Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
325 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
HER NEYİN FAZLASI!
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki; bu kitap hakkındaki inceleme yazımda minik Spoilere yer vermiş olacağım fakat bu sizin kitabı okuma heyecanınızı kaçırmayacak bilakis ne oldu ki diye bakmak isteyeceksiniz. Ancak sonu istediğiniz ve hayal ettiğiniz gibi bitmeyecek ve siz "şimdi bu neydi yani, kitap böyle bitirilir mi? " diyeceksiniz
Algernon'a Çiçekler
Algernon'a ÇiçeklerDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 201515bin okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Bilmek mi? Yoksa imanmak mı? İkisi arasında çok fark var.. Değilmi? "Ey sen, dünyada mevcut her şeyi yarattığı söylenen: hakkında en ufak bir fikrim olmayan sen; ancak lafta tanıdığım ve her gün yanılan insanların bana söyledikleri kadar bildiğim sen; tanrı denen acaip ve hayal mahsulü varlık, kesinlikle, gerçekten ve herkesin önünde ilan
Tanrıya Karşı Söylev
Tanrıya Karşı SöylevMarquis de Sade · Fol Kitap · 2021636 okunma
Reklam
88 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Güneşten ağır ağır gölgeye çekilir gibi, pek de anlamadan akşam olur gibi, neşeli bir yüzden kederlere geçti Aziz Bey. Kederli mazisi oldu.Burnu havada, başı dikti hep. Başka türlü yaşamayı beceremediyse de, o gece, Haliç'in kirli sularına bakaerken anladı ki hep öyle, burnu dik yaşadığını sanmış. Oysa şiddetle yanılmış. Ve yine anladı ki hayatı tümüyle bir yanılgıymış.” Bir insan anne-babası tarafından eksik ve yanlış sevgi ile sevilerse içinde anlamdıramadığı bir boşluk hissi ile savrulur durur. Bir de üzerine canından bile çok sevdiğim dediği kişi tarafından da beklediği sevgi ve ilgiyi alamayınca o boşluk hissinde kendisinin dahi ulaşamayacağı bir derinlikte kaybolur, kök salamaz hem kendini ziyan eder hem bir başkasını. Aziz Bey Hadisesi'nde tamda kendinin dahi ne istediğini bilmeyen inişleri çıkışları ile savrulan ve sarsılan hayatın hüzünlü hikâyesini okuyorsunuz. Okurken benimde hislerim Aziz Bey'e karşı inişli çıkışlı ufak sinir ve hüzün hali ile gelgitler yaşadım
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey Hadisesi
Ayfer Tunç
Ayfer Tunç
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey HadisesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 202210,4bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
“… Ben hâlâ, ölmeyi bile becerememiş utanmaz, aptal bir hayaletten, ‘yaşayan bir cesetten’ başka bir şey değildim.” Yirminci yüzyıl Japon edebiyatının önde gelen yazarlarından, sıradışı hayatıyla da meşhur Osamu Dazai, intiharından hemen önce tamamladığı, Japonya’nın en çok okunan romanlarından İnsanlığımı Yitirirken’de topluma dahil olmayı
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202333,8bin okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20214,003 okunma
426 syf.
·
Puan vermedi
Kara Kitap
Hayatım boyunca okuduğum en ağır kitap bu oldu;bazen günlerce okuyup kapağı kapattığımda “burada ne anlatılmış” sorusunu kendime sorarak koca bir boşluk ile karşılaşıp defalarca başa dönerek okuyabildiğim bir kitaptı fakat insanın kendini arayışı,modernizim,kültür dinamikleri ,insan olmak ve belki biraz tasavvuf .. kitabı bitirdiğimde bambaşka yeni pencerelerim oldu,önünde saygıyla eğiliyorum.
