Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu sonuçlar bize net bir şekilde göstermektedir ki; uzun süreli antibiyotik kullanımı beynin plastsitesini ve bilişsel fonksiyonları negatif yönde etkilemektedir. Diğer taraftan probiyotik tüketimi ve düzenli egzersiz bu negatif etkinin ortadan kaldırılmasında önemli rol oynamaktadır
Beslenme, antibiyotik ve diğer ilaçların kullanımı, hijyen koşulları ve çevre faktörleri de mikrobiyotamızın şekillenmesinde önemli rol oynar .
Sayfa 195
Reklam
Bilinçsiz Antibiyotik Kullanımı!..
~•~ “Bağırsaklarımızda, hazım faaliyetini kolaylaştırıcı şekilde çalışan bol miktarda bakteri yaşar. Antibiyotikler ise, bu bakter­ilerin imhasına sebebiyet verdiğinden, doktor tavsiyesi olmaksızın antibiyotik almak sıhhate zararlıdır.” ~•~
288 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Sevgili
Serkan Karaismailoğlu
Serkan Karaismailoğlu
hocamın bu kitabını geçen sene onunla tanışma fırsatı bulduğumda alıp kendisine imzalattırmıştım ancak zaten çoktandır alıp okumak istediğim bir kitaptı. Ve açıkçası bu konuyla alakalı komitem varken hazır, (4.komite-gastrointestinal sistem) okumak istedim. İyi ki okumuşum diyecek kadar etkilemedi beni ancak yine de okuyabildiğim
Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum
Beyinde Ararken Bağırsakta BuldumSerkan Karaismailoğlu · Elma Yayınevi · 20176,5bin okunma
Etrafınızda sizi yakmaya çalışan alevlere kurşun atmak ne kadar sizi koruyacaksa, virüslere karşı antibiyotik kullanmak da buna benzer bir sonuca yol açacaktır.
Sayfa 257Kitabı okudu
Bir sonraki salgını engellemek ve tedavi etmek için Darwinci bir yaklaşım gerekecektir. Evrimsel tıp ayrıca her gün karşılaştığımız enfeksiyonları tedavi etmek için antibiyotikleri nasıl kullandığımız konusunda da hayati bakış açıları sunmaktadır. Çok fazla miktarda antibiyotik kullanımı sadece yeni süpermikropların evrimini desteklemekle kalmayıp, aynı zamanda Crohn hastalığı gibi bağışıklık sistemi hastalıklarına da katkıda bulunacak şekilde vücudun ekolojisini de değiştirmektedir. Evrimsel biyoloji kanserin önlenmesinde ve tedavisinde daha başarılı olmamıza yardımcı olma konusunda bile umut vaat etmektedir. Genellikle kanserli hücreleri öldürmek için radyasyon veya zehirli kimyasallar (kemoterapi) kullanmaktayız, fakat kansere yönelik evrimsel bir yaklaşım, niçin bu tedavilerin bazen geri teptiklerini açıklamaktadır. Radyasyon ve kemoterapi sadece ölümcül olmayan tümörlerin mutasyona uğrayarak kanserli hücrelere dönüşmeleri ihtimalini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda bu yeni mutasyonların seçilimsel avantajlarını artıracak şekilde hücrenin bulunduğu ortamı da değiştirmektedir. Bu yüzden daha iyi huylu kanser türleri görülen hastalarda daha hafif tedavilerin bazen daha faydalı olabileceği öne sürülmüştür.
Sayfa 237Kitabı okudu
Reklam
bizi sağlıklı tutan, mikrobiyomumuz. Fakat bu mikrobiyomun bazı bileşenlerini yitiriyoruz. Bu felaketin nedenleri her yanımızı sarmış durumda; insanlarda ve hayvanlarda antibiyotiklerin aşırı kullanımı, sezaryen doğumlar, temizleyicilerin ve antiseptiklerin yaygın kullanımı bunlardan sadece birkaçı. Antibiyotik direnci çok büyük bir sorun: Verem gibi eski öldürücü hastalıklar giderek dirençlenip sahalara geri dönüyor.
