190 syf.
1/10 puan verdi
Sağolsun yazar aşkı resmen piç etmiş. Ben hayatımda aşk'ı bu kadar basit öykülerle anlatan başka bir yazar görmedim. On öykünün her biri kendince sürpriz ! sonlara sahip. On öykü içinde en son, en ucuz, en uzun, en yapay öykünün ismi kitaba ismini vermiş. Ahmet Ümit'in romanlarında olduğu gibi bu öykü de de gereksiz bir sürü ayrıntıyla uzatıldıkça uzatılmış. Bir hafta oldu, son öykü bir türlü bitmiyor anasını satayım. Öykü yapay, karakterler arıza, diyaloglar saçma. Mesela ben 35 yaşındayım, iyi kötü kitap okuyan biriyim, dakikada 47 kelime çağında gevezeliğe sahibim (rakı içerken bu sayıyı kadeh sayısıyla çarpın) ama hayatımda bu kitapta geçen diyalogların/kelimelerin yarısı geçmedi. -Hülasa ne demek ?- Sözümona polisiye kabul edilen eserlerinde olduğu gibi bu öykünün içine de hikayeye hiç bir şey katmayan Osmanlı tarihinden alıntılar ve en iyi balık hangi restorantta yenir, künefenin içine ne kadar peynir konur kim bilir gibisinden reklamlar reklamlar... İnsan kendini hiç mi yenilemez, hep mi aynı geyiği çevirir... Ve bu adam Türkiye'nin en çok satan yazarlarından biri. Vah benim Türk edebiyatıma.
Aşk Köpekliktir
Aşk KöpekliktirAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201214,4bin okunma
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Türklerin arap yarım adası ve balkanları kaybetlerinin üzerinden daha 100 yıl bile geçmemişken Türk milletinin bu yörelere olan bu kadar alakasızlığı ilginç. Bir zamanlar Şam, Medine, selanik vb. G.Antep, Manisa, Edirne gibi bizim şehirlerimizdi. Hala kültürümüz oralarda ama biz oraları çoktan unutmuşuz. Bu kitap bize bu şehirlerden mükaddes Medin-i Münevnerenin Osmanlı tarafından nasıl kahramanca savunulduğunu anlatıyor. Yapılan hatları, kahramanlıkları, ihanetleri anlatıyor. Bu konu için bir kitap okumak yetersiz bence daha yüzlerce kitaba konu olacak bir destan var, ama bu memlekette hangi kahramanlık öyküsü hakkınca yadedildi ki Medine Müdafası edilsin. Her kesni okumasını tavsiye ederim. Yayıncı notu: Birinci Dünya Savaşı’nda Türk’lerin Çanakkale’de gösterdikleri kahramanlık destanının bir benzeri de Hicaz’da kutsal toprakların müdafaasında yaşanmıştır. Mondros mütarekesi (1918) ile Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalayan güçlerin ve yandaşlarının karşısında Fahreddin (Türkkan) Paşa ve kumandasındaki kahraman Türk Askeri, mütareke şartlarını ve Osmanlı Sarayı’nın emirlerini hiçe sayarak bu toprakları hiçbir karşılık beklemeden dinlerine ve peygamberlerine olan engin sevgi ve saygı ile savunmuşlardır. Bu güne kadar Genel Kurmay’ın dosyaları arasında kalmış olan bu büyük zaferi, kumandanından erine kadar vatan ve Allah yolunda; O’nun yüce peygamberini ve mukaddes topraklarını savunmadaki kahramanlıklarının destanını bu eserde bir roman heyecanı ile okuyacaksınız.
Fahreddin Paşa'nın Medine Müdafaası
Fahreddin Paşa'nın Medine MüdafaasıFeridun Kandemir · Yağmur Yayınları · 2021382 okunma
Reklam
280 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
18 günde okudu
19. yy.dan itibaren edebiyatımız hangi aşamalardan geçmiş, toplumun sosyolojik, kültürel, politik ve ekonomik yapısı insanımızın duygu ve düşüncelerini nasıl etkilemiş ve bunlar edebiyatımıza nasıl yansımış, bütün bu hususları anlamak için Kitabı okumaya başladım. Böylece Halit Ziya Uşaklıgilden, Reşat Nuri'ye, Sait Faik, Yaşar Kemal'den Orhan
Osmanlı'dan Günümüze Edebiyat ve Toplum
Osmanlı'dan Günümüze Edebiyat ve ToplumKemal H. Karpat · Timaş Yayınları · 200948 okunma
184 syf.