Kara Kitap
Kara Kitap
Kara Kitap
Kara KitapOrhan Pamuk · Can Yayınları · 19909,1bin okunma
Reklam
·
Puan vermedi
"Çok eskiden, tarih kadar eski bir zamanda yerlerde öyle büyük bir boşluk açılmıştı ki, kaybını kaldıramayacaklarımın varlığına da tahammül edemez olmuştum." Okuduğum en içine kapanık karakterdi Süreyya. Henüz doğmamışken babasının ölümü yetmiyormuş gibi bebekken annesi tarafından terk edilmiş. Bu yalnızlık çemberi içinde yaşayıp
Unutma Beni Apartmanı
Unutma Beni ApartmanıNermin Yıldırım · Hep Kitap · 20173,589 okunma
47 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Hiçliğin sınırındaki bir adam Lenz. İçinde boşluk hissediyor kimi zaman. Çoğunlukla dolduramıyor bu boşluğu. Bazen varlığı ağır geliyor ona, bazen de havanın bile ağırlığı altında eziliyor. Düşünüyor, kendi kendine konuşuyor, her şeyin bir düş olduğunu düşünerek yavaş yavaş deliriyor. Çocuk gibi korkuyor bu çıldırma anlarında. Çok güvendiği Oberlin aracılığıyla Tanrı’ya sığınmaya çalışıyor, beceremiyor. Ölmeye çalışıyor, onu da beceremiyor. Bu gelgitlerin, deliliğin sonunda hiçbir şey hatırlamıyor. İçindeki boşluğu dolduramadan öylece yaşayıp gidiyor. Alman tiyatrosunun kurucularından olan Büchner, Lenz’te varoluşu, hiçliği, bir insanın düşünceleriyle birlikte delirmeye doğru psikolojisini çok iyi betimlemiş. Hikayenin kahramanı Lenz’in karabasan gibi üstüne çöken çılgınlık nöbetlerini bir tiyatro oyunu gibi anlatıyor. O anda duygu durumundaki değişikliklerin yanında yüz ifadesinin değişimini bile çok gerçekçi bir biçimde hissettiriyor. Yaşadığı dönemdeki romantizm rüzgarlarına kapılmadan realizmin yolundan ayrılmayan bir üslubu benimseyen Büchner 24 yaşında sürgündeyken hayata veda etmiş. Lenz, çok kısa ama çok çarpıcı bir hikâye. Çok çok iyi…
Lenz
LenzKarl Georg Büchner · Norgunk Yayınları · 202320 okunma
·
Puan vermedi
The Bear and the Nightingale
O kadar uzun zaman oldu ki derin bir nefesi içime çekerek başlıyorum yazmaya. Mart ayı #okudumbitti köşesinde bugün The Bear and the Nightingale var @arden_katherine in kaleminden. Kitap ilk cümlesinden itibaren yakanızdan tutup sizi bir şöminenin başına oturtuyor ve birden bire kendinizi Dunya’nın hikayelerini dinlemek isterken
The Bear and the Nightingale
The Bear and the NightingaleKatherine Arden · 2017644 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Kitap 123 sayfalık, oldukça akıcı ve etkileyici bir üslupla yazılmış. Yazarın hayatından izler görmek mümkün, özellikle kürt edebiyatının ustalarından( Melayı Cizirı, Ahmedı Xanı) eserlerinin zenginliğinden çokça bahsetmiş. Kitabı okurken bir yandan da kişileri detaylı araştırma ihtiyacı duyuluyor. Bana Garip gelen ise ya da boşa çıkan beklenti de diyebilirim; Rind kelimesinin normal kürtçe anlamı dışında bir topluluk ya da o dönem öne çıkan edebi yönü ağır basan gurup vs olarak çıkmaması. Yazar insanın içinde o dinmeyen boşluk hissini Rindi üzerinden iyi yansıtmış. Tavsiye ederim okumanızı:)
Yaşlı Rind'in Ölümü
Yaşlı Rind'in ÖlümüMehmed Uzun · İthaki Yayınları · 20184,207 okunma
Reklam
336 syf.
9/10 puan verdi
·
35 saatte okudu
Yeni bir yazar, özellikle de kalemini sevebileceğim bir Türk yazar keşfedince çok mutlu oluyorum. Bir hikayenin senin ana dilinde yazılmış olması hikayeye çok farklı bir tat katıyor. Mükemmel çeviri kitaplar okudum ama ne olursa olsun çeviri atlatamadığın bir katman çekiyor sanki kurguya, bir türlü özüne dokunamıyorsun öykünün. Cahide Birgül'de kitaplarını alıp okumaya devam edeceğim bir yazar oldu bu kitabıyla. Kitabımız Melih isimli şahsına münhasır bir arkadaşın köklü ve zengin bir ailenin hayatına bir şekilde girişi ile başlıyor ve olaylar gelişiyor. Kitap iki ayrı karakterin yolundan götürüyor bizi. Yazar karışıklık olmaması için kitabın ilk sayfalarına zaman indeksi bile koymuş. Takip ettiğimiz iki karakter de garip ve kısmen çarpık zihinli tipler. Olayların nereye varacağını merak ediyorsunuz ama iki karakterinde aman başına bir şey gelmesin diye düşünmüyorsunuz. İki ana karakterin hatta yan karakterlerin bile oluşturulma tarzını sevdim. Hikaye üzerine gidilse bir çok boşluk barındırıyor, daha çok karakterler götürüyor akışı. Müthiş şok edici sırlar falan yok ama merakla devam edebiliyorsunuz kitaba. Final güzel bağlandı sayılır. Bir kaç açık uç kaldı ve normalde bu tarz bir kitapta bu durum beni sinirlendirirdi. Ama kurgunun akıcılığı ve olayların hızlı gelişimi nedeniyle çok gözüme batmadı. Ağır bir dili yok. Ben keyif aldım. Türü sevenlere büyük beklentiyle başlamamaları koşulu ile tavsiye ederim..
