1.Harry Potter ve Felsefe Taşı
Harry Potter, anne ve babası ölünce Dumblidore tarafından teyzesinin yanına -Dasleyler'e- bırakılır.
Bir gün Harry'e bir mektup gelir ama eniştesi mektubu okumasına bir türlü izin vermez.Hatta gittikçe çoğalan mektuplar yüzünden çok uzak bir yere bile taşınırlar. Ama gelgörelim mektuplardan kurtulamazlar.
Sonraları, bu eve Hagrid adında bir dev gelir ve Harry'e mektupları verir ve O'na bu gelen tüm mektupların sırrını söyler.
Mektupta ise Harry'nin büyücülük okuluna çağrıldığı yazıyordur.Bunun üzerine Hary, okula gitmek için hazırlıklara başlar. Gerekli asa, süpürge, büyücülük kitapları ve baykuş (Hedwig) satın alırlar. Sonra Harry okul trenine biner ve trende Hermione ile Ron adında arkadaşlar edinir.
Okula geldiklerinde sihirli bir şapka öğrencilerin hangi binalarda okuyacaklarını seçiyordur. Okulda dört bina vardır.Gryffindor, Hufflepuff, Ravenclaw ve Slytherin.
Harry'nin rakibi Malfoy, Slytherin'e seçilir.Harry Ron ve Hermione ise Gryffindor'a seçilirler.Burada büyücülük derseleri alırlar.
Harry ve arkadaşları, okula daha alışma sürecini atlatmadan, o da ne? Üç başlı köpeğin bulunduğu gizli bir odaya girerler. Bu Üç başlı Köpek, ölümsüzlük ve güç sağlayan bir Felsefe Taşı'nı koruyordur.
Nitekim kötü büyücü Voldemort bu taşın peşindedir. İşte kahramanlarımız ile Voldemort arasında ilk çarpışma bu taş -Felsefe Taşı- aracılığıyla gerçekleşecektir. Bakalım kahramanlarımız, Felsefe Taşı'nı koruyabilecekler mi?
Keyifli okumalar diliyorum..
๑ ◕‿◕ ๑
Anne ölünce çocuk
Bahçenin en yalnız köşesinde
Elinde bir siyah çubuk
Ağzında küçük bir leke
Çocuk öldü mü güneş
Simsiyah görünür gözüne
Elinde bir ip nereye
Bilmez bağlayacağını anne
Uzun Hasan ölünce oğlu Yakup yerine geçmişti. Fakat annesi Yakup’un kardeşi Yusuf’un hükümdarlık makamına geçmesini istiyordu.
Yakup’u öldürmeye karar vermiş , bir kase zehirli şerbeti sarayda Yakup’un eline geçebilecek bir yere koymuştu .
Yakup kardeşi ile avdan döndükten sonra gözüne annesinin koyduğu kase gözüne ilişti ve çok susamış olduğu için hiç bir şey sormadan zehirli şerbet içti ve kaseyi kardeşine uzattı Yusuf da şerbeti kafasına dikti ve tam bu sırada anne içeri girdi ve gözbebeği kadar sevdiği oğlunun zehirlendiğini anladı. Ve üzerine atlayarak kaseyi alıp kafasına dikerek sonuna kadar bitirdi.
Biraz sonra bir hainle iki masum kıvrana kıvrana can verdiler.
Kitap tek kelimeyle muhteşem,hatta filme de uyarlanmış,tez konusu olarakta seçilmiş ve çokta açık bir şekilde aşağıda Özge Soylu'nun anlatımıyla özetlenmiştir.Kitabın filmini ise aslına sadık kalarak Zeki Demirkubuz yapmıştır,şiddetle hem kitabı hem filmi öneriyorumNahid Sırrı Örik, romanlarıyla okura kötülüklerle dolu bir dünya sunar.
Bu
benim için sezai karakoç'un aşağıdaki dizeleri olan şiirlerdir.
anne ölünce çocuk
bahçenin en yalnız köşesinde
elinde bir siyah çubuk
ağzında küçük bir leke
çocuk öldü mü güneş
simsiyah görünür gözüne
elinde bir ip nereye
bilmez bağlayacağını anne
kaçar herkesten
durmaz bir yerde
anne ölünce çocuk
çocuk ölünce anne