Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ahlaki olanın sevgi felsefesi vardır, ahlaksızlığın felsefesi ya yoktur ya da sömürü ve hırsızlık felsefeleri vardır. Felsefe ahlaksız, ahlak felsefesiz olamaz! Ahlaksız toplum; toplum olamaz. Ahlaksız insan; insan olamaz. Yani insan toplumsal-ahlaki ile insandır. Toplumsallaşabilen insan, zaten ahlaki ve politik felsefesi sayesinde insan olabilmiştir.
Gazali Felsefeyi İslamın içine çekmiş, Kelamı boşa çıkarmıştır
Savaş felsefe, epistemoloji, metafizik, ahlak felsefesi, fizik ve ilahiyat gibi çok farklı alanlarda ve­riliyordu. Günümüzdeki Kazakistan sınırları içinde doğan ve Batı'da Alfarabius olarak bilinen İslam aleminin en büyük filozofu Farabi 'nin metinlerinde bu savaş zirve noktasına ulaşmıştı. Akılcıların iddialarını çürütmeye gayret ederek bu savaşa üç asır sonra son verecek olan bir başka dahi de yine bir Orta Asyalı olan Gazali idi.
Sayfa 250 - Kronik KitapKitabı okuyor
Reklam
Ancak, İslam dünyasında "Yunan tarzında felsefe" hareketi diye adlandırdığımız büyük entelektüel hareket hakkında verdiğimiz bu şemanın çok basitleştirici olduğunu hemen ekleyelim. Çünkü onda bu çizgi içerisine sokulamayacak, örneğin bir Ebu Bekr Zekeriyya Râzî (9. yüzyıl) benzeri değişik türden bir metafiziği ve ahlak öğretisini savunan kimseler olduğu gibi, sözünü ettiğimiz "felâsife"nin her konuda aynı görüşleri savunmaları gibi bir durum da söz konusu değildir. Örneğin Kindî'nin, evrenin zamanda yaratılmış olduğu görüşünü savunur görünmesine karşılık Fârâbî ve İbn Sinâ onun zamanda başlangıçsızlığını ve Tanrı'dan ezeli bir sudurla çıktığını, taştığını söylerler. Yine Fårâbî psikolojisinde insan ruhunu daha ziyade Aristoteles'i izleyerek "bedenin formu" gibi ele alıp hiç olmazsa bazı insan ruhlarının ölümsüz oldu ğu konusunda mütereddit göründüğü halde İbn Sînā, Platon veya Yeni-Platoncu geleneği izleyerek onu kesin olarak maddeden bağımsız, kendi kendisiyle kaim, tinsel ve ölümsüz bir töze dönüştürür. Nihayet sözünü ettiğimiz bu düşünürlerin, eski Yunan'dan almış oldukları tezleri salt tekrar etmekle yetinmiş olmadıklarını, temelde eklektik (seçmeci) nitelikli sistemler kurmuş olmakla birlikte, bu genel eklektisizm içinde özel bazı noktalarda son derece özgün buluşlar ve düşünceler ortaya koymuş olduklarını hatırlatalım.
Sayfa 22 - 23Kitabı okuyor
“Stoa felsefesi yaşayan bir can ise mantık onun kemikleri ve kasları, doğa bilimleri eti, ahlak ise ruhudur.”
DİN-YOBAZLIK: Atsız ilk olarak 1932 yılında, "Aynı tarihî yanlışlığa düşüyoruz” başlıklı yazıda din konusuna temas eder. Konuya bir tespit ve bir soruyla girer: "Bugün din hayatta birinci safta bir rol oynamıyor. Devlet dini bit kenara atmıştır. Fakat din, halk yığınları üzerindeki büyük nüfuzunu yapmakta devam ediyor. Ve Bolşevik Rusya
Ankaralı Namık’ın da bir sözü vardı xd
Fransızların sevdiğim bir sözleri vardır: "İştah, yerken gelir. "Aristoteles'in de ahlak felsefesi alanıyla ilgili benzer bir gözlemi vardır. Ona göre de nasıl flüt çala çala flüt çalma öğrenilirse, erdemli davranışlar da buluna buluna erdemli olma öğrenilir.
Reklam
Eski Yunan felsefesi de element doktrinine dayanmaktadır ve insanın dört yetisi ile eşitlenmiştir: ahlak (ateş), estetik ve ruh (su), akıl (hava) ve fiziksel (toprak)
Bugün de bi­liyorsunuz devlet büyüklerimiz görmüş oldukları dünyanın en zavallı eğitimine, yaşamış oldukları yine dünyanın en zavallı hayat tarzı ve de­neylerine dayanarak, son derece kendilerinden emin bir biçimde sana ne yemen, ne içmen, ne hissetmen, ne düşünmen, nasıl davranman ge­rektiğini öğretme cesaretini veya küstahlığını kendilerinde buluyorlar. Ahlak konusunda, ahlak felsefesi konusunda şu kadar dinsel, toplum­sal, tarihsel, kültürel geleneği bilen, bu gelenekler üzerinde düşünen, şu kadar çok ahlak filozofunu, şu kadar çok ahlak öğretisini öğrenmiş olan, öğrencilere okutan, bu konuda kitaplar yazan bana kendi zavallı ahlak dünyalarından kalkarak ahlak dersleri, ahlaki öğütler veriyorlar. Hayatında annesi veya kız kardeşinden başka bir kadın tanımamış, bir kızın elini tutmamış, çocuk sahibi olmamış Papanın Hıristiyan mümin­lere kadın, aşk, evlilik, çocuk vb. hakkında akıl öğretmesi, öğütler ver­mesi gibi.
Üzerinde düşünüp araştırdığım zaman beni hayranlık ve yücelik duygusu ile dolduran iki şey var: Üzerimizdeki yıldızlı gök ve içimdeki ahlak yasası.
Sayfa 51
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.