Ah Tutku Beni Öldürür müsün
Ah Tutku Beni Öldürür müsünCahide Birgül · Kafka Kitap Yayınları · 2020534 okunma
·
Puan vermedi
Hayal mi gerçek mi olduğunu bilemediğiniz yaşantılarınız olur. Öyle ki iç içe geçmiştir yaşananlar ve hangisi olsa biraz yarım biraz eksik kalır. İnsanın yazgısı olan eksikliği, yarım kalmışlığı ve asla tamam olmayışı konu edilir zaten kitapta. Bitince garip bir boşluk içinde kalırsınız. Artık eski kişi değilsinizdir. Ağır bir taş olur yüreğine merhamet sahibi insanın bu kitap. Velhasıl kelam Tarık Tufan okumak yüreğe biraz ağır gelir. Ne zaman kendimi iyi hissetmesem elimde bir Tufan kitabı bulurum hep. Daim olsun kalemi, sen yaz yeter ki ben hep okurum.
Hayal Meyal
Hayal MeyalTarık Tufan · Profil Yayınevi · 20165,5bin okunma
77 syf.
·
Puan vermedi
Bernhard’ın otobiyografik beşlemesinin üçüncü kitabı Nefes’ten merhabalar. Öncelikle Bernhard’la ilgili artık genellemeler yapmaya başlayabildiğimi söylemek istiyorum. Kendisiyle ilgili ilk çıkarırım kitaplarını okumak için belli bir süreye ihtiyaç duyulduğu. Yani Bernhard tek solukta okuyup bitirmem gereken bir yazar. Ara verildiğinde kesinlikle kopuyor ve soğuyorsun kitaptan. Dilinin sürükleyiciliği tekte okuyup bitirmeyi sağlıyor zaten gerisi biraz bize kalıyor. Kesinlikle ya şu kitabı alayım da boş derslerde, uyumadan önce, serviste, boşluk buldukça okurum diyebileceğim bir yazar değil. Hafta sonu başlayıp bitireceksin. Serinin bir önceki kitabında eğitim sistemine acımasızca eleştiriler getiren Bernhard Nefes’te aynı acımasızlıktaki bu eleştirilerini sağlık sistemine ve doktorlara getiriyor. 17-18 yaşlarında yakalandığı ağır bir akciğer rahatsızlığı sebebiyle hastanelerde geçirdiği süreci anlatan Bernhard bu süreçte çok sevdiği dedesinin vefatını da yaşamak durumunda kalıyor. Biyografik, otobiyografik okumlamalar pek bayılarak okuduğum şeyler değil fakat Bernhard kesinlikle kendi tarzı olan okunası bir yazar.
Nefes
NefesThomas Bernhard · Sel Yayınları · 2016422 okunma
163 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
* Hikayemiz, "Golyadkin" isimli, ilginç bir devlet memurunun bir gece kendisine çok benzeyen adı ve soyadı kendisiyle birebir aynı, ve hatta kendi işyerinde işe başlayan bir adamla karşılaşarak hayatının alt üst oluşunu konu edinen psikolojik yönü ağır, akıcılığı zayıf, anlaşılması da bir miktar zor bir romandı. * Kahramanımız bir taraftan kendini 'maske takmayan, olduğu gibi görünen, insanların arkalarından konuşmayan' biri gibi zannederken, diğer taraftan bu yanlışların hepsini de yapıyor. Karşılaştığı ikizi, Golyadkin'den adeta bir kimlik hırsızlığı yaparak onun adına bu suçları işlemeye başlıyor. Gerçek Golyadkin ise kendinin suçsuz olduğu ispat etmeye çalışsa da buna vakıf olamıyor. Çünkü aslında insanların yüzlerine gülüp arkalarından kötü konuşan bir insandır kendisi. * Bu konuda bir açıklama yapılmamış ancak benim anladığım kadarıyla aslında ikinci bir Golyadkin diye biri yok. Kahramanımız kendi yaptığı yanlışları ötekileştirmeye, sanki başka biri yapıyormuş gibi kendine kabul ettirmeye çalışıyor. Bu onun kötü tarafını temsil eden kişiliği Golyadkin'in sonunu getiriyor. * Bir taraftan çok tuhaf hisler bırakan, bir çok soru işaretiyle birlikte son verdiğim kitabın Dostoyevski tarafından yazılmış olması da oldukça ilginç gelen durumlardan birisi. Kitap üzerine oturulup pek çok farklı fikir ve sonuç çıkarılabilecek türde pek çok boşluk bırakılmış bir ederdi.
Öteki
ÖtekiFyodor Dostoyevski · Karbon Kitaplar · 201722bin okunma
238 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Düşlüyorum, öyleyse varım.
Kitabı ilk okumaya başladığımda dili ağır gelmişti ve önyargılıydım. Fakat okudukça ne kadar yanıldığımı fark ettim. Okuduğum en güzel kitaplardan biriydi. Her bir karakteri birbirine bağlayarak ve sonrasında onların hikayesini anlatarak öyle güzel işlemiş ki kitabı İhsan Oktay Anar , kitabı bitirmek istemedim. Sonuyla tatmin olduğum nadir
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,3bin okunma
386 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.