Sayfa 22 - Metis BilimKitabı okudu
‘Hastalık etkenleri, bakteriler ve virüslerle savaşımızda her gün yeni gelişmeler olurken ilaçların bilinçsiz kullanımı yeni tür bakterilerin oluşmasına da yol açtı. Antibiyotiklerin özellikde et endüstrisinde aşırı kullanımı sonucu penisilin ile başlayan antibiyotik çağının sonunu da uzak olmayan bir gelecekte görebiliriz. Bu nedenle, Bilimden ayrılmayın..’
gereksiz antibiyotik kullanımı üzerine
virüste olsa yaşama hakkı vardır ona yaşama hakkı tanıyın
Yirminci yüzyılın ilk yarısında, penisilin keşfi ve gelişimi ile başlayan, antibiyotiklerin ortaya çıktığı dönem öncesinde, hayatı tehdit eden bakteri kaynaklı enfeksiyonlar dünya çapında yaygındı. Bebekler bakteriyel menenjitten ölür, hafif bir bademcik iltihabı böbreklere veya kalbe kolayca yayılabilirdi. Farenjit göğse kadar uzanabilirdi. Parmak enfeksiyonları için genellikle ampütasyon gerekirdi. Çoğu insan beyin apsesi nedeniyle hayatını kaybetti. Birçoğu apandisite yenik düştü. Antibiyotikler mucize ilaçlardı. Ama gittikçe daha tehlikeli hale geldiler. Günümüzde antibiyotikler kısmen, tedavi ettikleri hastalıkların çoğundan sorumludurlar. Bunlar modern tıbbın en önemli ve günümüzde en aşını kullanılan ilaçlarındandır. Verilen antibiyotiklerin büyük çoğunluğu gereksizdir; pek çok hastalık viraldir, bakteriyel değildir ve ilaç kullanmadan ortadan kaybolabilir. Antibiyotiklerin aşırı kullanımı, dünya çapında bir antibiyotik direnci krizine yol açtı; bu sayede güçlü bakteriler hayatta kaldı, hatta herhangi bir ilaç tedavisine yanıt vermeyen korkunç süper mikroplara dönüştüler. Bu bakteri dünyasında, tam da en güçlü olanının hayatta kaldığı Darwinci Evrim Teorisi'nin gerçekleşmesine neden oldu. Eğer bir antibiyotiğe cevap vermeyen boğaz enfeksiyonu, bronşit, sinüs enfeksiyonu veya hatta zatürre geçirdiyseniz, bu muhtemelen sisteminize zarar veren bakterilerin sıradan antibiyotiği alt etmesi yüzündendir ve o bakteriler antibiyotiğin enfeksiyonu öldürme çabasına rağmen hayatta kalacaktır.
Sayfa 53 - Sabri Ülker Vakfı Yayınları - Çevirmen: Ebru Akdağ - I. Baskı 2020Kitabı okuyacak
Reklam
Bana eski kafalı diyebilirsiniz ama bence acıyı azaltmak iyidir. Antibiyotik kullanımı bazı açılardan kötüdür ve aşırı kullanımı da gerçek bir sorundur. Sağlıklı olduğunuzda, hatta bakteriyel enfeksiyon dışında bir nedenle hasta olduğunuzda bile antibiyotik almamalısınız. Benzer şekilde antidepresanların aşırı kullanımına karşı da dikkatli olmalıyız. Bilinen dezavantajları vardır ve pek çok insan için psikoterapi daha iyi bir seçenek olabilir. Ancak işe yarayan yöntem kişiden kişiye değişiklik gösterir.
