Devlet adı altında işkenceli ölüm...
"Ben çobanım, hayvanlarımı otlatırken beni bacağımdan vurdular"dan başka bir şey demiyordu.Üç gün sürdü Devran’ın sorgusu. İşkence tezgâhında can verdiğinde gözleri çakmak çakmak açıktı. İşkenceli sorgunun bazı bölümlerine Salim Bey de tanıklık etmişti. Devran ölünce, “Çatışmada yaralı ele geçirilen terörist tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı,” diye tutulan tutanağa da, sahte otopsi raporuna da savcı sıfatıyla imzayı o atmıştı. -O günlerde vatan ve millet adına bunları yapmak meşru ve doğru geliyordu herkese...
Okullar Teröre Teslim
“1980 öncesi yaşayan bilir; henüz ortada PKK belası yoktu ama bugün PKK’nın yaptığını o gün hemen bütün gençler yapıyordu ! İnsan öldürmek sinek öldürmek gibiydi. Oturduğun kahve taranmadıysa, bindiğin otobüse bomba konmadıysa, okulda sağ-sol çatışmasında sana bir şey olmadıysa ve eve akşam eve sağ salim dönebildiysen, ne mutlu... Sonra oturur, o gün kimlerin öldüğünün listesini dinlerdin radyo veya televizyonda... Öğretmen, savcı, hâkim, sendika başkanı, belediye başkanı hatta bakan... İllerin hava durumu rakamı gibi ölü listesi verilirdi. Ankara’da 15, Erzurum’da 5, Sinop’ta 3 ölü gibi...” ... “Basit bir kız davası anında memleket meselesine dönüşüyor, öğrenciler sağcı ve solcu olarak cephelerine çekiliyor, savaş başlıyordu.”
Sayfa 109Kitabı okudu
Reklam
Gülen'in elini rahatlatan yasa
5 Mayıs 2006'da 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun "terör tanımı" başlıklı 1. maddesinde yapılan değişiklik ile, terör örgütü tanımına cürüm işleme ve silahlı eylem şartı getirildi. En önemlisi, o dönemde "silahsız terör örgütü" tanımının tekliften çıkarılmasını bizzat FETÖ istemiş, çıkarılması için Erdoğan da mücadele
IRKÇILIK-TURANCILIK DAVASI DOLAYISIYLA Bu kitap, 1944 yılında, İstanbul'da Bir Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi'nde görülen utanç yüklü bir davanın özeti gibidir. Bazı vatansever kişiler, 1944 yılında suç işledikleri, suçlu oldukları için değil; Türk oldukları, Türkçülük idealine aşkla bağlandıkları için büyük zulümlerden, işkencelerden
Cemaatle ilgili soruşturma açan herkesin başına bir "bela" açıldı. Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel, Fethullah Gülen'le ilgili soruşturma başlatıp dava açtı. Sonra... Savcı Yüksel'in bir kadınla uygunsuz vaziyette gizlice görüntüsü çekildi; bu görüntülerle tehdit edildi. Savcı Yüksel geri adım atmadı. Görüntüyü çekenler başta Adalet Bakanı olmak üzere devletin üst makamlarına CD'yi ulaştırdılar. Sonunda beklenen oldu; Savcı Yüksel DGM Savcılığı'ndan alındı. Fethullah Gülen ile ilgili Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davayı Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci temyiz etti; beraat kararının bozulmasını isteyip konuyu Yargıtay'a taşıdı. Aynı gün... Savcı Demirci'nin, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere bazı kişilere küfür ettiği iddia edilen telefon kaydı basına sızdırıldı! Neler olmadı ki?
Sayfa 142Kitabı okudu
Üç gün sürdü Devran'ın sorgusu. İşkence tezgahında can verdiğinde gözleri çakmak çakmak açıktı. İşkencenin bazı bölümlerine Salim Bey de tanıklık etmişti. Devran ölünce, " Çatışmada yaralı halde ele geçirilen terörist tüm müdahalelere rağmen kurtulamadı," diye tutulan tutanağa da, sahte otopsi raporuna da savcı sıfatıyla imzayı o atmıştı. O günlerde vatan ve millet adına bunları yapmak meşru ve doğru geliyordu herkese.
Reklam
20 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.