Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
âşık olacağımız kişiyi biz seçebilir miyiz?
“Sen hiç âşık oldun mu?” diye sorulan birine ne sorulmaktadır aslında? Vuslata erdin mi diye mi? Yoksa kavuşamadığın, terk edildiğin oldu mu diye… Birde orta yolcular vardır: hem vuslat hem firak olsun diyenler ki onlar seyirciler… Peki, aşk bir kaybetme midir? Veya âşık olacağımız kişiyi biz seçebilir miyiz? Bir insan kendisine zarar veren birine âşık olabilir mi? Aşkta niyet olmaz çünkü aşkta neden olmaz. Aşk fiil değildir mefuldür çünkü faili hak’tır. Tutmazsın tutulursun. Sizin aktif olduğunuz bir şey değil karşılaştığınız bir şeydir. Maşuk aşığını kendisine çeker demirin mıknatısı çektiği gibi… Boksörlere hiç dikkat etiniz mi? Yumruklarını sallayıp yumrukları yedikten sonra dövüşün bir yerinde birbirlerine sarılırlar. Kollarını birbirlerinin beline geçirip kan içinde kalan yüzlerini de omuzlarına koyarlar. Sanki az önce dövüşen onlar değilmiş gibi... Sahi ya insan kendisine zarar veren birine âşık olamazdı değil mi! Kim demiş? Seyirciler söylemiş! Boş ver onları onlar zaten seyretmek için yaratılmış sen tutulmak için yaratıldın. Aşk fayda ve zarardan halidir. Mecnun şikâyet etmez sen şikâyet edersin. Hakka yönelen değil hakka âşık olan bir yürek şikâyetçi olanları da içine alacak kadar geniştir. Hani ne olursan ol yine gel_ diyen Mevlâna’ya biri itiraz ediyor, muhalefet ediyor. Mevlâna ona dönüp diyor ki: ”sende gel”
Madem ölüm ölmüyor ve ecel gizlidir, her vakit gelebilir. Ve madem kabir kapanmıyor, kafile kafile arkasında gelenler oraya girip kayboluyorlar. Ve madem ölüm, ehl-i iman hakkında idam-ı ebedîden terhis tezkeresine çevrildiği, hakikat-i Kur'aniye ile gösterilmiş ve ehl-i dalalet ve sefahet hakkında göz ile göründüğü gibi bir idam-ı ebedîdir; bütün mahbubatından ve mevcudattan bir firak-ı lâyezalîdir.
Sayfa 158 - Rnk
Reklam
İslâm mütefekkirleri, Avrupalı filozofların tersine, ölümü sevmişler, ona "ebedi firak-ayrılık" gözüyle değil, "ebedî vuslat-sevilene kavuşma" gözüyle bakmışlar, müminlerin de böyle görmesini sağlamışlardır. Inanç ve anlayışa göre korkulması gereken ölüm değil, ölüme hazırlıksız gitmektir. Bu bakımdan müminin hayatında "ölüme hazırlık," büyük bir yer tutar.
Sayfa 133 - Nesil yayınları, Baskı: Mart 2008, 21. BaskıKitabı okudu
3055 Biri gelip yârin kapısın, çaldı. Yâri içeriden: “Ey kendisine itimât edilen; kimsin?” diye sordu. 3056 Kapıyı çalan; “Benim!” deyince yâri: “Git, senin için içeriye girme anı değildir. Böyle bir mânevî nimetler sofrasında ham ruhlulara yer yoktur.” cevâbını verdi. 3057 Pişmemiş, yâni kemâle ermemiş olanı hicran ve firak ateşinden başka hangi vâsıta pişkinleştirir ve onu mânevî nifaktan kurtarabilir. 3058 O zavallı kapıdan döndü ve bir sene seferde bulunup yârin firak ve iştiyakı kıvılcımlarıyla tutuştu, yandı. 3059 O yanık âşık, pişkinleşti ve geri döndü. Tekrar yârin hanesi tarafına geldi. 3060 Dudağından terbiyesizce bir söz fırlamasın diye yüz korku ve edep ile kapının halkasını vurdu. 3061 Yâri: “Kapıda olan kimdir?” diye sorunca: “Ey gönlümü almış olan; kapıdaki de Sen’sin” cevâbını verdi. 3062 Yâri de: “Mademki şimdi benim gibisin, ey benden ibaret olan! İçeri gir. Ev içine iki Ben sığışmaz” dedi. 3063 İğneye iki katlı iplik başı giremez. Sen bir katlı isen bu iğneye gir. 3064 İpliğin iğneye irtibatı vardır. Fakat iğne deliği ile devenin münâsebeti yoktur. 3065 Devenin vücûdu riyâzât ve mücâhedât makasından başka bir şeyle nasıl incelir?
Sayfa 295
Pişmek için yanmak mı gerek??
Ham kişiyi ayrılık ve firak ateşinden başka hiçbir şey pişiremez...
Sayfa 23 - Hayy KitapKitabı okuyor
Sâz-zen çün çenge itdi râst çeng Dürlü dürlü sözler âğâz itdi çeng Çünki düşdi cânına derd-i firâk Toldı sûz ile sıfahân u ‘ırâk Her yana seyrân ider bî-pâ vü ser Dili yok her nesneden virür haber Pîre-zen şeklinde fi’li nev-cevân Vâlih olmış ‘aşkına ‘akl ile cân Nây-zen çün kim eline aldı nay Zühre sâzı perdesin eyledi tay
25a
Reklam
haram sevmekte bir kıskançlık elemi ve firak elemi ve mukabele görmemek elemi gibi birçok ârızalar ile o cüz'î lezzet, zehirli bir bal hükmüne geçer. (Asâ-yı Mûsa 22.sh - Risale-i Nur)
Sayfa 22 - Envar
Meselâ şefkat, acz yüzünden elemli bir musibet olur. Muhabbet, firak yüzünden belâlı bir hırkat olur. Lezzet, zevâl yüzünden zehirli bir şerbet olur.
Haram sevmekte bir kıskançlık elemi ve firak elemi ve mukabele görmemek elemi gibi çok arızalar ile o cüz'î lezzet, zehirli bir bal hükmüne geçer.
Gurbet
Teknolojik gelişmeler mesafeleri silip süpürdükçe, gurbet de tıpkı mektup, fırak ve hicran kelimeleri gibi yavaş yavaş kullanımdan düşüyor sanki. Artık kimse gurbete çıkmıyor, onun yerine A şehrinden kalkıp B şehrine gidiyor.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.