BİLİYOR MUSUNUZ? “1923TE TÜRKİYE’DE; Nüfus 13 milyon civarıydı, 11 milyon kişi köyde yaşıyordu. 40 bin köy vardı, 38 bininde okul yoktu. Traktör sıfırdı, karas...aban’dı. 5 bin köyde sığır vebası vardı. Hayvanlar kırılıyor, insanlar kırılıyordu. İki milyon kişi sıtma, bir milyon kişi frengiydi, verem, tifüs, tifo salgını vardı, üç milyon
Loş ışıkta okumak gözü bozar mı? Çocuklar battaniyenin altına girip el feneri ile kitap okumayı çok severler. Belki de bu şekilde gerçek dünyadan uzaklaşıp kitaptaki dünya ile bütünleştiklerini hissederler. Büyüyüp gözleri bozulduğunda da bunu eski çocukluk alışkanlığına bağlarlar. Annelerin çocuklarını en sık uyardıkları hususlardan biri de
Sayfa 85 - AykırıKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk
Örneğin okulda, Atatürk'ün karga kovaladığını bilirdik ama 5000'e yakın kitap okuduğunu bilmezdik. Laikliğini az çok bilirdik, ama Kurtuluş Savaşı sırasında işgalci Yunanlılarca yıkılan, ahır yapılan yüzlerce camiyi tamir ettirdiğini bilmezdik. İçki içtiğini duyardık da. Kur’an’ın ilk gerçek tefsir ve tercümesini yaptırmak için verdiği mücadeleyi
Konuşurken harfleri tek tek çıkarmak... Yürürken, yavaş ve sükûnet içinde olmak... Göz göze geldiğinde, çocuğun gözlerine dokunacak kadar sakin bakmak... Bunlar edinerek öğrenmenin olmazsa olmaz prensipleridir.
Sayfa 51
Bana kalan tek şey bu harfler. Hikayelerimi anlatacağım 26 arkadaş. Tek ihtiyacım olan 26 harf. Onları bir araya getirip okyanuslar ve ekosistemler yaratabilirim. Onları bir araya getirip gezegenler ve güneş sistemleri oluşturabilirim. Harfleri kullanarak benim için bu dört duvardan daha gerçek gökdelenler, insanlar, yerler, eşyalar ve fikirlerle dolu metropol şehirler inşa edebilirim. Yaşamak için harflerden başka bir şeye ihtiyacım yok. Onlarsız ben olmazdım. Çünkü yazdığım bu sözler, hala yaşadığıma dair sahip olduğum tek kanıt.
Sayfa 102 - Dex YayınlarıKitabı okuyor
Diriliş Yeniden başlamak yazmak sanatına Kat kat olup açılmak gök katına İndirmek yeryüzüne Allah’ın rahmetini Bir gül gibi sunmak dünya saltanatına Yeni bir zamanı indirmek kılıç gibi Güneş saatine geceler saatine Varmak Rabbani ile çileye katıp çile Muhyiddin-i Arabi ve Mevlana hakikatına Gökyüzünü dolduran meleklerin sabrıyla Kaldırmak aşk kadehini insanlık sıhhatına Harfleri ve sesleri sözleri kelimeleri Kitapları getirmek peygamber fıtratına Merhameti ruhun en iç musikisi yapmak Ve ölümü çevirmek diriliş hayatına (1982)
Sayfa 24 - Diriliş Yayınları 7. Baskı 2016Kitabı okudu
Reklam
Yanılsamalar / 2012
kalabalığın pervanesi sustu gecenin çıplak atlasında ilk insanın elleri konuşuyor. * avuçlarında yağmurun küçük harfleri kumlar bir ırmağı denize taşıyor. *
Sayfa 51 - Kırmızıkedi YayıneviKitabı okudu
Hiçbir kültür bütünüyle geri (gerici) olamaz. Kültür çok uzun bir geçmişin ürünüdür. Mekanik bir anlayışla kültür ithal etmek, bir tüketim malı ithalinde olduğu gibi kültür ithal etmek, bilim­ sel değildir. Bizim aklı evvellerimiz (resmi ideoloji üreticileri), zaten kültürün Arap ve Fars karması, melez bir kültür olduğunu ve Türk kültürünün
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
(Atatürk'ün Güneş-Dil Teorisi)
"ANKARA" isminin nasıl meydana geldiğini size okuyacağım. İlk hece olan AĞ, ana köktür. İlk insan veya ilk insanlar bu ana köke zamanla "AĞ + AN + AĞ + AK" hecelerini eklemişler ve "AĞANAĞAK AĞANAGAK" demeye başlamışlar. Sonra demişler. "AĞ + AN + AĞ +AK + AR + AĞ" terkibinden önce ilk heceyi sonra diğer hecelerdeki bazı harfleri atarak "ANĞARA! ANĞARA! ANĞARA!" diye haykırmışlar. Sonra bu "ANĞARA"yı "ANKARA" şekline çevirmişler. İşte GÜNEŞ-DİL TEORİSİ'ne göre "ANKARA" kelimesi böyle şekillenmiş.
Sayfa 70 - TARİH-DİL COĞRAFYA FAKÜLTESİNDE, GÜNEŞ-DİL TEORİSİ'NE GÖRE DİL TETKİKLERİ TÜRK DİL BİLGİSİNE GİRİŞ OKUTAN: H. REŞİT TANKUT (38. ve 39. sayfalar)
137 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.