Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanı düştüğü kuyudan da, kayıtlı olduğu envanterden de ancak bir başka insan çıkarır. Aslında kader pek çok kez o insanı kapımıza kadar getirir de. Hayatın en hüzünlü anlarından biridir bu. İçinden dışarıya çıkmak için uzatılan ellerin hiçbirini görmezsin. Ne gönlün hazırdır buna ne de gözlerin. Yine de Tanrı'dan umut kesilmez. Cebindeki bütün mektuplar genç bir kadın tarafından yırtılan şu Fransız mühtediyi düşün.* Bir suyun kenarındaydılar, adamın elinde hatıralarını not ettiği kara bir defter vardı, mutsuz ve çaresizdi. Kadın hiç düşünmedi bile, hiç tereddüt etmedi. Adamın elindeki hatıra defterinin yapraklarını bir bir yırtıp ırmağın sularına bıraktı. Sebebini anlamak gerekse, şöyle derdi: " Sana sıfırdan bir gönül yapacağım." Dedim ki Zepur, "bir gün sıfırdan bir gönül yapmak için senin de kapın çalınacak, hazırlığını tamamla ve sakın kim olduğunu sorma. Gelen zaten cevabın kendisidir." *Roger Garaudy'nin hatıralarından.
En sevdiğim mısralar
Hayır hayır hayır hayır İpsizin biriyim, doğru Kendime oniki formalık kara bir defter aldım Oturdum sarı şiirler yazdım Artık bana kim inanır Söyle, bana kim inanır Güneş ve ay yerli yerinde duruyorken Ve ben sonsuza dek kova burcunun çocuğu Sanki bir yağmur yağsa oluklardan gök boşanır Yüzüme öyle dönüp dönüp bakma Bana artık her şey yakışır Terzim dünya çünkü, o ki kimlere neleri yakıştırdı
Reklam
AŞKLARIN YETlM RENGİ- Yalnızlığımda seni büyüttükçe kalabalıklaşacağım; sen kendi kalabalığında hep yalnız olacaksın! Kapattım ucu kıvrılı yerinden bir defteri bir Defter adınla hükümlü şimdi Sen kendinin neşteri, pası, kilidi Gençliğin kendine savurur seni esmersin, Cehennemin dibinde doğmuşsun baban iki karılı evlerde, erkenlerde bekler seni Sen, feodalizmin kara dilberi Gündüzün gölgesindeydi sevgi Gölgesinden gündüzlerin iklimler geçti sesin şimdi "kanayan bir gül gibi": kangren
Sayfa 51 - Doruk Yayınları 2.BasımKitabı okudu
“Ya Rabbi! Hakkındaki hayretimi artır.” Kuddûsî Baba Divanı'nda şöyle diyor: "Her ne kim kişi severse ol ana ma'bud olur Aşkın ma'budu Mevla kendüsi mes'ud olur Masivaya meyl eden Hak'dan cüda olur hemin Defter-i uşşakda anın ismi na-mevcud olur." Mevlâna, Halid Divan'ında şöyle diyor: -Fani dünyaya meyleden kara bahtlı bir kimse kendi bahtsızlığına kan ağlasa daha iyidir.. "
Tek paragrafta dili ne kadar sade ve etkili kullanmış değil mi?
“Siz annemi hiç sevmediniz?” diye yazmıştı oğlan. “Siz yalnız paranızı, mallarınızı seviyordunuz. Annem de o malların arasındaydı. Size getirdiği varlık yüzünden değerliydi gözünüzde. Salonda, uzun lâmbanın altında, kucağınızda gazeteleriniz, ya da günlük hesapları, randevuları yazdığınız kara kaplı defterinizle görür gibiyim sizi. Müziği sonuna kadar açarak... Zavallı annem, Beethoven’i, Mozart’ı, Bach’ı hiç sevmezdi. Klasik müzikten hoşlanmazdı. Cardel’in tangolarını, Aznavur’u, Brel’i, Montand’ı, Piaf’ı severdi. Ne komiktiniz o salonda ikiniz! Kurulmuş cansız iki kukla gibi. Sizin elinizde viskiniz, annemin önünde, kendisi gibi ince boyunlu şarap kadehi... Annem bir seyirciydi. Sevgi, sevecenlik dolu bakışlarıyla dünyanın en akıllı, en güzel, en saygın kişisini seyrederdi. Siz, karınızın sevda dolu bakışlarının altında bir hindi gibi kabarmış, kara defter elinizde, adreslere, adlara bakarak...”
Can Yayınları, epubKitabı okudu
~ Gün soldu yürek soldu gece soldu yüzün soldu hüzün ve yüzün ne kötü kafiye ne berbat hayat Bana ne kağıttan kalemden sana ne bu uslanmaz sevdadan Acı karanlıktan kara yalnızlıktan °
Sayfa 50
Reklam
Evlilik
Cehennem bekçiliği yapıyorum burada. Şu gördüğünüz kapı cehennemin kapısı işte. İki kişi girersiniz içeri, masaya oturturlar sizi. Sonra zebaniler gelir sorar: Cehenneme doğru bu kadınla yola çıkmayı kabul ediyor musun? Oraya kadar gelmişsin ya, hayır demek olmaz. Evet dersin, ediyorum. Sonra kadına sorarlar: Sen bu adamla cehenneme gitmeyi kabul ediyor musun? O da, evet der. Seyirciler de alkışlar, sevinçle alkışlarlar. Aralarında mutluluktan ağlayanlar bile olur. Zebani size kocaman kara kaplı bir defter imzalatır. Cehenneme gitmeyi kendileri istediler diye belgedir aslında o. Sonra da, siktirin gidin o zaman der. Suratınızda salak bir gülümseme çıkarsınız. Sırtınıza falan vururlar çıkarken, ne olduğunu anlamazsınız, plakasında "Mutluyuz" yazan bir arabayla cehenneminize gidersiniz. Beni cehenneme götüren arabanın plakası 12'ydi.
Sayfa 137Kitabı okudu
Gün soldu yürek soldu gece soldu yüzün soldu hüzün ve yüzün ne kötü kafiye ne berbat hayat Bana ne kağıttan kalemden sana ne bu uslanmaz sevdadan Acı karanlıktan kara yalnızlıktan
Kara Kutu
“Ben içi dışı bir olanlardan değilim,dıştan bakılınca görünen başka biri;içten bakılınca görülen başka.Acının evinde zincirle bağlıyım.”
Nemecsek ise, bütün bunlar olup biterken en arka sırada neredeyse sevinçten dans edecekti. nihayet, şey­tanın bacağı kırılmıştı, bu kez deftere yazılan onun adı de­ğildi. çünkü bu defter aslında sadece Nemecsek'in adıyla doluydu! her zaman, her şey için o suçlu bulunur, herkes kara kaplı deftere onun adını yazdırırdı. ve cumartesileri toplanan askeri mahkemede de sürekli onu yargılayıp mahkum ederler­di. bu hep böyleydi.
236 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.