Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ahlat Ağacı
Ahlat 🔹️Ahlat, Anadolu'nun kalender ağaçlardan biridir. Azla yetinen, bulunduğu yerden şikayet etmeyen, en kurak bölgelerde bile varlığını sürdürebilen ahlat ağacının meyveleri de bir çok canlıya besin kaynağı olur. 🔹️"Ayının bildiği üç türkü var, üçü de ahlat üstüne" özdeyişi, Türkiye'nin hemen her bölgesinde doğal olarak
"Çünkü zeka denen şey iki ucu keskin bir bıçaktır: Ya sizi aya götürür ya da deliliğe sürükler..."
Reklam
Minik Serçe
Çocuklar ve kuşlar… arkadaştılar, ahbaptılar. Çocuklar, kuşlar gibi özgür, kuşlar kadar şendiler. Kuşlar, çocuklar kadar yaramazdılar. Bir o dala, bir bu dala uçup durmaktaydılar. Aradan biraz zaman geçti… Çocuklar büyüdüler. Kuş olup uçtular başka şehirlere. Oralarda daha çok büyüdüler. Parkın çocuklarından üçü… Onlar öyle çok özgürleşip, o kadar uzağa uçtular ki… Neredeyse gökyüzüne ulaştılar. Yıldızlar gibi parladılar orada. Kuşlardan “ Minik Serçe” olanı şakır durur oralarda: “ Uçun kuşlar uçun İzmir’e doğru…”
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
NE YAZSAK BİR EKSİK KALACAK
Sıradan, vurucu, akıcı, samimi, buz gibi, acı, gülünç, derin, sancılı, ağır, kuş gibi, tam bir kâbus, umut.... Aynı anda ne kadar çok şey var kitabın içinde. Okurken su gibi akıyor zaman, birden fazla giriş kapısı var ama çıkışı bulamıyor içinde kayboluyorsun. Ucu açık soruların bıçak gibi kesen yanıtlarıyla kanıyor, dimdik ayağa kalkıyor gitmeye
İkinci Yarısı
İkinci YarısıEce Temelkuran · Can Yayınları · 2016321 okunma
Passion başını kaldırarak Mark'ın 12 hatlarını dikkatle inceledi. Ne görüyordu? Mark onun yüz Halesinde açlık ve ihtiras görüyordu. Açlık ve ihtirası başka bir by yumuşatıyordu. Mark bunun ne olduğunu bilmiyordu ama onm boş hayallere kapılmasını da istemiyordu. Mark onun clinin üzerindeki elini sıkarak avucunu bastırdı. Hurada bulunmamın
Sayfa 39
76 syf.
·
Puan vermedi
Okuduğum en ince kitaplardan: Tek Kanatlı Bir Kuş. Emekliliği yaklaşmış bir posta müdürü olarak tayin olan Remzi Bey & eşi Melek Hanım'ın ulaşmaya çalıştığı Yokuşlu kasabasına gitme öyküsünü konu ediniyor kitap. Toplamda 76 sayfa görünse de yazı boyutu, satır ara boşlukları derken aslında 50 sayfalık, bir saat bile sürmeyecek bir okuma bekliyor sizi eğer okumak isterseniz. Kitabı okurken kısa hikaye dersim vardı, onu hatırladım sık sık. Cümleler öyle seçilmiş ki dümdüz okunup geçiliyor ama havada kalan, özellikle okuyucuya bırakılan ucu açık cümleler bir süre düşündürüyor, ee şimdi ne olucak, nereye bağlanacak derken de bir döngüye giriyor aslında, kısır döngüye. Ana fikri korku olan kitabı; eğer aksiyon, macera türünü seven biriyseniz sıkıcı bulabilirsiniz ama az sayfa olsa da durup çokça düşünmeye itsin diyenlerdenseniz muhakkak seveceksiniz. Kısa hikaye dersi nedir derseniz bir örnek cümle yazıyorum:" Satılık : Bebek ayakkabısı. Hiç giyilmedi." Bu 6 kelimeden oluşan cümlelerin üzerine yorumlar yaparak alt metnini anlama çalışması yapardık, elbette ki 1-2 cümle değil çoğunlukla paragraf halindeki hikayeleri yorumlardık. İyi okumalar -.-
Tek Kanatlı Bir Kuş
Tek Kanatlı Bir KuşYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20139bin okunma
Reklam
Motun'un çelik elleriyle kurulan Türk ordusu 2200 yıldır, kanatlanmış atlarıyla doğudan batıya doğru akıp durmuştur. Kaşgarlı'nın "kuş kanatın er atın" (kuş kanadıyla er atıyla) dediği erler bu ordunun erleridir. Yahya Kemal'in "bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik / bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik"
boğaz’ın lodosu gibi. benim kafamda da üç kapı var: üçü de sana açılıyor. akdeniz mavisine değil de beyaza boyuyorum o kapıları senin ıssız odanı düşünerek. senin resimle çarpıştığın o ıssız beyaz geceler. yağmurla çarpışan kuş sürüleri yüzünden aklımın bembeyaz kesildiği o yer. bitti sandığın anda yeniden başlayan o beyaz büyü. gözkapakların karla örtülü gand’da parkta uyuyor musun? çocuğumuz olursa portakal sandığında uyur demiştin...
