Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir kere düşün... Vatan ki herkesin hakkını, hayatını muhafaza ederken onun muhafazasını lazım gelince vatanın evlatlarını sınır boyuna kırbaçla sürüyorlar. Vatan ki herkesin hakiki validesi iken birçok insan sağlığında sütünden, hastalığında ilacından geçinmeye çalışıyor! Vatan ki her karış toprağı ecdadımızdan birinin kanıyla yoğrulmuşken kimse üzerine iki damla gözyaşı dökmek istemiyor! Vatan ki kırk milyon can besliyor, hala uğrunda isteyerek can verecek kırk kişiye sahip olmamış! Vatan ki bir zaman kılıcının sayesinde birkaç devlet yaşarken şimdi birkaç devletin yardımıyla kendini muhafaza edebiliyor. Vatan ki hala erkeklerimiz manasını bilmiyor kadınlarımız adını işitmemiş!
1670 yılında Spinoza, Tractatus Theologico-Politicus adlı Latince bir kitap yayımlar. Eser yazarının adı belirtilmeksizin ve gerek yayımcısı gerekse yayım yeri olarak yanlış bilgiler verilerek yayımlanır. Spinoza'nın, bu eserde sergilediği din, devlet ve düşünce özgürlüğü üzerine fikirlerinin nasıl bir yankı uyandıracağını önceden tahmin ettiği anlaşılmaktadır. Nitekim gerçekten de eser yayımlanır yayımlanmaz şiddetli eleştirilerle ve saldırılarla karşılaşır ve Kilisenin şikâyeti üzerine 1674 yılında yasaklanır. Bu olay Spinoza'nın, ölümüne kadar (1677) başka herhangi bir ese- rini yayımlatmaktan çekinmesinin başlıca nedenini oluşturacaktır. ³⁰
Reklam
-“Te” demek, “Türkiye” demek. “Be” demek, “Büyük” demek. “Me” demek, “Millet” demek. Tekrar “Me” demek, “Meclisi” demek. “Tebememe” demek, “ Türkiye’nin Büyük Millet Meclisi” demek. Yani hükümet demek, devlet demek, vatan ve millet ve herbişey demek, hükümetin baş harfleri…
Beyaz olmayan fakir erkekler ve kadınlar için, beyaz kadının asılsız tecavüz suçlaması, devlet gücüne karşı savunmasızlık düzeninin sadece bir unsurudur.
“Böyle bir geceyi bütün varlığımızla içmeyişimizin sebebi, kafamızı birçok saçma şeylerin doldurmuş olmasıdır. On bin, yirmi bin sene evvelki insanlar gibi olabilsek, tabiatı onların gözüyle görsek, muhakkak ki şimdi burada böyle sükûnetle oturmazdık. Onlar güneşi, ayı falanca büyük tepeyi veya filan bulutu ve yıldırımı babaların hayrına mı Allah yaptılar? Onlar tabiatta saklı duran ruhu bizden iyi anlamışlardır. Halbuki bizim bunu yapmamıza imkân yok. Minimini kafalarımızı ukalaca kitaplar, birbirinden çürük bilgiler, neticesi olmayan hesaplar ve Allah kahretsin karmakarışık menfaat düşünceleri dolduruyor... Söyle, hangi ilim, hangi aşk, hangi devlet bu manzaradan daha güzel, daha muhteşemdir?Dünyadaki insanların acaba kaç binde biri başını aya çevirmiştir? Halbuki o her şeyi,herkesi görüyor ve gafletimizin üstüne o tatlı ,o iyi tebessümü serpiyor.”
Sayfa 93 - Yapı Kredi
Gerçekten de, açıkgözlü­lüğün olduğu yerde mutlaka alçaklık da vardır, bunu unutma­mak gerekir. Açıkgöz demek, vasat demektir. Aynı şekilde devlet adamı da kimi zaman hain anlamına gelir.
İş bankası kültürKitabı okuyor
Reklam
Bunlar belirli bir öğretim döneminden sonra, bir masanın başına kurularak hiçbir iş yapmadan devlet baba hesabına geçinip gitmeyi meşru bir hak saymakla zaten gayri meşru olmuşlardır.
"Bizim devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz."
Sıra sizde Savcıbey, devlet baba devlet olmanın gereğini yapıp katilleri yargılayacak mı yoksa katil benim katilim, devlet için yaptılar mı diyecek.
Sayfa 65 - AramKitabı okuyor
"Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.