Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“…gaflan denen ve ölülerin yakılmasıyla görevli ermeni grup, hocalı’nın 1 kilometre batısında bir yere 2 mart günü 100 azeri ölüsünü getirip yığdı. son kamyonda 10 yaşında bir kız çocuğu gördüm. başından ve elinden yaralıydı. yüzü morarmıştı. soğuğa, açlığa ve yaralarına rağmen hala yaşıyordu. çok az nefes alabiliyordu. gözlerini ölüm korkusu sarmıştı. o sırada tigranyan isimli bir asker onu tuttuğu gibi öteki cesetlerin üstüne fırlattı. sonra tüm cesetleri yaktılar. bana sanki yanmakta olan ölü bedenler arasından bir çığlık işittim gibi geldi. yapabileceğim bir şey yoktu. ben şuşa’ya döndüm. onlar haç’ın hatırı için savaşa devam ettiler.” Daud Kheriyan- Haçın Hatırı (26 Şubat 1992 senesinde Azerbaycan'ın Hocalı kasabasında gerçekleştirilen katliamda KARNI YARILARAK ÖLDÜRÜLEN ANNELER VE BEBEKLER ANISINA, DERİSİ YÜZÜLEREK DENEY YAPILAN ÇOCUKLAR ANISINA, DAHA NİCE İNSAN OLANIN AKLININ VE VİCDANININ ALAMAYACAĞI İŞKENCELERE MARUZ KALAN MASUMLAR ANISINA... )
Bugün saygı ile anarak aldım kitaplarını... Işıklar içinde uyusunlar! Anneler Günü'nde de hediye Uçurtmayı Vurmasınlar! Yine Cumhuriyetten!
Reklam
Yarın Anneler Günü Bu vesileyle şimdiden: Tüm annelerin, anne adaylarının ve geleceğin annelerinin ANNELER GÜNÜ 'nü kutluyorum.
Beklentilerimi karşılayan bir hayatım yok evet... Olsun, her sesimi duyduğunda'' Allah'ım seni korusun dualarım seninle'' diyen annem de yetiyor bana... Anneler Günü Kutlu Olsun...
Yüreğindeki sınırsız sevgi ve sabır için sonsuz teşekkürler anneciğim . Tüm güzel annelerin anneler günü kutlu olsun .
Yeryüzündeki en merhametli varlık olan anneler, sizleri anlatmaya ne dil, ne söz, ne kalem ne de sayfalar yeter.Varlığınız, sağlıkla, mutlulukla daim olsun...Her gününüz hatırlanarak anneler günü tadın da olsun...Var olun
Reklam
ben bu hayatta en çok anne olmayı sevdim...tüm annelerin anneler günü kutlu olsun.
Türk Milleti öyle analara sahiptir ki, her devrin büyük adamlarını bu analar yetiştirmiştir. [Mustafa Kemal Atatürk] "Tüm Annelerin,Anneler Günü Kutlu Olsun"
Anneler Günü Kutlu Olsun ... :)
Annemi,babamı,sevgilimi,engellileri,çocukları..ve daha ''özel bir günü'' olan her türü,cinsi tek bir günde hatırlamak istemememi destekleyen bir yazı. (Banu Avar Facebook sayfasından alıntıdır) ''Tartışmayı bilen'' herkesin okumasını ve görüşünü belirtmesini dilerim. Geçmişten bir yazı.., O 1864 de doğdu. 41 yaşında annesini kaybettiğinde ABD
Reklam
408 syf.
8/10 puan verdi
Oldukça sürükleyici bir kitaptı... Yazar iddialı bir konuda ustaca bir kurgu ile olayı kıvırmış... Güzel de olmuş bence... Eğer pazar günü anneler günü dolayısıyla evden çıkmak zorunda kalmasaydım o gün bitecekti. Herkesin sevdiklerine karşı bir sorumluluğu var tabiki (romanda da vurgulandığı gibi) Hayat türlü senaryolar ile bizi bir yerden bir yere savururken sevdiklerimiz veya değer verdiğimiz insanlar ile hayat çizgimiz bazen kesişir. O an yaşadıklarımız belki yıllarca kafamızı kurcalar... Şöyle yapsaydım böyle olur muydu? Öyle demeseydim daha mı iyi olurdu? v.s. Bize bahşedilen bu hayatı sevdiklerimizle mutlu yaşamak vakti zamanı gelince de mutlu gitmek nasip olur İnşallah.
Bab-ı Esrar
Bab-ı EsrarAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201836,1bin okunma
Önümde uzanan yolu görebiliyordum. Yoksuldum ve yoksul kalacaktım. Para değildi özellikle istediğim. Bilmiyordum ne istediğimi. Hayır, biliyordum. Saklanabileceğim, saklanıp hiçbir şey yapmak zorunda kalmayacağım bir yer istiyordum. Bir şey olma düşüncesi beni korkutmakla kalmıyor, hasta ediyordu. Avukat, danışman, mühendis veya benzer bir şey olmayı düşünmek bile olanaksızdı benim için. Evlenmek, çocuk sahibi olmak, aile kurumunun kafesine girmek. Her sabah aynı işe gidip akşam dönmek. Olanaksızdı. Aile pikniklerine katılmak, Noel, 4 Temmuz, İşçi Bayramı, anneler günü. Bu tür şeylere katlanmak için mi dünyaya geliyorduk? Bulaşıkçılık yapmayı, akşamları küçük odamda içki içip sızmayı yeğlerdim.
Sayfa 148
Bir dönem gurbette o "Sevgililer Günü" yanlızlığını bizzat tecrübe ettim. Okyanusun ortasında susuzluk çekmek gibi bir şeydi. Parka tahterevallisinin karşı kefesini dolduracak arkadaş bekleyen bir çocuk hüznü... Öksüzlere özgü bir "Anneler Günü"...
Generallerin amacı belliydi: Bütün bozguncu grupların kökünü kazımak. Bunun için de kitlesel cinayetler işlenmişti. Sadece şüpheliler değil, çevresindekiler de katledilmişti. O sırada Buenos Aires valisi olan General Ibérico Manuel Saint-Jean’ın ünlü bir cümlesi: “Önce tüm bozguncuları öldüreceğiz, sonra işbirlikçilerini, ardından da
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.