Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Berna Moran, Mehmet Kaplan, Beşir Ayvazoğlu ve Mustafa Kutlu, SAE'nin Türk toplumuna keskin bir eleştiri getiren bir hiciv olduğu görüşünde birleşirler.
Türkçüler Hazırlık İçinde: Türkeş ve Arkadaşları Ne Yapacak? Millî Yol'un ilk sayılarında Atsız'ın yazısının bulunmayışı, buna karşılık Orkun'un ilk sayısında bir yazısının yer alması, Altan Deliorman'ı "Acaba Atsız, Millî Yol'a biraz buruk mu?” diye düşündürtür. Deliorman, "Kendisine niçin yazmadığını sorduğum
Reklam
Sarı saçları ve mavi gözleri ve üzerindeki zabit kıyafetiyle dikkatleri hemen üzerine çekecek kadar yakışıklı bir adamdı Mustafa Kemal Bey. Keskin bir bakışı, kendinden emin duruşu ve temiz bir Türkçesi vardı.
Cihanşümûl Bir Şefkat ve Merhamet
Hayrat ve hasenätta görüldüğü gibi Osmanlı da şefkat ve mer- hamet, hayvanlar ve bitkilere kadar uzanmıştır. Hayvanları ve bitkile ri himayede bütün Osmanlılar, adeta bu hususta kurulmuş mevhum bir müessesenin gönüllü üyesi gibidirler. Ez-cümle: a. Hayvanlara haddinden fazla yük taşıtmak känûnen yasaklanmıştır. Zabıta kuvvetleri bu yasağı ihlal
Sayfa 507 - Erkam yayınlarıKitabı okudu
Kendine "zalim" dedirtmeyen kul, neden Allah'a zulüm isnat eder?
İmam el-Basrî, o keskin ferasetiyle başlıktaki soruyu sorar ve şu tesbiti yapar: "Hoşlanmadıklarını Allah'a isnat ederler, hoşlandıklarını ise kendilerine nisbet ederler". Bu müşriklerin kız çocukları konusundaki tavrını hatırlatmıyor mu? Onlar kız çocuğu haberini bir felaket haberi gibi karşılarken, Allah'a ortak koştukları putları ve melekleri dişi olarak tasavvur ve tasvir ediyorlardı. Kur'an onlara şöyle suçüstü yapar: "Erkekler size, kızlar O'na ha! Bu ne berbat bir taksimat!" (Necm 53:21)
Sayfa 158Kitabı okudu
Tolstoy'a "Nasıl mutlu oluyorsunuz? diye sorduklarında şöyle der: "Sahip olduğum şeylere sevinerek, sahip olmadıklarımı ise hiç düşünmeyerek."
Reklam
İki şey hayatımızı karartır; susacakken konuşmak, konuşacakken susmak. -Sadi Şirazi
Cüneyd-i Bağdadi'ye "Sabır nedir?" diye sorduklarında hazret şu cevabı verir: "Yüzünü ekşitmeden acıyı yudumlamaktır".
Vefatının Ardından Türk Basınında Papa Eftim
Papa Eftim'in vefatı Türk basınında geniş çapta yer bulur. 19 Mart 1968 tarihli Milliyet gazetesi Papa Eftim'in ölümü ile ilgili bir yazısında bu büyük dava adamından şöyle bahseder: "Yanık yüzlü, temiz yürekli, kadife bakışlı bu Orta Anadolu çocuğu Ortodoks olarak doğmuştu. Büyük din cereyanlarının çatıştığı Küçük Asya'da
Sayfa 231Kitabı okudu
Reklam
Tanpınar aynı bölümün bir yerinde Şöyle devam ediyor: "En büyük meselemiz budur; mazi ile nerede ve nasıl bağlanacağız; hepimiz bir şuur ve benlik buhranının çocuklarıyız; hepimiz hamlet'ten daha keskin bir "olmak veya olmamak" davası içinde yaşıyoruz. Onu benimsedikçe hayatımıza ve eserimize daha yakından sahip olacağız. Belki de sadece aramak ve bütün kapıları çalmak kâfidir. " .......... Yeni İstanbul, eski İstanbul'dan en azından şu kavramları tevarüs edebilir: Ölçü ve âhenk, hürmet ve hizmet, tevazu ve merhamet, hakka riayet ve adalet. Böylece yeniyi inşa ederken bir yerde eski ile buluşmuş, kopan bağı yakalamış oluruz. Eskiler şöyle demiş: "Aramakla bulunmaz, ama bulanlar ancak arayanlardır. "
Sayfa 128 - dergah yayınevi.Kitabı okudu
Harf inkılabı okuryazarlığın artışına yaradı mı?
Arap elifbasını bırakıp Latin alfabesine, daha doğrusu Atatürk'ün deyişiyle 'Türk alfabesi'ne geçilmesinin okur yazarlığı kolaylaştırıp cehaleti ortadan kaldıracağı tahmini de doğru çıkmamıştır. Rakamlar hakikaten şaşırtıcı sonuçlar vermektedir. Gazi Mustafa Kemal 8 Ağustos 1928 günü Sarayburnu'ndaki parkta yaptığı konuşmada
Erkekte ise durum, mesela şöyle olabilir:
Çok sert, sadece işini düşünen, işkolik bir erkek, farkına varmadan cemâli yaşayamamasından dolayı, psikosomatik hastalıklar, depresyonlar, evhamlar yaşayabilir. Bu durumu fark eden hassas eşi ona doğum gününde bir müzik enstrümanı hediye eder ve bir de müzik hocası bulursa adamın hayatı değişebilir. Ne oldu; bu erkek, hasretini çektiği bir cemâl uyanması yaşadı. Demek ki celâl nitelikleri; yani etkinlik, sahip olma tutkusu, şiddet, otorite, risk alma becerisi, katı kuralcılık, hırs, keskin mantık, baskınlık, rekabetçilik, pragmatizm gibi özellikler başarıyı getirse bile yetmiyor. Bunların yanı sıra hassasiyet, yaratıcılık, estetik, sanat, ahenk, incelik, affetme, kusurları örtme, fedakârlık, merhamet, muhabbet, nezaket gibi hasletler de gerekiyor.
28" BEM Cinsiyet Rolü Envanteri Kadınsılık Ve Erkeksilik Ölçekleri Türkçe Formunun Psikometrik Özellikleri" Doç. Dr. Zehra Yaşın Dökmen, Kriz Dergisi 7(1):27-40
BIR TEHLIKE BULUTU
Mustafa Kemal'le Enver Paşa arasında daima görülen görüş ayrılığının ve mizaç farkının bir aralık Mustafa Kemal aleyhine bazı keskin sonuçlara varmak ihtimali belirmiştir.
Sayfa 265Kitabı okudu
Mustafa Kemal Paşa, Papa Eftimden Keskinde Hastane Kurmasını İstiyor
1921 yılının Temmuz ayına gelindiğinde Türk milleti, varoluş mücadelesinin en buhranlı günlerini yaşamaktadır. Yunan ordusu 10 Temmuz 1921 tarihinde genel bir saldırıya geçmiş, Türk ordusu geri çekilmek zorunda kalmıştır. Şehirlerin ardarda düşmesiyle, 13 Temmuz'da Afyonkarahisar, 15 Temmuz'da Tavşanlı, 17 Temmuz'da Simav, Emet,
631 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.