Sayfa 212Kitabı okudu
Maalesef enfeksiyon hastalıklarına karşı verdiğimiz mücadelede dört başı mamur bir zafer kazanmamız asla mümkün olmayacak. Bunun sebebi de doğal seçilim yoluyla evrim. Bakterilerin ve virüslerin çoğu çok hızlı çoğaldıkları için genleri de değişime çabuk uyum sağlayabilir. Bu da her an hastalığa yol açan yeni sușların ortaya çıkabileceği anlamına geliyor; bu hastalık etkenleri sürekli zekice yöntemler geliştirerek bağışıklık sistemimizden ve ilaçlardan yakayı sıyırabiliyorlar. Antibiyotik direncindeki artış bu nedenle böylesine büyük bir tehdit oluşturuyor. Bütün bunların sebebi doğal seçilimin işbaşında olması; endişe verici sonuçlar doğuran bu süreç gözlerinizin önünde cereyan ediyor. Bakterileri tamamen öldürmeden antibiyotiklere maruz bırakmak onların ilaçlara karşı direnç kazanma olasılığını artırır. Bu yüzden antibiyotikleri doğru dozda -ve sadece gerçekten gerekli olduğunda- almak ve tedaviyi hekimin uygun gördüğü şekilde tamamlamak önemlidir. Böyle yapmadığınızda sadece kendi sağlığınızı değil, başkalarının sağlığını da tehlikeye atmış olursunuz. Çiftlik hayvanlarına hızlı büyümeleri için düşük dozlarda antibiyotik uygulanması da en az yanlış antibiyotik kullanımı kadar tehlikelidir.
Sayfa 135Kitabı okudu
Yıllarca bunu eleştirdim. Ülkede antibiyotik kullanımı çok fazla diye
Bu savurgan ilaç kullanımı, ilaç şirketlerinin, antibiyotiklerini satmaları için doktor ve eczacılara maddi teşvikler verdiği Üçüncü Dünya'da çok daha ciddidir.
Sayfa 246Kitabı okudu
Gərəksiz yerə antibiotikdən istifadənin yarada biləcəyi təhlükə
Soğuk algınlığı için bir diğer popüler tedavi, sadece bakteriler üzerinde işe yaraması ve virüslere karşı faydasız olması gerçeğine rağmen, antibiyotiklerdir. Doktorlar bazı vakalarda, antibiyotik verirler çünkü bir hastanın soğuk algınlığına mı yoksa bakteriyel bir enfeksiyona mı yakalandığından emin değillerdir. Diğer vakalarda da, endişe içerisindeki ailelerden gelen bir şey yapma baskısına cevap veriyor olabilirler. Fakat gereksiz antibiyotik kullanımı hepimiz için bir tehlikedir, çünkü antibiyotikler, çevrede ve vücudumuzdaki ilaca karşı giderek direnç gösteren bakterinin evrimini hızlandırırlar. Aileleri eğitmede başarısızlığa düşen doktorlar, aslında insanların diğer hastalıklara yakalanma riskini arttırlar.
Bu arada insanların büyük bir kısmının farkında bile olmadığı çok daha ilginç bir mevzu bulunmaktadır. Antibiyotikler, sadece bir ilaç kutusunun içerisinde karşımıza çıkmamaktadır. Yediğimiz bazı yiyeceklerde bile antibiyotik kullanımı söz konusu olabilir. Tahmin edeceğiniz üzere hızla artan insan nüfusunu doyurabilmek, artık oldukça zahmetli bir hal almıştır. Ama buna rağmen bazı et ürünlerinde fiyatların oldukça uygun olduğunu görürsünüz. Peki nasıl oluyor da bu fiyatlar bu kadar düşük seviyelerde tutulabilmektedir? Doğayı tam anlamıyla sömüren insanoğlu bu soruna da kendine en uygun çözümü bulmuştur. Daha ucuz et üretmek için birçok hayvan oldukça kötü koşullarda ve bir arada üretilmektedir. Bu alanlar hastalık yapan mikroorganizmaların yayılması için mükemmel uygunluğa sahip temiz olmayan bölgelerdir. Doğal olarak bu hayvanlarda herhangi bir enfeksiyon görülmez riski yüksek olduğundan hayvanların yemlerine antibiyotik karıştırmak enteresan bir gelenek halini almıştır. Bu sayede hayvanlar kesilene kadar yaşadıkları kötü şartlarda hayatta kalmayı başarabilmektedirler.
100 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.