bir vakit bir hikaye vardı,kalbin içinde ki akıl diye hikaye bu ya kalbin içinde akıl olmaz.bazı şeylerin anlamı yoktur kalp buyurur ,hükmü sevene kalır ama orta da bir terazi vardır bu da ailedir ne leyla ve mecnun un hikayesi onlarla ilgisi vardı ne de aslı ve keremin yine olayın kahramanı aileydi .aşk da öyle sen yazdım zannedersin halbuki silginin uçu kanla bağlandığın, mürekebinin maddesi ailendir.sen gecenin karanlığında ki ışık ,seni seven ateş böceği, birbirine karışır renklerden intihar düzenleyip ,ateşinde düğün yaptırır.gündüz olur güneş sanar ki ben aydınlattım dünyayı diye oysa ki biliriz hergün aşıkların ateşinde ki duayı,yanmayı,yeşermeyi .imkansız bile olsa kavuşamamak bile olsa aşkı izlemeyi severim yoksa mecnun kül olmazdı ferhat sonu bile bile uçurumdaki kuş olup uçmazdı.mesele birini sevmek,aşk dediğin nedir ya da aile biri doğururken büyütür biri ölmeyi gülüşünde doğurur hepimiz bir aşkın ailesiyiz.sen yeter ki susma ,yorgun düşünce aşk ihtimalınde boğulur imkansızlıklar. Neek
·
Puan vermedi
Trendeki Yabancılar PATRICIA HIGHSMITH Seviye 4 Michael Nation tarafından yeniden anlatıldı Seri Editörleri: Andy Hopkins ve Jocelyn Potter Pearson Education Limited Edinburgh Gate, Harlow, Essex CM20 2JE, İngiltere ve dünya çapında Bağlı Şirketler. ISBN 0 582 41812 7 Trendeki Yabancılar telif hakkı 1950 Patricia Highsmith Bu uyarlama ilk olarak
The Stranger
The StrangerAlbert Camus · Bokp · 2012111,7bin okunma
Reklam
Ahiret: Ölüm bireyin yaşamına son vermez. Ancak eski Türk yazıtlarında geçen ifadelerden biri olan ve "ölüyor", "yok oluyor" anlamına gelen yokbol, bizleri ahiretin sadece belli insanlar için var olduğunu düşünmeye itiyor. Bu kaybolmanın ne anlama geldiğini daha ayrıntılı irdelemek gerek. Pek dayanağımız yok, ancak bunun bir örtmece olabileceği görüşü ağır basmakta. Bir başka fiil olan yit- "yolunu kaybetmek, kaybolmak" da aynı şekilde beraberinde sorunlar getirmekte, fakat yaşamın devam ettiği şeklinde kolayca yorumlanabilir. Irk Bitig'in bir bölümünde benzer bir anlam taşıyan az- fiilini görmekteyiz. Bu bölümde her üçü de yolunu kaybeden, ancak —>Tengri sayesinde sağ salim birbirine kavuşan bir kuş, bir —>Geyik ve bir insan anlatılmaktadır: Bunun ardında belki de bir diriliş temasım görmek mümkün, ki buna aynı eserde rastlamaktayız. Bu husus bir şaman için şüphe götürmez. Öte yandan Yenisey Yazıtları, ölünün geri dönüşünü bir realite olarak sunmaktadır (geçici bir geri dönüş? Hangi biçimde geri dönüş?).
5.335 sözcük yazdım.5337 oldu. Daha yarısın bile gelmedim. Anlatacaklarım hep önemsiz şeyler. Diğer yazdıklarımı okuyanların bunu da okuyup bu ne şimdi diyeceklerini biliyorum.. Kimsenin dinlemek istemeyeceği şeyler hakkında konuşmak istiyordum . kimsenin bilmesini istemediğim şeyler biliyordum. Hem de fazlasıyla. Hayal filan görmüyorum bazen
Karanlık.. Karanlık ve ben.. Korkuyorum Karanlık.. Karanlık ve ben.. Bakınıyorum Ucu yok, sonu yok
372 syf.
10/10 puan verdi
UMAMİ TADINDA BİR ROMAN: HEDER AĞACI
UMAMİ TADINDA BİR ROMAN: HEDER AĞACI Hayatın telaşlı koşuşturması içindeyken, bir an âşık olduğunuz kişi aklınıza gelse ve her şey değişiverse, yüreğinizde kanat çırpan kuşların rüzgârıyla yavaş yavaş gökyüzüne çıksanız, bir bulutun üzerinde bağdaş kurup otursanız, aşağıda ne görürdünüz? Yeryüzünün acıklı hâlini mi, yoksa hayatın güzelliklerini
Heder Ağacı
Heder AğacıAbdullah Ataşçı · Everest Yayınları · 2022123 okunma
778 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.