sabaha karşı, mağlûp trenlerin sararmış
istasyonlara yanaşması gibiydi babam.
herkesin kulak kesildiği bir salâ oldu sonunda.
unuturum diye düşünürken
mürekkep oldum ona:
artık buruşuk bir çarşaf gibi dağılan
yüzüne bakınca duydum ancak:
anneler erken
ölümlerine yakın sevilir babalar.
Sayfa 23Kitabı okuyor
“Elbette kuşlarda da erkekleri görüyoruz fakat babalar anneler kadar faydalı olmuyor pek. Böceklerde ise babaların daha da önemsiz olduğunu görüyoruz. Bu sizde de böyle, değil mi? “
Vasati 40 Yaş Hikayesi
Dışarısı kalabalık. Dahil olamayacağım hikâyeler geçiyor önümden. Düşük omuzlu memurlar, halim salim manifaturacılar, uzun saçlı gitaristler, al yanaklı anneler, fırça bıyıklı babalar, halka küpeli teyzeler, altın dişli dedeler, kem gözlü karşı komşular, dünyalar iyisi bacanaklar, lafını esirgemeyen eltiler yürüdükçe yürüyor. ...
Otuz Beş Yaş Şiiri
Gariban evlerinde babalar unutkan anneler ise tok olur..
Her doğan günün dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Cahit sıtkı tarancı
Anneler genellikle yapılması gerekenin ne olduğunu hemen kaparlar. Babalar ise sıklıkla
bunun önemini kavrayamazlar.
Çocuğun zihnini ve ruhunu hiçbir şey ekilmemiş bir tarla gibi kendi hâline bırakırsanız bu tarlada ısırgan otu ve devedikeninin boy atmasına şaşırmayın.
Anneler ve babalar! Çocuklarınızı böyle eğitimsiz, kalplerini sevgiden yoksun bir şekilde yetiştirmek telafisi olmayan bir hatadır. Hatta çocuğunuzun eğitimini ihmal etmek suç sayılabilecek kadar ahlaksızca bir davranıştır. Bu sadece kendi ailenizi değil tüm halkı ve devleti ilgilendiren bir sorundur.
İstediğiniz kadar anayasa oluşturun, halka seçim hakkı tanıyın, en liberal kanunları çıkartın, sosyalizmin ya da komünizmin mucizevi gücüne inanın. Lakin yüz binlerce çocuğumuz küçük, önemsiz insanlar olarak yetişirse tüm parlamentolarımıza rağmen yaşamımız sefil, fakir ve çirkin kalacaktır. Memurlarımız beceriksiz, bakanlarımız siyasi yalancı, milletvekillerimizse halkın sırtından geçinen vurguncular olacaktır. Okullar yeni nesillerin aklını ve kalbini kurutmaktan başka hiçbir işe yaramayacak, basının da kendi bedenini satarak yaşayan bir hayat kadınından farkı kalmayacaktır.
Toplum ise üst sınıflara karşı gitgide daha fazla öfke ve nefret besleyen, intikam duygusuyla yanıp tutuşan, kendilerinden yüksek olan ya da akıllarının almadığı her şeyi devirme arzusuna kapılan kontrolsüz bir sürü hâline gelecektir.
Sayfa 84Kitabı okudu
Bugün okuduğum en acı, ve bir o kadar da gerçek bir söz
"Gariban evlerinde babalar unutkan, anneler tok olur."
Bir kabilede ruhları yaşasın diye, anneler ölünce kızları onları yiyormuş, babalar ölünce de oğulları…
küfran
herkesin kulak kesildiği bir salâ oldu sonunda.
unuturum diye düşünürken
mürekkep oldum ona:
artık buruşuk bir çarşaf gibi dağılan
yüzüne bakınca duydum ancak:
anneler erken,
ölümlerine yakın sevilir babalar. 
Kemal Varol
"Anneler-babalar sanır ki her çocuk çalışırsa başarır. Ama gerçek öyle değildir. Bazen insan çalışsa da başaramaz. "
"Gençlerinizi değil kendinizi suçlayın. Nasıl yetiştirirseniz gençler öyle olur. Peki, siz gençleri nasıl yetiştiriyorsunuz? Bir hiç olarak. Anneler sürekli ev işleriyle, mutfak, temizlik ve çamaşırlarla meşgulken babalar memuriyet, ticaret ve diğer işlerle uğraşır, akşamları da meyhanelerde ve gazinolarda oturup kağıt oynarlar. Çocuklarla hiç oynamazlar. Onlara ayıracak vakitleri yoktur. Ayrıca onların gözünde çocuklarla ilgilenmek eziyetten ve sıkıcı bir işten başka bir şey değildir."
Sesimi duyurmak istediğim bir başka kesim daha var. O da anneler ve babalar! Anne baba olmak kolay değil, büyük sorumluluklar ve fedakârlıklar gerektiriyor ancak şunu hiç unutmayalım; dünyaya getirdiğiniz bu çocuğun kaderi, gelecekte mutlu ya da mutsuz, başarılı ya da başarısız, doyumlu ya da doyumsuz bir hayat sürecek olması büyük oranda sizin ona ne kadar değer verdiğinize, sahip çıktığınıza bağlıdır. Onu anlamınıza, çok sevmenize, onu hiç suçlamadığınızı kendisine hissettirmenize bağlıdır.
-Bu ülkedeki anneler ve babalar bir araya gelseler ve aralarında konuşsalar, acaba iyi bir yurttaşın sahip olması gereken asgari müşterekler üzerinde anlaşabilirler mi??
zaten sigara dumanı hiç çıkmaz odadan, güzel peynirlere paramız yetmez. şarap ha bire zamlanır. devletler bizi hiç sevmez. ağaçların etrafını sararlar, çocukları dilendirirler. sokaklarda öpüşülmez, anneler babalar kavgadan bıkmaz. yollar bazen bizi yanına yar etmez, kimse kimseyi kendi haklılığından sıyrılacak kadar dinlemez*
„Genelde anneler ve babalar ilk çocuklarında sıkı eğitim ve terbiye takip ederler. Sonraki doğanlar daha rahattır…“
