Dervişlerin üçü de okunan beyitleri çok beğenip şiirin tamamını istediler. “Ne olur efendim hepsini okuyun,” dediler. Bunun üzerine, okudu #HacıBayram: N’oldu bu gönlüm n’oldu bu gönlüm Derd ü gamınla doldu bu gönlüm Yandı bu gönlüm yandı bu gönlüm Yanmada derman buldu bu gönlüm Gerçeki yandı gerçeğe yandı Rengine aşkın cümle boyandı Kendi de buldu kendi de buldu Matlabını hoş buldu bu gönlüm El-fakru fahri el-fakru fahrî Demedi mi âlemlerin fahrî Fakrını zikret fakrını zikret Mahvı fenâda buldu bu gönlüm Sevdâ-yı âzam sevdâ-yı âzam Bana k’oluptur arş-ı muazzam Olsa acep mi şimdi bu gönlüm Bayramî imdi bayramî imdi Yâr ile bayram eyledi şimdi Hamd ü senâlar hamd ü senalar Yâr ile bayram etti bu gönlüm
Efendi olduğu yerde tanınmayan bir dilebci olacaktır...
Sayfa 249Kitabı okudu
Reklam
"Yalnız telaşa kapılmamalısın, yoksa elin ayağına dolanır, iyice kaybolursun."
Sayfa 116 - Türkiye İş BankasıKitabı okudu
Selahaddin bir gün yorulmuştu ve dinlenmek istiyordu, memlûklerinden (köle) biri yanına geldi ve imzalaması için bir kâğıt uzattı. Sultan, “bitkinim, bir saat sonra gel” dedi. Ama adam ısrar etti. Kâğıdı neredeyse Selahaddin’in gözüne sokarken ona şöyle dedi: “Efendi imzalasın”. Sultan şöyle cevap verdi: “Amma hokkam yanımda değil”. Çadırının girişine oturmuştu ve memlûk içeride bir hokka bulunduğunu fark etti. “İşte hokka çadırın dibinde”, dedi, bunun anlamı, Selahaddin’e, bizzat gidip hokkayı almasını emrettiğiydi, başka bir şey değil. Sultan arkasına döndü, hokkayı gördü ve şöyle dedi: “Hay Allah, doğru”. Bunun üzerine arkaya uzandı, sol koluna yaslandı ve sağ eliyle hokkayı aldı. Sonra kâğıdı imzaladı.
"(...) Başkalarına sorarsanız, okumuş akıllı bir adamım ama emin olun zamanın akışına akıl sır erdiremiyorum. Babamın son fotoğrafına bakıyorum mesela : Otuz beşinde bir adam. Onun kişisel tarihinde o yaştan ötesi yok. Ne yaparsa yapsın benden yedi yaş küçük; zaman aktıkça daha da küçülüyor ama elleri ayakları hiç küçülmüyor. Ve nasıl bakarsam bakayım, o fotoğraftaki adamı hep benden yaşlı biriymiş gibi görüyorum. Yazdığım gibi işte efendim, zaman konusunda aklım çok karışık. Velhasıl hayat beklemiyor, beklemek gibi bir derdi de yok. Biz onu anlayana kadar gelip geçecek" (...)
Sayfa 12 - Yapı Kredi Yayınları, 14. Baskı, Ocak 2021Kitabı okudu
Tiransız bir dünya, sırtlansız bir hayvanat bahçesi kadar sıkıcı olurdu. Ürküntü içinde beklediğimiz efendi de tam bir çürümüşlük meraklısı olacaktır; onun yanında hepimiz leşler gibi görüneceğiz. Gelsin de koklasın bizi, çıkardığımız kokulara bulansın!
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.