Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tolstoy.
Sahte bir takım kuramların zorlayıcı bukağılarıyla kendini bağlamamış her gerçek yeteneğin en şaşırtıcı özelliği , sahibi olduğu yeteneğin onu ahlaki gelişme yolunda ileri taşıması , onun sevilmeye değer olanı sevmesini , nefret edilmesi gerekenden de nefret etmesini sağlamasıdır. Sanatçı , nesneleri görmek istediği gibi değil , onlar gerçeklikte nasılsa öyle gördüğü için sanatçıdır. Yetenekli bir insan yanılabilir ; ancak kendisine hamle ,manevra yapma olanağı sağlayan yetenek - yeter ki bu olanak sağlanmış olsun ona -olayların, nesnelerin üzerindeki gereksiz her şeyi atar ,onları soyar, çıplaklaştırır, sevilmeye değer olanı sevmeye , nefret edilmesi gerekenden de nefret etmeye zorlar.
"Basit gerçek şu ki her insan bir sanatçıdır ve yarattığımız sanat hayatımızın hikayesidir."
Reklam
Ladies and gentlemen, enjoy your painting !
“Every human is an artist. The dream of your life is to make beautiful art.” ¢---⋆ “Her insan bir sanatçıdır. Hayatınızın hayali güzel sanatlar yapmaktır.”
_Sanatın yaratıcı gücü, doğadan, sanatçının eli değmeden, kendiliğinden çıkar ortaya. Her sanatçı, doğanın özünde bulunan sanat nitelikleri karşısında, Aristoteles'in deyimiyle bir "öykünücü"dür. O, ya Apollo'ca bir düş sanatçısı, ya Dionysos'ca bir coşkunluk sanatçısı ya da hem coşkunluk hem de düş sanatçısıdır. _Apollo,
Warhol ile Beuys zıt kutuplar olarak görüldüğünde -biri dünyayı değiştirmek isteyen yaratı­cı bir havari, diğeri rengarenk ürün dünyasının sanatsal propagandacı­sı- akla şöyle bir soru gelir: Peki, hangisi kazandı? Eserlerin fiyatlarına ve piyasadaki görünürlüklerine bakılırsa, yanıt bellidir: İkisi de! Fakat içerik bakımından Warhol'un fikirlerinin kazandığını görüyoruz: Beuys'un "Her insan sanatçıdır" sözü bugün ergoterapiyi ve halk eğitim merkezlerini akla getiriyor. Oysa, Warhol'un "Herkes bir gün on beş dakikalığına meşhur olacak!" mottosunun sanat piyasasına ve medyaya hükmettiği çok açıktır.
HER İNSAN SANATÇIDIR! Joseph Beuys'un bu sıkı lafı genellikle yanlış anlaşıldı. Yağ sürülüp yara bantlarıyla süslenen bir çocuk küvetini herkesin sanat ilan edebileceğini mi söylüyordu Beuys? Pek değil. Beuys, herhangi bir biçimde estetik olarak ele alınabilen her şeyi -yağ, keçe, ıvır zıvır, ayrıca politika- kapsayan "genişletilmiş bir sanat kavramı"nı savunuyordu. Beuys'un asıl kastettiği, toplumun biçimlendirilmesiydi. Evet, bunun megalomanca bir tarafı var tabii: Sanatçı toplumu eğitir ve biçimlendirir. Peki, niye böyle bir şey istiyordu? Beuys, kar amaçlı tüketim toplumundan iğreniyordu. Onun toplumsal ütopyasında insanlar kapitalist başarı ilkesine göre çalışmayacak, devasa bir "toplumsal heykel"in -ki bu da Beuys'un bulduğu bir kavramdır- sanatçıları olacaklardı.
Reklam
Sanatçı, netice itibariyle, özel bir insan değildir; her insan özel bir tür sanatçıdır.
Sanat Felsefesi, Estetik, Schiller, Ressamlar
_Alçak bir takım ihtiyaçların tatmini için kullanılan yetenek, güya artistik bir şekil verir kirli bir muhtevaya. Sanatçı, zayıflık ve kötülükle insanları aldatır ve kendilerini aldatmalarını kolaylaştırır. Sahtekârdır çünkü manevî susuzluklarını temiz bir kaynaktan doyurduklarına ikna eder onları. Sanat’ın nimetinden mahrum kalınan böyle zamanlar
_Tarih felsefesi, tarihin düşünme bakımından ele alınmasından başka bir şey değildir. Çünkü insan düşünendir; hayvandan bu noktada ayrılır, insanca olan her şeyde, insanca olduğu ve hayvanca olmadığı sürece, düşünme vardır; böylece, tarihle her türlü uğraşmada düşünme vardır. _Tarihe, objektif olarak yukardan bakılırsa, olay kuşbakışıyla doğru
_Çok defa hem kendimden hem de her şeyden bıkmış bir haldeyim. _Aşık olan körleşir ve evlendikten 8 gün sonra gözleri açılıp gerçekle yüzleşir. _Espri, ince zekalıları ve avanakları ortaya çıkarır. _Dürüstlük, en mükemmel politikadır. _Ahlak bir şahsiyet meselesidir. Kişinin kusurlu olduğunu fark edebilmesi için ahlaklı olması şarttır. _Doğada
95 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.