Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dikkat Edelim
yetimhane diye bir şey yok yetiştirme yurdu var çocuk yurdu var ! sadece yetimler değil ailesi tarafından dışlanan bakılmayan istismara uğrayanlar da orada kalıyor yetiştiriliyor .. birisine evlatlık alma demeyeceksin böyle bir şey söyleyeceksen evlat edinme diyeceksin ! çocuklar meta değildir alınıp satılamaz ! kimsesiz çocuk diye bir şey
Veli Toplantısı
Günde sekiz saat mesai. Akşam eve gelmem saat yediyi buluyor. Tüm günüm, akşam yemeğini yedikten sonra içeceğim çayın hayalini kurmakla geçiyor. Eve bir geliyorum, öğretmen bizim oğlana beş sayfa ödev vermiş. Her gün beş sayfa ödev veriyor üstelik. Hani, bakan dememiş miydi eve ödev verilmeyecek diye? Çay bardağını elime alır almaz oğlan elinde
Reklam
“Ebabil kuşu falan mısın?”
1. Tek bir kelime “Git!” demişti “Öl, yaşama, nefes alma!” Gibi duymuş, anımsamıştım, o kelimeyi. Hastane odasında iyileşmesini bekleyip, yemeklerini yedirdiğim, ilaçlarını dakikasına kadar geciktirmediğim bir adam diyordu bunu. Pencerenin kenarında durup, yoldan geçen arabalara bakıyordu. Aslında beni görmemek için dönmüştü sırtını – her zaman
Lütfen 5 dakikanızı ayırır mısınız?
Hayatımın en zor günlerinden birini geçirdim bugün. Ama sokaktaki canların yaşadığı şeylerin yanında bizim zor günlerimiz ne ki! Hiçbirimiz arabanın arkasına bağlanıp ciğerimiz patlayana kadar koşturulmadık mesela. Hiçbirimiz ''aa birisi bize yemek koymuş'' umuduyla sevinip zehirlenmedik. Hiçbirimiz kımıldamayalım diye kemerle
Asla Bağlı Kalmayacağım 2024 Yılı Okuma Listem ;))
📚♥️🪻🧡🪻💛🪻💚🪻🩵🪻💙🪻💜📚 Çağdaş Edebiyat 💻 - [ ] Alamut - [ ] Gazap Üzümleri - [ ] Androidler Elektrikli Koyun Düşler Mi? - [ ] Çizginin Dışındakiler - [ ] Yüzyıllık Yalnızlık
Reklam
Eğitim Çok Önemli, Lütfen İhmal Etmeyin!
Milyonlarca Suriyeli'yi ülkeye doldurup beslenme, barınma, ulaşım, eğitim imkanı veren devlet; deprem sonrası 24 yıldır barınacak hiçbir yer bulamadığı( binlerce var keyfine gelirse) için yine kendi geleceğinden verdi... Üniversiteler kapatıldı. Üniversiteler depremzedelerin KYK dışında kalabileceği hiçbir yer olmadığı için kapatıldı...
"Anne ve babalar en çok çocuğunun fiziksel hastalıklara maruz kalmasından korkar ancak insanı ümitsizliğe düşüren ruhsal hastalıklardır." ~ Jean-Jacques Rousseau
Gibi Gibi
Birazdan bir kadın gelip karşımdaki sandalyeye oturacak ve ben ona aşık olacağım. Daha önce hiç görmediğim, adını bile bilmediğim bir kadına hem de. Kadını tanımıyorum ama kendimi tanıyorum çünkü. Hayatım boyunca hep böyle oldu. Okulda, mahallede ve meslek hayatımda tanıdığım her kadına aşık oldum ben. Hep sevdim, sevildiğimi hiç bilmiyorum.
Ders Verme Sırası
Hayatımın en mutsuz anıymış, bilmiyordum. Bilseydim bu mutsuzluğa bir şekilde engel olabilir, hatta onların şu an yaşıyor olmaları için kendi mutluluğumdan tamamıyla vazgeçebilirdim. Çocuk Esirgeme Kurumu’nda geçirdiğim 16. yıldı. 2 yıl sonra 18’ime basacaktım ve hemen hemen bütün çocukluğumu geçirdiğim bu yere veda etmek zorunda kalacaktım.
Reklam
"Aile" - 6, 7 cümle alıntıdır.
"Ben bu çağdan nefret ettim. Etimle, kemiğimle nefret ettim!" cümleleri ile dolaşıyoruz etrafta. Neden peki? Çünkü bu çağ sadece insani duygularımızın, sözlerimizin değil toplumun temel taşı olan 'aile' mefhumunun da içini boşalttı. En ufak konuda eskileri özlüyoruz hep. Bir yazı okumuştum aynen şöyle yazıyordu: "Eskiden çöp
Artık anladım ki;(Deprem özel)
Dün gençlerle Afet sonrası psiko-sosyal destek eğitimi yaptık.Öyle güzel şeyler duydum ki, içimden defalarca "Musibet, mükâfâtın mukaddimesidir" diye tekrarlarken buldum kendimi ... Öyle güzel farkındalıklar zuhur etmiş ki zihinlerinde ; Değil tüm Anne-Babalar ve eğitimciler toplanmak bütün ülke bir araya gelseydik bu şuuru onlara anlatamaz, kazandıramazdık belki de.Şöyle cümleler kurdular: 🔹Artık anladım ki hiçbir şeyi ertelememek lazımmış 🔹 Artık anladım ki daha çok seni seviyorum demeliymişim 🔹 Artık anladım ki aksattığım ibadetlerimi daha titizlikle yapmalıymışım 🔹Artık anladım ki maddenin, markanın, adın hiç de önemi yokmuş 🔹Artık anladım ki ardımızda keşkeler biriktirmemeliymişiz, 🔹Artık anladım ki ölüm bize bir nefes kadar yakınmış ..." "Artıklar, anladımlar, bundan sonralar" hiç bu kadar anlamlı olmamıştı benim için. Hiç bu kadar bilinçli, farkında ve umutlu görmemiştim onların yüzünü... Elhamdülillah, sadece hayatından değil fikirlerinin ortasından da bir fay geçmiş ve ölü hücreleri yeniden dirilmiş bu yeni gençlik için Elhamdülillah Allah'ım... Her şerrin ardında saklı bir müjde vardır🕊️🌷
Bugün okuduğum muhteşem bir alıntı. Çok çok sevdim o kadar haklı ki
Babaannem ılık bir ikindi üzeri vefat etti. Babam, emin olmak için ağzının önüne ayna tuttu ve sonra hafif bir ses tonuyla, “Vefat etti annem” dedi. “Allah rahmet eylesin.” Çocuk aklımla babamın yaşadığı sükunete bir anlam veremedim. Sonra annemden öğrendim. O gece yorganın altında hıçkıra hıçkıra ağlamış babam. Tevekkülü, isyan etmemeyi o gün
Yıllar önce haberlerde izlemiştim yıllarca unutamadığım trafik kazasını . Ön koltukta, sıkışan ve kopmak üzere olan bacağından kan fışkıran anne. Muhtemel bacağını kaybedecek. Arkada bebek koltuğunda ağlayan yavrusu için ‘’ Oğlumu verin bana, emzirmem gerek, çok korktu’’ diye feryat eden bir anne.. O zaman ben bu sahneyi hiç ama hiç
Lütfen anne babalarınızın kıymetini çok iyi bilin.. Sizler babalar gününde ona sarılıp çiçekler verirken, Ben ancak mezarına gül bırakabiliyorum... 🥀
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.