6/10 puan verdi
Semerkant ve Yüzüncü Ad'dan sonra gelelim Doğu'nun Limanları'na. Öncelikle bu eserin bir Semerkant ve Yüzüncü Ad kadar kaliteli olmadığını söylemeliyim. 1976 yılından aktarılan olayda Paris'teki direnişte yer almış bir direnişçinin yaşamını konu ediyor kitap. Kahramanımız İsyan Osmanlı soyundan gelen bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Diğer kitaplarında olduğu gibi bu eserinde de olayı tek bir başlık altında yazmaktansa belli kısımlara ayırarak aktarmış yazar. Bu durum Maalouf'ta sevdiğim unsurlardan biri. Kitap sürükleyici miydi derseniz, ee malum Maalouf'un hangi eseri tekdüze ki derim. :) Yazar her ne kadar yaşanmış bir olayı anlatmış olsa da diğer iki kitabının gölgesinde kalmış. Yüzüncü Ad ve Semerkant gibi dolu ve alıp götüren bir eser değil. Herhangi bir anda okunabilecek, daha hafif bir eser. Final kısmına gelince yazar yine gizemli bir tavır takınmış. Ama bu son beni rahatsız etmedi. Çünkü sonun mutlu ya da mutsuz olmasi yepyeni bir hikâyenin başlangıcı olabilecek bir yapıya sahip. Bu şekilde tadında kalmış diye düşünüyorum. Her şeye rağmen okunmaya değer. :)
Doğu'nun Limanları
Doğu'nun LimanlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 202132,6bin okunma
125 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Daimi Önderimizin kendi ağzından 1. dünya savaşı, Abdülhamid'in son dönemi ile Vahdettin dönemi, mütareke dönemi ile Samsun'a çıkışına kadar olan dönemi anlatan çok önemli bir yapıt. Özellikle Atatürk'ün Osmanlı devletinin 1.dünya Savaşı'na girmesine nasıl karşı çıktığını, Alman generallerle olan diyaloglarını, mütareke döneminde canı pahasına İstanbul hükümeti Erkan'ı Harbiye Reisi ile nasıl yazıştığını, aklındaki ve yüreğindekileri nasıl kaleme aldığını aktaran bu önemli kitapta; aynı zamanda Atatürk'ün Vahdettin ile önemli diyaloglarına, Şam'a nasıl sürgün edildiğine, Vahdettin'in kendisini hangi amaçla kullanmak istediğine ancak Atatürk'ün yüksek dehası ve vizyoner kişiliği ile bunların üstesinden nasıl geldiğine ve milli mücadeleyi nasıl başlattığına, cephede ve cephe gerisinde vatan aşkıyla nasıl yanıp tutuştuğuna, gerektiğinde hiç düşünmeden canını seve seve verebileceğine, sağlığını nasıl kaybettiğine, duygusal gel-gitleri ile derin üzüntülerine ama gerektiğinde kendini nasıl motive ettiğine yer verilmiştir. Belki de en çok merak edilen; Atatürk'ün Anadolu'ya kimler tarafından bilinçli bir şekilde gönderildiğine ilişkin kasıtlı yanıltıcı bilgilerin doğrusunu ilk kaynaktan okumanın heyecan ve mutluluğunu yaşayacaksınız...Bu bilgiler ışığında bu önemli kitabı özellikle okumanızı öneriyorum.
