaşan ses çıkarmaya çalışan insanlar var, farkında olan insanlar var ama sadece bu kadarcık ilerisi yok. Bu kadarıyla yetinmeli mi? En fazla bir hafta sonra bu ileti bu konu konu gündem olmaktan çıkacak. UNUTULUCAK(!) Burada bas bas bağıralım avazımız çıkana kadar ama duyan yok. Bu sadece işin bilinen tarafı kim bilir sesini duyuramayan daha kaç kadın... ve niceleri... Israrla söylüyoruz. #kadınaşiddetehayır ...ve ısrarla devam ediyor. Kanın donduğu kelimelerin bittiği yer işte şu an içinde bulunduğumuz durum olmalı... ....
Ben küçücük çocukken dayım pazarcılık yapardı.. Pazarcıların para topladıkları önlükleri bilirsiniz, onun için de bir dolu karışık kuruşuk para olurdu. Akşamları yorgun olduğu için onları komple bana istifletirir düzelttirirdi.. Ama tabii, ben işimi bilirdim beleş yapmazdım bu işi.. :) Çıkan bütün demir paraları bana vermesi karşılığında
Kimseyi istemiyorum hayatımda heleki onlar gibi sadece kendini düşünen insanları hiç istemiyorum çıkarmışım işte sizi hayatımdan defolup gitsenize artık iğreniyorum hepinizden anlayın artık
8 Mart Dünya Kadınlarını Anlayabilme Günü olsun!!
Bu sabah kalksan, seni dünyaya getiren, büyüten, o kadına öyle bir sıkı sarılsan. Sevginin ne güzel gösterisi sarılmak biliyor musun? Annene, kardeşine, kızına, sevgiline, eşine sarılabilsen. Çok zor değil, para ile satın alabileceğin bir şey değil; pahalı, çetrefilli karmaşık değil.. Bak şöyle anlatayım; kollarını iki yana açıyorsun, kalbin öyle güzel büyüyor ki önce onu hisset. Sonra, kalbine dokunsun onlar, kapat kollarını. Hisset, artık tek değil kalbin atarken. Çok güzel duygu, yaşa onu. Çünkü kırdın onları, incittin, yaşarken öldürdün, acı çektirdin, hatta o acı çekiyor diye zevk aldın bundan, hiçbirini yapmadıysan yalan söyledin. Hadi soyun üstünden bu kirli kostümünü. Arındır kendini tüm kirllerinden çünkü şu an hayatında izi olan o kadın okulda, işte, çabası var hayatta, kendi kendine yetmeye çalışıyor. Ayakları üstünde durmayı yeniden öğreniyor. Sadece sen değilsin tabii anlayacak olan, bütün sorun cinsiyetleştirmekten doğmadı mı? Yok kadın çalışmaz, onu yapmaz, yok erkek güçlüdür bilmem ne. Boş ver öncelik insan olmak ve insansın. Tekrar et : İnsanım! Tüm kandınlar da kadın olarak da anlayın kadını. Senin gibi çekti o doğum sancılarını ya da çekecek. O da üstündeki yabancı bakışlardan senin gibi rahatsız oldu. Senin gibi sevdi, inandı, güvendi, sen çünkü o. Sen anla ki herkes anlasın. Kızını anla, anneni anla, yakın arkadaşını, karşı komşunu, yoldan geçerken gördüğün yabancı kadını... Her şey anlamakla başlar. Başta sevgi...
Bu da çok ponçik gerek var mı bu tarz şeylere bilemedim.yaşın verdiği bir getirimi bilmiyorum ama ibadetle bu tarz şeyleri bağdaştıramıyorum.Allaha sunulan sevgiye ne bilim işte anlayın siz ne demek istediğimi.
402 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.