"Herhangi bir şey tasarlamaya yeter karmaşıklıktaki bir yaratıcı zeka, yalnızca kademeli evrimin uzun bir sonu olarak ortaya çıkabilir. Evrim geçirmiş yaratıcı zekalar muhakkak kainata en geç katılanlardır ve bu sebepten ötürü, evrenin tasarımından sorumlu olamazlar. Tanrı bu tanıma göre bir yanılgıdır!"
Evrenin bir başlangıcı oldukça, bir yaratıcısı olduğunu varsayabiliriz. Ama evren gerçekten tümüyle kendine yeterli, sınırsız ve kenarsız ise, ne başı ne de sonu olacaktır: yalnızca olacaktır! O halde bir Yaradana ne gerek var?  
Sayfa 189Kitabı okudu
Reklam
Yüreğimin sevdiceğiyle oturdum yan yana ve onun sözlerini dinledim. Evrenin bir düş, bedenin de daracık bir hapishane gibi göründüğü sonu belirsiz mekânlar içinde gezindi ruhum. Doldu yüreciğime sevdiceğimin büyülü sesi. Ah dostlar, müzik budur işte. Çünkü ben; onu sevdiğimin iç çekişlerimden ve dudaklarından belli belirsiz dökülen sözcüklerden bildim.
Eğer ortada belirli bir kritik miktardan daha fazla madde varsa, bu durumda galaksiler arasındaki kütleçekimsel çekim genişlemeyi yavaşlatacaktır. Nihayetinde galaksiler birbirlerine doğru düşecek ve hepsi büyük bir çöküşte bir araya gelecek. Bu, evrenin gerçel zamandaki geçmişinin de sonu olacak.
Başı doğru, sonu bir alakasız çıkarım..
Algı verileri ve genelde dünya tarihinin olayları tümdengelim yoluyla evrenin değişmez yüzünü oluşturduğu söylenen birtakım yasalardan çıkarsanamaz; tersine, o yasanın kendisi fiziksel olayın yaklaşık bir dışavurumudur ve fiziksel olayın bulanık yanını ortadan kaldırmaz. Klasik dönemin bilimcisinden farklı olarak bugünün bilimcisi şeylerin ta kalbine, nesnenin kendisine indiği gibi bir yanılsama taşımıyor. Görelilik fiziği de mutlak ve kesin nesnelliğin bir düş olduğunu bu noktada onaylıyor: her gözlemin gözlemcinin konumuna sıkı sıkıya bağlı olduğunu göstermekle ve mutlak bir gözlemci düşüncesini bir yana bırakmakla onaylıyor bunu.
Modern kozmoloji bize belki de evrenin başlangıcı kabul edilen büyük patlamanın aktüalizmin en azından alt sınırını çizmek durumunda olabileceğini söylemektedir. Bu konuda Stephen W. Hawking'in "Ama evren gerçekten tümüyle kendine yeterli, sınırsız ve kenarsız ise, ne başı, ne de sonu olacaktır: Yalnızca, olacaktır! O halde bir yaradana ne gerek var?” sözleri James Hutton'un 1788'de yazdığı, jeolojinin bizlere anlattıkları arasında "ne bir başlangıcın izi, ne de bir sonun işareti!" bulunduğu şeklindeki sözlerine bel bağlamış olan aktüalizm taraftarı jeologların yüreklerine hiç şüphesiz su serpecektir.
Sayfa 284Kitabı okudu
Reklam
Tek Tanrılı dinlerin dört iddiası
Tek Tanrılı dinlerin dört iddiası şöyledir: 1- Evren yoktan yaratılmıştır. Dolayısıyla madde ezeli değildir, yani başlangıcı vardır. 2- Evrenin yaratılışı belli aşamaların gerçekleşmesiyle, aşamalı-gelişmeci bir süreç takip edilerek gerçekleşmiştir. 3- Evren amaçsal olarak yaratılmış ve tasarımlanmıştır. 4- Evrenin başlangıcı olduğu gibi sonu da vardır. Günü gelince evren kıyamet sürecini yaşayacaktır.
Herkes hayatı ve evrenin sonunu merak ediyor. Herkesin başlangıcı ve sonu farklı. Sayıklamalarla inşa oluyor koca evren.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.