Cahiliyeye ümmileşmek gibi kapitalizme körleşmek gerekiyor ki gerçeği bilelim ve görelim. Yürümek yerine durmayı tercih etmek ayakta durmak yerine oturmayı tercih etmek perdeleri ve aynaları kırmaktır.
Dursun Çiçek
" Acun bir yanılsamadan ibarettir insanoğlu. Sen o yanılsamayı fark edersen seni gerçekliğin pırıltılı yoluna yönlendirir. Eğer fark etmemeyi seçersen zihninin sana yarattığı dünyada yaşamaya devam edersin ve edindigin Bilgi ancak bir tülün ardındaki görüntü kadar net olur. Sen hangisini tercih ediyorsun? "
Zihnimden bin bir türlü şey geçiyordu. Fakat bunları bu kadar dar bir vakte sıkıştırmaktansa, hiç söylememeyi tercih ediyordum. Halbuki dünden beri pek çok şeyler söylemek mümkündü. Niçin bu kadar dümdüz ayrılıyorduk?
Erkekler arasındaki samimiyet, kadınlar arasındakilere göre büyük ölçüde yüzeyseldir. Çoğu erkek korkularını, iktidarsızlıklarını ve kırılgan umutlarını paylaşmaktansa ölmeyi tercih edecektir. Bu duygusal yükü kadınların taşımasını istiyorlar.
- Aziz dostum, siz şifa kabul etmez bir gayrimemnunsunuz... Bu işlerde bilmek ikinci derecede kalır. Yapmak vardır, sadece yapmak... Sonra kendi kendine konuşur gibi ilâve etti:
- Bilgi bizi geciktirir. Zaten ne sonu, ne de gayesi vardır. Mesele yapmak ve yaratmaktadır. Bilselerdi, bilselerdi... Fakat bilselerdi bunu yapamazlardı. Bu heyecana, bu icada, bu kendiliğinden bulmağa erişemezlerdi. Bilgileri buna mâni olurdu. Kızınız bu geceyi yarattı. Ne ile? Yaratma kabiliyetiyle... Çünkü yaratmak, yaşamanın ta kendisidir. Biz yaşayan, yaşamayı tercih eden insanlarız. Siz istediğiniz kadar somurtun!
Gerçek nedir? Gerçek; bakkaldır, minibüs şoförüdür, sevmediğiniz bir akrabanızdır, birine olan borcunuzdur, yarın gitmek zorunda olduğunuz işinizdir, içinde yaşadığınız ülkenizdir ya da vücudunuzdur. Gerçek değişmez, apaçık ortadadır. Görmezden gelin, o yokmuş gibi davranın, unutun fayda etmez, o yine oradadır. Gerçek, bütün tatsızlığıyla sizi beklemektedir. Siz ona gitmiyorsanız o sizi bulur ve bütün gerçekliğiyle ortaya çıkar, size kendini hatırlatır. Gerçek can sıkıcıdır, gerçek acımasızdır. Eğer bu dünyaya bir kere geldiyseniz gerçeklerden kurtuluş yoktur.
Oysaki gerçek olmayan şeyler bize mutluluk verir. Film izlemek, kitap okumak, oyun oynamak, müzik dinlemek, maç izlemek l vs... Bunlar bizi kendi gerçekliğimizden kopardığı için bizi mutlu eder. Evet, onların da kendi içinde bir gerçeklikleri vardır ama bizim gerçeklerimiz karşısında ihmal edilebilir düzeydedir. Ya da sarhoş olmak, uyuşturucu kullanmak gibi zararlı metotlar tercih edebiliriz gerçeklerimizden kopmak için. Ama hepsinin altında gerçekliği unutmak ya da bozmak yatar.
Bu ailede de, kendi ailemde de benim çok saf biri olduğumu düşündüler. İyi olduğunuzda herkes sizin salak olduğunuzu düşünür. Ben salak değilim. Neler olup bittiğini herkes kadar biliyorum. Ama konuşmamayı tercih ediyorum. Sustuğunda seni saf, salak ve cahil zannediyorlar. Varsın öyle bilsinler. Herkesin bildiği kendine. Ben kendimden razıyım...