Atatürk'ün Bana Anlattıkları
Atatürk'ün Bana AnlattıklarıFalih Rıfkı Atay · Bateş · 1999869 okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
“Bu kitabı okumak adeta bir borçtur ve bir vazifedir” Behçet Kemal Çağlar Büyük imparatorlukların çöküşü dramatik oluyor. Roma İmparatorluğunun Vizigot Kralı Alaric tarafından yağmalanması ve yüzlerce yılda inşa edilen medeniyetin barbar Cermenlerin ayakları altında ezilmesi nasıl masum bir kadının tecavüze uğramasına benziyorsa Devleti Aliyyenin
Zeytindağı
ZeytindağıFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 201110,1bin okunma
Reklam
247 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Her doğu hikayesi gibi öğretilerle dolu bir eser...Tarihin bilinen bir diliminde ama belki de şimdiye kadar pek ilgi çekmemiş bir bölgesinde geçen ilgi çekici bir hikaye. Özellikle o dönemin Mısır'ı ve o bölgede yaşayan Hristiyan-Müslüman ama yine de Osmanlı vatandaşlarının kültürlerini tanımak ve bunun içinde ilginç bir hikayeyi okumak isteyenler için tavsiye edilebilir. "Bilge adamın sözü, aydınlıkta dökülen su gibidir. Ama insanlar, her çağda, en karanlık inlerden fışkıran suları içmeyi yeğlemişlerdir." "Çok fazla okursan, aile arasında yaşamaya katlanamazsın." "Hangi ressam eserlerinin ardından yaşamak ister?..."
Tanios Kayası
Tanios KayasıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20216,4bin okunma
624 syf.
·
Puan vermedi
Beyazit Akman'in romanda yer verdigi kurgusal olmayan her detayin kaynagini belirtmis olmasini oyle isterdim ki. kitabin sonunda degindigi birkac eser var, ama insan okurken adeta bilimsel bir makaleymiscesine parantez icinde kaynaklari gormek istiyor, cunku cok ciddi iddialar var. elbette ki bu bir roman ve elbette icinde kurguya yer var, hayalgucune yer var; ama insan zamanin papasinin kendi elleriyle acimasizca adam oldurusunun, ya da onbirinci konstaninin oglanci olusunun belgeleri olup olmadigini merak ediyor. ben hristiyan olsaydim, ozellikle papayla ilgili kisma gercekten icerlerdim. hristiyan olmamama ragmen icerledim nitekim; hangi dine mensup olursa olsun dini bir liderin bu kadar alcalabildigini gormek uzucu, eger asli yoksa bunun kurgusal olarak yazilmis olmasi dahi daha da uzucu. tabi istanbul'un fethine dair tarih kitaplari disinda bir malumatim olmadigi icin roman butunuyle cok hosuma gitmedi degil, ayrica kitapta detaylariyla yer ayrilmis olan batililarin osmanli hayranliginin uydurma olmadigina dair de yeterince bati edebiyati okudum; ama iste insan yine de daha kapsamli bir kaynakca gormek istiyor. belki de lisansustu egitiminin bir sillesidir bu, ya da belki de bilimsel dusunceyi benimsedigimi gosteren iyi bir seydir, bilemiyorum.
Dünyanın İlk Günü
Dünyanın İlk GünüBeyazıt Akman · Epsilon Yayınları · 20183,341 okunma
195 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
ÇÜŞ ORHAN ÇÜŞ!!! Çüş, hatta yuh veya oha ama Murat Bardakçı’nın dediğinin tam tersi manasında, her kitabında aklındaki düşünceleri, görüşleri yazmaya cesaret ettiğin ve 301’den yargılanmana rağmen hala cesaretinle olanı olduğu gibi bu kitabında yazdığın için, hakaret seviyesinde gelen eleştirilere edebiyatınla cevap verdiğin için ve her bir
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950,7bin okunma
152 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Uzun zaman önce okumaya çalıştığım Benim Adım Kırmızı'yı sevemeyip yarım bırakmamın ardından ikinci deneyimim oldu Beyaz Kale. Kitabı satın alırken arka kapakta okuduklarım dikkatimi çekmişti. Bu bilgiler doğrultusunda tarihi bir romanla karşılaşacağımı düşünmüştüm açıkcası ama durum biraz daha farklı oldu. Zira kitapta yer alan tarihi bilgiler
Beyaz Kale
Beyaz KaleOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229bin okunma
546 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.