Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sen, bu âhengin zevkiyle zevklenişe, bu delice neş'enin girdabında sarsılarak kayboluş ve parçalanışa bîgâne misin? Her şey sürüklenir, durmak bilmez,arkasına bakmaz, hiçbir kuvvet onlara mâni olamaz, onlar hep sürüklenir. Bu sür'atli musikiye ayak uyduran mevsimler raks ederek gelip geçerler -her an dağılan,ayrılan ve ölen renkler, âhenkler ve kokular bol bir neş'eyle,tükenmeyen çağlayanlar halinde akar.
Sayfa 33 - Türkiye İş Bankası Kültür ve YayınlarıKitabı okudu
Çağlayanlar bile hararetlidir Buğday başağının çığlığıdır bulutlar Siperleri kan mı doldurmalıydı Neden böyle hıçkırıklı, umutlar
Reklam
“Salibin hilâle hücumu” salip: haç
Sayfa 110
hüznün sahillerine vuran kan rengi balıklar yenik düşen ama hep yenik düşen çağlayanlar akıttı içimize
Çağlayanlar bile hararetlidir Buğday başağının çığlığıdır bulutlar Siperleri kan mı doldurmalıydı Neden böyle hıçkırıklı, umutlar
Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Çağlayanlar bile hararetlidir Buğday başağının çığlığıdır bulutlar Siperleri kan mı doldurmalıydı Neden böyle hıçkırıklı, umutlar
Reklam
inatçıdır ama zayıftır. Kendi başına çok güçlü değildir. Nehir veya deniz gibi büyük miktarlardayken bir şeyler yapabilir. Dalgalar, çağlayanlar, girdaplar mesela...
40 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
6'dan 66'ya - Bir Ömre Sesleniş Dergisi/ ÖFKE
Neyi fark ettim biliyor musunuz? Günlük hayatın telaşında okumaya vakit ayırmaya çalışırken en çok ihmal ettiğim "dergiler" olmuş. Romanlara, şiir kitaplarına bir nebze tutunabilmişim de süreli yayınlardan eksik kalmışım. İnsan bir şeyin tadına varmayınca eksikliğini de duyumsamıyor, bunu kafamı kaldırıp birkaç sayı dergi okuyunca
6’dan 66’ya - Sayı 03 (Mart 2024)
6’dan 66’ya - Sayı 03 (Mart 2024)6'dan 66'ya Dergisi · 014 okunma
umutlar
Çağlayanlar bile hararetlidir Buğday başağının çığlığıdır bulutlar Siperleri kan mı doldurmalıydı Neden böyle hıçkırıklı, umutlar
"Hayatımızda, çok yakın olup da hiçbir şeyin aramıza giremeyeceği bir zaman oldu, bizi sadece küçük bir köprü birbirimizden ayırıyordu. Sen tam üzerine basmak üzereyken sana sordum: 'Köprüyü aşarak yanıma mı gelmek istiyorsun?" Sense daha fazla gelmek istemedin; sana tekrar aynı şeyi sorduğumda ise sessiz kaldın. O zamandan beri aramıza bizi birbirimizden uzaklaştıran, birbirimize yabancılaştıran dağlar, çağlayanlar ve daha neler girdi; artık bir araya gelmek istesek de gelemeyiz. Şimdi o küçük köprüyü düşündüğünde söyleyecek söz bulamıyor, hayretler içinde kalıyor, hıçkırıklara boğuluyorsun."
Reklam
Charles Tansley memnun olduğuna, Lily'den hoşlandığına ve keyiflendiğine göre, Bayan Ramsay artık hayalî dünyasına geçebilirdi. Manning'lerin Marlow'daki yirmi yıl önceki yemek odalarına döndü; gerçek bir dünya değildi burası ama onu büyülüyordu, insan orada acele etmeden ya da kaygılanmadan gezinebilirdi çünkü düşünülmesi gereken bir gelecek yoktu. Onların başına ne geldiğini biliyordu, kendinin de. Bu güzel bir kitabı yeniden okumaya benziyordu çünkü bunlar yirmi yıl önce yaşanmıştı, bu yemek masasından bile çağlayanlar gibi fışkıran yaşam, orada bir yerlerde durgun bir deniz gibi kımıldamadan, gizlenmiş yatıyordu.
Sayfa 115Kitabı okudu
Atsız'ın bu yıllardaki kalem kavgalarından biri de Reha Oğuz Türkkan'la yapılmış olan kavgadır. Türkkan daha lise öğrencisi iken Gürem adlı gizli bir örgüt kurarak bazı gençleri çevresinde toplamış, 1938 sonundan itibaren çıkardığı Ergenekon ve Bozkurt dergileriyle, 1940'ta yayımladığı Türkçülüğe Giriş kitabıyla genç yaşta belli bir
“İlâhi bir kuvvetin, ebedi bir feyzin var, ey Türk!..”
Sayfa 68
"Üniformanızı kefen belleyin. Üniforma yeri geldiğinde ateşten gömlektir. Yeri geldiğinde serin sular gibidir. Kah ateşler içinde yanarsınız pervaneler gibi, kah soğuk çağlayanlar gibi denize doğru akar gidersiniz..."
“Ey Mücahitler! Allah yolundan dönen kimdir? Ey Gaziler! Hak yolunda geri kalan kimdir? Kâbe sağımızda, cennet önümüzde, Allah her tarafımızda! Şehâdete aşık olmayan kimdir? İnnel vatan ve innâ râciun ileri! “
Sayfa 54
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.